yuvarlanantencereninkapagi
yapmak istediğim bir sürü sey var. AMA YILLARDIR VAR. bıktım bunlardan adeta. evet yap-a-mamış olmam tamamen ben kaynaklı değildi, şartlar vs. ama benimle aynı ' imkansızlıklara' , zorluklara sahip kişiler istediklerimi yapabiliyor. ben neden istemekle kalıyorum. bir şeyleri zorlamıyorum, uğrasmıyor
yapmak istediğim bir sürü sey var. AMA YILLARDIR VAR. bıktım bunlardan adeta. evet yap-a-mamış olmam tamamen ben kaynaklı değildi, şartlar vs. ama benimle aynı ' imkansızlıklara' , zorluklara sahip kişiler istediklerimi yapabiliyor. ben neden istemekle kalıyorum. bir şeyleri zorlamıyorum, uğrasmıyorum. yakında istemekten de vazgecicem sanırım. cidden artık kendimi kapatıp uzaya falan fırlatmak istiyorum. hayatta cok ' başarısız' olmuşum gibi hissediyorum. daha önceki duyurularımda da bahsetmiştim ' geride bırakılan ve atlatamayan, bitiremeyen' oldugumdan.
bazen istediğim herhangi bir şey için ' hiç düşünme hadi yap, bak bunu yaparsan devamı gelicek' diyorum. onu da yapmıyorum, yapamıyorum. üzerime bir lanet gibi yapıştı bu.
bu genel başarısızlığımı kabul etmek üzereyim. ondan sonra da iğrenc, olmaktan hep korktugum insanlardan olucam.
bu düşünceye beynim dayanamıyor artık.
evet soru bunun neresinde. hiç inanmasam da bir öneriniz var mı?
bazen istediğim herhangi bir şey için ' hiç düşünme hadi yap, bak bunu yaparsan devamı gelicek' diyorum. onu da yapmıyorum, yapamıyorum. üzerime bir lanet gibi yapıştı bu.
bu genel başarısızlığımı kabul etmek üzereyim. ondan sonra da iğrenc, olmaktan hep korktugum insanlardan olucam.
bu düşünceye beynim dayanamıyor artık.
evet soru bunun neresinde. hiç inanmasam da bir öneriniz var mı?
0
Öncelikle kendini kamçılamaktan vazgeç. Kendine sürekli hadi bir şeyler yap dersen beynin bir süre sonra lan bi yürü git, yapmıyorum istediğin hiçbir şeyi der. Bazen birilerinin dediği ters bir laf bile seni harekete geçirir. Ben bir kere lisede matematikten düşük almıştım, Türkçe hocam kendine yakışanı yap demişti, 12. sınıfta hayatımdaki en uzun matematik sınavından 100 almıştım. Biraz da kendini kanıtlama isteğin olsun. Bunlar yapıyorsa ben de yaparım demen lazım. Denemekten korkma yeter.
0
Hayatta da cümlelerd olduğu gibi boşluklar var. Boşluksuzcümleleriokumasıkolaydeğil. Boşluklara üzülmeden son cümleye noktayı koyduğun yerden harekete geçebilirsin.
0
istediğin şeyleri yazdın mı yoksa hepsi kafanda ara ara düşündüğün şeyler mi? yazmak önemli bir aşama. yazmadıysan önce bi kağıda hepsini sırala.
(hepsini yazarsam iyice şevkim kırılır deme hepsini yaz.)
sonra ister sık görebileceğin bir yere as ister bi kitabın arasına koy kaldır. 1. si daha iyi oluyor tabii ama 2. de çalışıyor. yazmak o kadar büyük fark yaratıyor ki böyle yaptığım bir listeyi (1.5 sayfa dolusu madde var) o sıra okuduğum kitabın arasına koymuşum, tam beş yıl sonra buldum, listedeki hemen herşeyi yapmıştım, yapmadığım bir iki madde vardı onları da vazgeçtiğim/ gerek görmediğim için yapmamıştım. listeyi bulup okuyunca liste yapmanın önemini anladım. ondan sora hep liste yöntemiyle ilerledim. yazdım yaptıkça büyük bir zevkle yanına yapıldı işareti koydum. işareti koymak o şeyi yapmış olmaktan bile zevkli.
eskiden dikkat edeceğin şey listendekilerin yapılabilir olması diyordum şimdi onu bile demiyorum. zira bilimin, teknolojinin geldiği nokta bizi "imkansız diye bişey yok" düşüncesine alıştırmaya başladı. mesela ben listeme 10 yıl sonra bu günü tekrar yaşamak istiyorum diye abuk bişey bile yazabilirim artık. çünkü -10 yıla varmaz belki de- bunu yapabileceğiz.
13 yaşımdayken kırmızı üstü açık bir ford capri geçmişti evimizin önünden. yanımdaki arkadaşıma dönüp " benim asla böyle bir arabam olmayacak" demiştim. iddaya giriştik. ben kazandım.
23 yaşımda yapmak istediğim şeyleri yazdığım kağıdın mali tablosu üstü açık kırmızı spor araba kadar vardır.
sonrasında da kırmızı üstü açık spor araba parası kazandım. almadım. almayı düşündüm de almadım değil, almak aklımın ucundan bile geçmedi.
belki sen de ben gibi farkına varmadan bilinç altına yapamam mesajı kodladın ondan yapamıyorsun. önce mesajı düzelt, yapacağım de.
bak, soruda bile "hiç inanmasam da önerileriniz var mı" diyorsun. önce inanmalısın. yoksa yapamazsın. benim gibi 40 yıl sonra kırmızı ford caprilerin resimlerine bakar bakar iç çekersin.
(hepsini yazarsam iyice şevkim kırılır deme hepsini yaz.)
sonra ister sık görebileceğin bir yere as ister bi kitabın arasına koy kaldır. 1. si daha iyi oluyor tabii ama 2. de çalışıyor. yazmak o kadar büyük fark yaratıyor ki böyle yaptığım bir listeyi (1.5 sayfa dolusu madde var) o sıra okuduğum kitabın arasına koymuşum, tam beş yıl sonra buldum, listedeki hemen herşeyi yapmıştım, yapmadığım bir iki madde vardı onları da vazgeçtiğim/ gerek görmediğim için yapmamıştım. listeyi bulup okuyunca liste yapmanın önemini anladım. ondan sora hep liste yöntemiyle ilerledim. yazdım yaptıkça büyük bir zevkle yanına yapıldı işareti koydum. işareti koymak o şeyi yapmış olmaktan bile zevkli.
eskiden dikkat edeceğin şey listendekilerin yapılabilir olması diyordum şimdi onu bile demiyorum. zira bilimin, teknolojinin geldiği nokta bizi "imkansız diye bişey yok" düşüncesine alıştırmaya başladı. mesela ben listeme 10 yıl sonra bu günü tekrar yaşamak istiyorum diye abuk bişey bile yazabilirim artık. çünkü -10 yıla varmaz belki de- bunu yapabileceğiz.
13 yaşımdayken kırmızı üstü açık bir ford capri geçmişti evimizin önünden. yanımdaki arkadaşıma dönüp " benim asla böyle bir arabam olmayacak" demiştim. iddaya giriştik. ben kazandım.
23 yaşımda yapmak istediğim şeyleri yazdığım kağıdın mali tablosu üstü açık kırmızı spor araba kadar vardır.
sonrasında da kırmızı üstü açık spor araba parası kazandım. almadım. almayı düşündüm de almadım değil, almak aklımın ucundan bile geçmedi.
belki sen de ben gibi farkına varmadan bilinç altına yapamam mesajı kodladın ondan yapamıyorsun. önce mesajı düzelt, yapacağım de.
bak, soruda bile "hiç inanmasam da önerileriniz var mı" diyorsun. önce inanmalısın. yoksa yapamazsın. benim gibi 40 yıl sonra kırmızı ford caprilerin resimlerine bakar bakar iç çekersin.
0
bir ileti paylastim
Yontem olur, malzeme olur. Her turlusu. Profesyonel olmasin sadece. Evde halledelim. Cok zahmetli hazirlama sureci de cidden etkili ise olsun. Tesekkur. Ufak gozenek, yagli cilt
Yontem olur, malzeme olur. Her turlusu.
Profesyonel olmasin sadece. Evde halledelim. Cok zahmetli hazirlama sureci de cidden etkili ise olsun.
Tesekkur.
Ufak gozenek, yagli cilt
Profesyonel olmasin sadece. Evde halledelim. Cok zahmetli hazirlama sureci de cidden etkili ise olsun.
Tesekkur.
Ufak gozenek, yagli cilt
0
Bim'deki siyah nokta bantları. Hele önceden buhar yemişse siyah noktalar, efsane temizliyor. Ten makyajı yapmayınca iki hafta idare ediyor tekrar dolmadan.
0
siyah noktalar yağ ve üzerine yapışan toz vs den oluşıyor.
önce yüzününe buhar tutuyorsun. gözenekleri açmak için. sıcak suyla yıkanıyorsan banyo sonrası olabilir, ılık veya serin suyla yıkanıyorsan o zaman bi tasa kaynar su döküp başının üzerini havlu gibi bişeyle kapatıp yüzündeki gözenekleri açıyorsun. suya nane gibi ferahlatıcı otlar atabilirsin.
sonra sakız gibi, ağda/sir gibi , yumurta akı gibi yapışma özelliği olan bir maddeyle siyah noktaları alıyorsun. ağda yapar gibi, sür çek yöntemi.
kalanlar olmuştur diye kağıt mendil veya temiz inve bir besle basınç yapıyorsun, içeride kalanların bir kısmı da böyle gidiyor. sonra bir el sıcak ve sabunlu suyla yıkıyorsun. bir el de buz gibi soğuk suyla yıkıyorsun. açılan gözenekler kapanıyor yeniden toz birikimini engellemiş oluyorsun.
dikkat etmen gereken şey tırnakla sıkmamak. inatçı siyah noktalar olabilir, onları kağıt peçete vb yardımıyla baskı uygulayarak çıkar.
önce yüzününe buhar tutuyorsun. gözenekleri açmak için. sıcak suyla yıkanıyorsan banyo sonrası olabilir, ılık veya serin suyla yıkanıyorsan o zaman bi tasa kaynar su döküp başının üzerini havlu gibi bişeyle kapatıp yüzündeki gözenekleri açıyorsun. suya nane gibi ferahlatıcı otlar atabilirsin.
sonra sakız gibi, ağda/sir gibi , yumurta akı gibi yapışma özelliği olan bir maddeyle siyah noktaları alıyorsun. ağda yapar gibi, sür çek yöntemi.
kalanlar olmuştur diye kağıt mendil veya temiz inve bir besle basınç yapıyorsun, içeride kalanların bir kısmı da böyle gidiyor. sonra bir el sıcak ve sabunlu suyla yıkıyorsun. bir el de buz gibi soğuk suyla yıkıyorsun. açılan gözenekler kapanıyor yeniden toz birikimini engellemiş oluyorsun.
dikkat etmen gereken şey tırnakla sıkmamak. inatçı siyah noktalar olabilir, onları kağıt peçete vb yardımıyla baskı uygulayarak çıkar.
0
yue
11 yaşındaki kızcağız kendince bir şeyler başarmaya çalışıyor ama insanlıktan nasibini almamış kişiler korkunç yorumlar yapıyorlar. Bir ara üzülüp kanalını kapatmış, şimdi tekrar açıyormuş lütfen destek olalım.https://www.youtube.com/channel/UCSefImgSYZog5YPx2mVMS8A/https://eksisozluk.com/eglence-so
11 yaşındaki kızcağız kendince bir şeyler başarmaya çalışıyor ama insanlıktan nasibini almamış kişiler korkunç yorumlar yapıyorlar. Bir ara üzülüp kanalını kapatmış, şimdi tekrar açıyormuş lütfen destek olalım.
www.youtube.com
eksisozluk.com
Soru da şu olsun:
hemen şu:
www.youtube.com
videonun altında bile ne biçim yorumlar var,
örnek: "sana sok.s.m y.rr.m kaybolur tipe bak saçını s.k.y.m
bi de bu yorum 43 beğeni almış. neden böyle insanlar var hayatta?
www.youtube.com
eksisozluk.com
Soru da şu olsun:
hemen şu:
www.youtube.com
videonun altında bile ne biçim yorumlar var,
örnek: "sana sok.s.m y.rr.m kaybolur tipe bak saçını s.k.y.m
bi de bu yorum 43 beğeni almış. neden böyle insanlar var hayatta?
0
Nasıl destek olabiliriz? Videoyu izlemek yeterli mi? Youtube de çok takılmadığım için anlamıyorum pek.
not : o yorumu yapanın geçmişini...
not : o yorumu yapanın geçmişini...
0
Bu cocuga o yorumlari yapani beyzbol sopasiyla dovsem zerre icim acimaz. Haketmiyor degiller.
Neden boyle, hep soyluyorum kufur ve mustehcenlik seven bir toplumuz. Kufur sevmek degil asinda, kufure tapan bir toplumuz. Kufur etmek, uklalalik yapmak, asagilamak, dalga gecmek, bunlar hep begen toplayan seyler. Sovmenler bile boyle yaptiginda daha cok seviliyor, izleniyor.
Neden boyle, hep soyluyorum kufur ve mustehcenlik seven bir toplumuz. Kufur sevmek degil asinda, kufure tapan bir toplumuz. Kufur etmek, uklalalik yapmak, asagilamak, dalga gecmek, bunlar hep begen toplayan seyler. Sovmenler bile boyle yaptiginda daha cok seviliyor, izleniyor.
0
kapatma kararından hemen sonra haberim olmuştu, abonesiyim.
abonesiyim ama iiçimde yanlış iş yaptım çekingesi mevcut. çünkü 13 yaşın altında sosyal medya kanalı açmak uygun değil, 17 yaşına kadar da ailenin denetiminde olması lazım.
doğrusu geri dönme kararından sonra gelen yorumlara bakmamıştım, şimdi duyuru vasıtasıyla gördüm. çekingem daha da çoğaldı.
önceki yorumlar akranlarından geliyormuş. bu anlaşılabilir zira o yaşlar empati kurulabilen yaşlar değil.
şimdikiler galiba inciciymiş. incide hesabı olan varsa konuyu inciye taşısa iyi olacak.
abonesiyim ama iiçimde yanlış iş yaptım çekingesi mevcut. çünkü 13 yaşın altında sosyal medya kanalı açmak uygun değil, 17 yaşına kadar da ailenin denetiminde olması lazım.
doğrusu geri dönme kararından sonra gelen yorumlara bakmamıştım, şimdi duyuru vasıtasıyla gördüm. çekingem daha da çoğaldı.
önceki yorumlar akranlarından geliyormuş. bu anlaşılabilir zira o yaşlar empati kurulabilen yaşlar değil.
şimdikiler galiba inciciymiş. incide hesabı olan varsa konuyu inciye taşısa iyi olacak.
0
mahallemdeki aksamlar icin
şimdi benim 27 yıl sonra banyo temizlemem gerekti. banyomuz fayans, çamaşır suyunu beze döküp siliyor muyuz? nasıl yapılır birisi bilale anlatır gibi anlatır mı lütfen. iyi akşamlar
şimdi benim 27 yıl sonra banyo temizlemem gerekti. banyomuz fayans, çamaşır suyunu beze döküp siliyor muyuz? nasıl yapılır birisi bilale anlatır gibi anlatır mı lütfen.
iyi akşamlar
iyi akşamlar
0
cif banyo alip fayanslara sikabilirsin eger fayanslarim cizilmesin dersen bulasik bezinin tirtikli olmayan kismi ile, cizilse de olur dersen bir firca yardimi ile ovala sonra su ile temizle.
0
Eğer mat ve kireçli bir şekilde duruyorlarsa imdadınıza kireç çözücü yetişmeli bunu sıkıyorsunuz 2 dk bekleyip bezle silersenin pırıl pırıl fayanslara kavuşursunuz.
Dİpnot : bu tür kimyasal temizliyicileri başka temizliyici ile karıştırmayın. hem çamaşır suyu hemde kireç sökücüyü aynı anda karıştırırsanız ortama zehirli gaz salar.!!
Dİpnot : bu tür kimyasal temizliyicileri başka temizliyici ile karıştırmayın. hem çamaşır suyu hemde kireç sökücüyü aynı anda karıştırırsanız ortama zehirli gaz salar.!!
0
çamaşır suyuna hiç gerek yok. ciğerlerini hırpalama boş yere. banyo fayanslarında sabun ve kireç olur.
sulandırılmış elma sirkesiyle sil pırıl pırıl olur. sirke iksini de çözüyor, zararlı bakteri neyim de bırakmaz.
içime sinmez öyle epeyce kirlendi diyorsan cif var krem. güzel temizliyor. bulaşık süngerine cif dök, sil sonra bir kovaya duru su hazırla bir el de temizlik beziyni duru suda yıkata yıkata sil.
sulandırılmış elma sirkesiyle sil pırıl pırıl olur. sirke iksini de çözüyor, zararlı bakteri neyim de bırakmaz.
içime sinmez öyle epeyce kirlendi diyorsan cif var krem. güzel temizliyor. bulaşık süngerine cif dök, sil sonra bir kovaya duru su hazırla bir el de temizlik beziyni duru suda yıkata yıkata sil.
0
benim bi arkadaşım çamaşır suyu ile tuz ruhunu aynı anda farklı banyo bölgelerinde kullandığı için zehirlenerek hayatını kaybetti. dikkat et güzel kardeşim, gaza gelmeden sakince silve ara sıra hava al.
0
ben önce elektrikli süpürgeyle süpürüp sonra da odaları sildiğim suyla siliyorum henüz ölmedim.
0
ölümü için inanmayanlara gelsin o zaman. dikkat edin, makarna boğazınıza kaçtığı için bile ölebilirsiniz.
www.facebook.com
twitter.com
www.gtu.edu.tr
www.facebook.com
twitter.com
www.gtu.edu.tr
0
klorak ve tuz ruhu asla ve katta birlikte kullanılmaz. öldürür öldürmezse süründürür. ciğerlerini eline almak istemeyen bu ikiliden uzak durmalı.
tek olarak da kullanmayın, ikisinin de alternatifi çok.
hayır ben gerçekten anlamıyorum, ben bu yaşta bunları biliyorum, uyguluyorum, annemin temizliğini yapayım öyle gördüm demiyorum siz gençler hala ananelerinizin temizlik yöntemlerinde niye ısrar ediyorsunuz, çok şaşırtıcı gerçekten! ortalık çalkalanıyor zehirsiz temizlik diye.. hadi ilgi alanınıza girmedi araştırmadınız, hiç denk gelmiyor musunuz, nedir?
kızmadım, dilim sert gibi oldu belki ama kızmadım, üzülüyorum. çok üzülüyorum, yazık o pembecik ciğerlerinize be yaw.
tek olarak da kullanmayın, ikisinin de alternatifi çok.
hayır ben gerçekten anlamıyorum, ben bu yaşta bunları biliyorum, uyguluyorum, annemin temizliğini yapayım öyle gördüm demiyorum siz gençler hala ananelerinizin temizlik yöntemlerinde niye ısrar ediyorsunuz, çok şaşırtıcı gerçekten! ortalık çalkalanıyor zehirsiz temizlik diye.. hadi ilgi alanınıza girmedi araştırmadınız, hiç denk gelmiyor musunuz, nedir?
kızmadım, dilim sert gibi oldu belki ama kızmadım, üzülüyorum. çok üzülüyorum, yazık o pembecik ciğerlerinize be yaw.
0
turkuaz
Örneğin 500.000 TL param var diyelim ve bu paranın nasıl değerlendirileceğini düşünüyorum.Diyelim ki o sırada bir konut buldum ve almak için 500.000 TL açığım var.Kredi mi çekmek avantajlı yoksa eldeki peşinatla tek kalemde borcu bitirmek mi buna bakıyorum.Ziraatin sitesinden baktım 500.000 TL konut
Örneğin 500.000 TL param var diyelim ve bu paranın nasıl değerlendirileceğini düşünüyorum.Diyelim ki o sırada bir konut buldum ve almak için 500.000 TL açığım var.
Kredi mi çekmek avantajlı yoksa eldeki peşinatla tek kalemde borcu bitirmek mi buna bakıyorum.
Ziraatin sitesinden baktım 500.000 TL konut kredisi çeksem ayda 10.820 TL'den 60 ayda toplam 649.000 TL geri ödeyeceğim.Bu sırada elimdeki mevcut olan baştaki 500.000 TL'yi de faize koysam ortalama her sene 50.000 TL faiz geliri elde ederim. 3.senede o 500.000 TL zaten 650.000 TL olur.Krediye ödeyeceğim faizi 3.senede kapatmış olurum.
Kısaca elde para olsa bile bunu direk ödememek konut kredisi çekmek daha avantajlı gözüküyor. Normalde peşin ödemenin daha avantajlı olması gerekmez mi?
Bu mantıkla kimsenin ev almak için peşinat biriktirmemesi ,parası olsa bile herkesin evini konut kredisiyle alması gerekmez mi?
Kredi mi çekmek avantajlı yoksa eldeki peşinatla tek kalemde borcu bitirmek mi buna bakıyorum.
Ziraatin sitesinden baktım 500.000 TL konut kredisi çeksem ayda 10.820 TL'den 60 ayda toplam 649.000 TL geri ödeyeceğim.Bu sırada elimdeki mevcut olan baştaki 500.000 TL'yi de faize koysam ortalama her sene 50.000 TL faiz geliri elde ederim. 3.senede o 500.000 TL zaten 650.000 TL olur.Krediye ödeyeceğim faizi 3.senede kapatmış olurum.
Kısaca elde para olsa bile bunu direk ödememek konut kredisi çekmek daha avantajlı gözüküyor. Normalde peşin ödemenin daha avantajlı olması gerekmez mi?
Bu mantıkla kimsenin ev almak için peşinat biriktirmemesi ,parası olsa bile herkesin evini konut kredisiyle alması gerekmez mi?
0
krediyi öderken o 500.000TL azalacak. yani onun içinden krediyi ödeyeceksiniz sonuçta. haliyle de artık o kadar faiz getirmeyecek. bu ilk hesaba katmanız gereken detay.
0
elinde çekilebilir nakit olarak 500000 tl'si olup da bunu sadece 1 tane eve yatırmayı düşünüyorsan, adına üzüldüm kardeşim. alacağın barınma ihtiyacını karşılayacak ama boşa gidecek. onun yerine mantıklı olan;
2000 liraya muhteşem bir eve çıkıp, o 500000 lirayı da faize koymak ve sadece faiz geliriyle bedavaya evde oturmak ve hatta üstüne ekstra bir gelir elde etmektir. faiz ev kirasını öderken birikim bile yaparsın.
2000 liraya muhteşem bir eve çıkıp, o 500000 lirayı da faize koymak ve sadece faiz geliriyle bedavaya evde oturmak ve hatta üstüne ekstra bir gelir elde etmektir. faiz ev kirasını öderken birikim bile yaparsın.
0
@hakim oynayın dedi, enflasyon yüzünden senin dediğin en kötü çözüm.Bu arada anlaşılması kolay olsun diye örnek rakamlar verdim.İstersen aynı hesabı 100.000 TL için de yaparsın.Derdim rakamların büyüklüğü değil işin teorisi
@prodeq, illa o eldeki 500.000 TL'den ödemek zorunda değilim.Farzedelim ki 15.000 TL maaş alıp maaşımdan ödüyorum.Bu durumda da aldığım maaştan elde edemediğim faiz gelirini hesaba katmak lazım sanırım.
@prodeq, illa o eldeki 500.000 TL'den ödemek zorunda değilim.Farzedelim ki 15.000 TL maaş alıp maaşımdan ödüyorum.Bu durumda da aldığım maaştan elde edemediğim faiz gelirini hesaba katmak lazım sanırım.
0
iyide o zaman elinizde 500.000 den fazla para var. 500.000 lik evi almak için 500.000 tl kredi çekemezsiniz ki. peşinat vermeniz gerekmez mi? peşinattan sonra ana paranız azalacaktır. ben mi yanlış düşünüyorum?
ayrıca gelin parayı faize koyduğunuzu düşünelim. kim diyecek ki siz o faizden gelen parayı yemeyeceksiniz?
ayrıca gelin parayı faize koyduğunuzu düşünelim. kim diyecek ki siz o faizden gelen parayı yemeyeceksiniz?
0
@herospower, işin %20 peşinat kısmını hallettik diye düşünüp soruyorum.Sorum sadece açık kalan miktarla ilgili.Bu miktar da farzedelim ki 500.000
0
eşim bankacıydı gelsin sorayım :D buraya yazarım ben cevabını çünkü bende merak ettim şimdi.
0
mantığın doğru.
ancak konut kredileri parası olan alabilsin diye değil parası olamayan alabilsin diye düşürülüyor.
senin de çok güzel örneklendirdiğin gibi bankalar bu işten zararlı çıkacaklar. merkez bankası bu konuda hükümete anneye anlatır gibi 160 sayfalık rapor yazdı.
biliyorsun hükümet inşaat piyasasından güç alıyor, inşaat piyasası da ne yazık ki o kadar ekonomistin bas bas bağırmasına karşın sektörde kalmayı dolayısıyla uzun vadede topuğuna sıkmayı tercih etti. son karar bunu gösteriyor.
kısa vadede satış yapacaklar evet ama uzun vadede işleri bitecek. b,izim en büyük handikapımız bu uzun vadeli düşünemiyoruz. o nedenle bu haldeyiz. neyse işte durum bu nedenle sana ters geldi çünkü ters, olması gereken gibi değil.
bankalar finansı merkez bankasından çekecekler, merkezin durumu iki yönlü zor zira amerika da karşılıksız basıp basıp dağıttığı milyar milyar dolarları geri çekeceğinin işaretini verdi. bu yıl veya seneye olacağı öngörülüyor. ondan sonra seyreyle patırdıyı.
ancak konut kredileri parası olan alabilsin diye değil parası olamayan alabilsin diye düşürülüyor.
senin de çok güzel örneklendirdiğin gibi bankalar bu işten zararlı çıkacaklar. merkez bankası bu konuda hükümete anneye anlatır gibi 160 sayfalık rapor yazdı.
biliyorsun hükümet inşaat piyasasından güç alıyor, inşaat piyasası da ne yazık ki o kadar ekonomistin bas bas bağırmasına karşın sektörde kalmayı dolayısıyla uzun vadede topuğuna sıkmayı tercih etti. son karar bunu gösteriyor.
kısa vadede satış yapacaklar evet ama uzun vadede işleri bitecek. b,izim en büyük handikapımız bu uzun vadeli düşünemiyoruz. o nedenle bu haldeyiz. neyse işte durum bu nedenle sana ters geldi çünkü ters, olması gereken gibi değil.
bankalar finansı merkez bankasından çekecekler, merkezin durumu iki yönlü zor zira amerika da karşılıksız basıp basıp dağıttığı milyar milyar dolarları geri çekeceğinin işaretini verdi. bu yıl veya seneye olacağı öngörülüyor. ondan sonra seyreyle patırdıyı.
0
eşim bu yapılanın saçma olduğunu anlattı baya da şimdi onları buraya yazamicam çok uzun sürer. çünkü herşeyin temelinde aldığınız riskin saçmalığına değindi. çünkü bir kere ana parayı kullanmayıp kredi çekecekseniz bir kere 10.000 lira aylık borç ödemek için 20.000 lira maaşınız olması lazım. peki minimum 3 sene içerisinde işinizden olmayacağınızın, türkiye'de işlerin sarpa sarmayacağınızın garantisini kim veriyor?
yani risk yüzünden anlamsız buldu bu hareketi. ha ama işten yana sıkıntınız yoktur tabii ki denenebilir ama katiyen ana paraya dokunulmayacak her sene faize verilen paradan gelen faiz üstüne eklenerek yeniden faize konulacak. bu durumda da sanırım 650bin değilde 640bin civarı gelir elde ediliyor 3 yılda.
yani risk yüzünden anlamsız buldu bu hareketi. ha ama işten yana sıkıntınız yoktur tabii ki denenebilir ama katiyen ana paraya dokunulmayacak her sene faize verilen paradan gelen faiz üstüne eklenerek yeniden faize konulacak. bu durumda da sanırım 650bin değilde 640bin civarı gelir elde ediliyor 3 yılda.
0
bir peynir kutusu kibrit
Şimdi olayı tam anlayamadım ben..12-16 arasında elektronik kayıt yani e-devlet üzerinden başvurabileceğim.15-19 arasında gidip okula bizzat kayıt yaptırabileceğim.Şimdi eğer elektronik kayıt yaptırırsam diploma gibi şeyleri nasıl ileteceğim.Bölüm: Yazılım mühendisliği bu aradaAydınlatırsanız çok sev
Şimdi olayı tam anlayamadım ben..
12-16 arasında elektronik kayıt yani e-devlet üzerinden başvurabileceğim.
15-19 arasında gidip okula bizzat kayıt yaptırabileceğim.
Şimdi eğer elektronik kayıt yaptırırsam diploma gibi şeyleri nasıl ileteceğim.
Bölüm: Yazılım mühendisliği bu arada
Aydınlatırsanız çok sevinirim :)
12-16 arasında elektronik kayıt yani e-devlet üzerinden başvurabileceğim.
15-19 arasında gidip okula bizzat kayıt yaptırabileceğim.
Şimdi eğer elektronik kayıt yaptırırsam diploma gibi şeyleri nasıl ileteceğim.
Bölüm: Yazılım mühendisliği bu arada
Aydınlatırsanız çok sevinirim :)
0
Elektronik kayıtı bilmiyorum ama ben normal kayıt olduğumda diploma falan hiçbirşey istemediler. Üniversitenin internet sitelerine bak yeni kayıt olacaklar için bilgi mutlaka vardır. Olmazsa öğrenci işlerini ara sor ne yapıcam diye. Ön kayıt olayı var mı falan onlarada bak.
0
tolga asp
fotoğraftaki arkadaş fazla sudan mı çürümüş yoksa az sudan mı kurumuş? 2 günde bir suluyorum, sadece toprağa su döküyorum yapraklarını falan ıslatmıyorum onunla alakalı olabilir mi? balkonda açık havada duruyor, direkt güneşe de maruz kalmıyor. ilk geldiği gün (1 ay önce falan) pırıl pırıl rengarenk
fotoğraftaki arkadaş fazla sudan mı çürümüş yoksa az sudan mı kurumuş?
2 günde bir suluyorum, sadece toprağa su döküyorum yapraklarını falan ıslatmıyorum onunla alakalı olabilir mi? balkonda açık havada duruyor, direkt güneşe de maruz kalmıyor. ilk geldiği gün (1 ay önce falan) pırıl pırıl rengarenk çiçek gibi çiçekti ama son hali içler acısı. tekrar eskisi gibi olsun istiyorum, şu noktadan sonra geri dönüşü mümkün mü?
dikkat etmem gereken başka bir şey mi var? yaşlı amcalar gibi oturup konuşayım mı ne yapayım günden güne eriyor.
ek olarak çiçeğin adı nedir?
2 günde bir suluyorum, sadece toprağa su döküyorum yapraklarını falan ıslatmıyorum onunla alakalı olabilir mi? balkonda açık havada duruyor, direkt güneşe de maruz kalmıyor. ilk geldiği gün (1 ay önce falan) pırıl pırıl rengarenk çiçek gibi çiçekti ama son hali içler acısı. tekrar eskisi gibi olsun istiyorum, şu noktadan sonra geri dönüşü mümkün mü?
dikkat etmem gereken başka bir şey mi var? yaşlı amcalar gibi oturup konuşayım mı ne yapayım günden güne eriyor.
ek olarak çiçeğin adı nedir?
0
günün hangi saati suluyorsunuz? güneş havadayken sulayınca kurumuş mu çürümüş mü bilemem ama böyle pörsükleşiyor çiçekceğizler.
0
çürümüş gibi değil yani çürük olsa çiçeği taşıyan dal sarkardı. bu kaskatı kalmış gibi gözüküyor.
çiçek eski haline gelir ama önce kuru yaprakları ve çiçekleri budamalısın.
toprağını biraz havalandır. suyu da yukarıdan değil saksı altından ver. kökten emsin. ve genelde akşamları sulamaya gayret et. güneşte çiçek sulanmaz.
çiçeğin adını bilmiyorum ama genelde kullanılan süs çiçeklerine benziyor.
çiçek eski haline gelir ama önce kuru yaprakları ve çiçekleri budamalısın.
toprağını biraz havalandır. suyu da yukarıdan değil saksı altından ver. kökten emsin. ve genelde akşamları sulamaya gayret et. güneşte çiçek sulanmaz.
çiçeğin adını bilmiyorum ama genelde kullanılan süs çiçeklerine benziyor.
0
çürüme yok, bazı dallar kurumuş. o kuruyan dalları kes, solan çiçekleri kes. yeniden canlanır o. çiçekçiden gelen çiçeklerin çoğunda bir süre sonra böyle bozulmalar oluyor, endişelenme. sevgi ve ihtimamla toparlar yeniden. konuşmasan da sevgiyle bakmak bile yeter istersen arada konuşabilirsin de.
yapraklarına su vermemekle iyi yapıyorsun, küllenmeye benzettiğim lekeler var galiba yapraklarda. yapraklar nemli kalmasın. çok sıcak günlerin akşamında yapraklara az miktarda su serpebilirsin.
lekeli yaprakları da kopar, orda kalmasınlar. dipte yaprak varsa onları da al. bitki ilgilenildiğini anlıyor eski çiçekleri yaprakları alınca yeni yapraklar sürgünler veriyor, yeni çiçekler açıyor. çiçekleri tohuma bırakırsan hayatta olma amacını gerçekleştirdiğini düşünüp yeni çiçek vermiyor. onlar da bizim gibi üremeye programlı. onlar da bizim gibi ilgiden hoşlanıyor.
yapraklarına su vermemekle iyi yapıyorsun, küllenmeye benzettiğim lekeler var galiba yapraklarda. yapraklar nemli kalmasın. çok sıcak günlerin akşamında yapraklara az miktarda su serpebilirsin.
lekeli yaprakları da kopar, orda kalmasınlar. dipte yaprak varsa onları da al. bitki ilgilenildiğini anlıyor eski çiçekleri yaprakları alınca yeni yapraklar sürgünler veriyor, yeni çiçekler açıyor. çiçekleri tohuma bırakırsan hayatta olma amacını gerçekleştirdiğini düşünüp yeni çiçek vermiyor. onlar da bizim gibi üremeye programlı. onlar da bizim gibi ilgiden hoşlanıyor.
0
taipan
Arkadaşlar oğlum 6.5 aylık.Çok uzatmadan keselim pipisini diyoruz. İstanbul'da doktor önerisi olan var mı? Ben kendi araştırmalarım ile 3 doktor düşünüyorum. Bilgisi olan yada hayır onu seçme bunu seç diyen var mı?1- Cem Kara - Türkiye Hastanesi2- Burçin Tunç - Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi3- Yılmaz
Arkadaşlar oğlum 6.5 aylık.Çok uzatmadan keselim pipisini diyoruz. İstanbul'da doktor önerisi olan var mı? Ben kendi araştırmalarım ile 3 doktor düşünüyorum. Bilgisi olan yada hayır onu seçme bunu seç diyen var mı?
1- Cem Kara - Türkiye Hastanesi
2- Burçin Tunç - Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi
3- Yılmaz Helvacıoğlu - Aile Hastanesi
PS: Sünnet konusunda kararlıyız o nedenle sünnet karşıtı yorumlara girmeyin hiç.
1- Cem Kara - Türkiye Hastanesi
2- Burçin Tunç - Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi
3- Yılmaz Helvacıoğlu - Aile Hastanesi
PS: Sünnet konusunda kararlıyız o nedenle sünnet karşıtı yorumlara girmeyin hiç.
0
Doktor adı bilmiyorum, içinizi rahatlatmak adına; genel cerrahların hepsi sünneti iki gözü kapalı yapabiliiyormuş
www.facebook.com
Edit: Damatlıklarını da görün :)
www.facebook.com
Edit: Damatlıklarını da görün :)
0
eeb
Ziraat mühendisleri, tarımcılar ve yeşili sevenler... Bahçemizde bir meyve ağacı var ve dibinden 2 kök çıkıp oldukça büyüdüler. Bunları budamak yerine ayırıp ayrı bir yere dikmek istiyorum.Uygulamam gereken yöntem ne olmalı? Toprağı kazıp köke ulaşmaya çalışmak mı? Yoksa diplerine pet şişe ile sürgü
Ziraat mühendisleri, tarımcılar ve yeşili sevenler...
Bahçemizde bir meyve ağacı var ve dibinden 2 kök çıkıp oldukça büyüdüler.
Bunları budamak yerine ayırıp ayrı bir yere dikmek istiyorum.
Uygulamam gereken yöntem ne olmalı?
Toprağı kazıp köke ulaşmaya çalışmak mı?
Yoksa diplerine pet şişe ile sürgünleri köklendirmeli miyim?
i.hizliresim.com
Bahçemizde bir meyve ağacı var ve dibinden 2 kök çıkıp oldukça büyüdüler.
Bunları budamak yerine ayırıp ayrı bir yere dikmek istiyorum.
Uygulamam gereken yöntem ne olmalı?
Toprağı kazıp köke ulaşmaya çalışmak mı?
Yoksa diplerine pet şişe ile sürgünleri köklendirmeli miyim?
i.hizliresim.com
0
o sürgünler ağaç olmuş artık ,kökler gelişmiştir. dut kazık kök yapıyo, yani onlara hiç dokunma bence.
bu yılın sürgünlerinden çelik alarak çoğaltabilirsin. dut çelikten aynı meyveyi veriyor aşı gerekmiyor.
yan tarafta yeni sürgünler var ya onlardan da dene istersen. çelik alma işini internetten öğrenebilirsin, zor değil çok kolay.
çeliği kışın alcan, yazın olmaz. Ağaca su yürüdü şimdi, ağaç kendini dinlendiriken yapman lazım.
meyveleri güzel mi ? güzel değilse hiç uğraşma, güzel meyveli bi ağaçtan çelik al.
bu yılın sürgünlerinden çelik alarak çoğaltabilirsin. dut çelikten aynı meyveyi veriyor aşı gerekmiyor.
yan tarafta yeni sürgünler var ya onlardan da dene istersen. çelik alma işini internetten öğrenebilirsin, zor değil çok kolay.
çeliği kışın alcan, yazın olmaz. Ağaca su yürüdü şimdi, ağaç kendini dinlendiriken yapman lazım.
meyveleri güzel mi ? güzel değilse hiç uğraşma, güzel meyveli bi ağaçtan çelik al.
0
susuz koye hamam
böyle huzur verici, ruhu okşayıcı
böyle huzur verici, ruhu okşayıcı
0
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
birkaç tane de çello linki vereyim, ben çok seviyorum bu ikiliyi, belki sen de seversin.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
birkaç tane de çello linki vereyim, ben çok seviyorum bu ikiliyi, belki sen de seversin.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
püsür
mrb. baktım herkes sormuş, ben de merak ettim. bu tip şeyler çok saçma ve çocuksu mu geliyor sizlere? resim çizmeyi çok istedim, olmadı, beceremiyorum. ancak böyle olabiliyor işte.http://i.hizliresim.com/aXqBz5.jpghttp://i.hizliresim.com/Y4P5gl.jpghttp://i.hizliresim.com/88nEYQ.jpghttp://i.hizliresi
mrb. baktım herkes sormuş, ben de merak ettim. bu tip şeyler çok saçma ve çocuksu mu geliyor sizlere? resim çizmeyi çok istedim, olmadı, beceremiyorum. ancak böyle olabiliyor işte.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
eğer bunları sen çizdiysen bence bir portföy oluşturup çocuk kitaplarına çizim yapmak için gerekli yerlerle anlasabilirsin diyorum.
0
bazen arkadaşlarımın fotoğraflarını değişitirip çiziyorum şu kız ve çocuk gibi. bazen gördüğüm bir şeyi aynen çizmeye çalışıyorum pembe saçlı kızın yanındaki kuş gibi, ağaç dalları ve kuşlu olan gibi. ama genelde hayal ediyorum, mantarlı olan gibi.
0
Instagramda. İllustatörleri takip etmeni öneririm. Gayet güzel çiziyorsun bence.
0
Çok güzeller, bayıldım.
fıyt fıyt'a katılıyorum Sadece çocuk kitapları değil, özel defterler, kart, ambalaj , özel gün davetiyeleri, yastık boyama, kumaş dokumada daha birçok alanda kullanılabilecek, çok sevilecek desenler bunlar. İnternette bu tür resimleri çizip satışa çıkaranlar var özellikle yurt dışı kullanıcılara yönelik pazarlama olanağın olabilir.
fıyt fıyt'a katılıyorum Sadece çocuk kitapları değil, özel defterler, kart, ambalaj , özel gün davetiyeleri, yastık boyama, kumaş dokumada daha birçok alanda kullanılabilecek, çok sevilecek desenler bunlar. İnternette bu tür resimleri çizip satışa çıkaranlar var özellikle yurt dışı kullanıcılara yönelik pazarlama olanağın olabilir.
0
öeeeeh çıtayı allahuekbere çıkarmışsın resmen. biz de anca çiçek böcek çizmeye uğraşalım
0
OHA gandalf süper başarılı. Odamda pano var benim bi tane, imkanım olsa onun en tepesine falan asarım yani. Baya başarılı.
0
sarlatan
Babam 2008 yılında annem için 26 gün sgk başlangıcı için para yatırmış. şimdi bu durumda annemin maaş haketme durumu için geçmiş yıllara yönelik ödeme yapması halinde yaşı geldiğinde ememklilik kazanma şansı varmı? konuyu çok düzgün anlatamamış olabilirim cahilliğime verin :(
Babam 2008 yılında annem için 26 gün sgk başlangıcı için para yatırmış. şimdi bu durumda annemin maaş haketme durumu için geçmiş yıllara yönelik ödeme yapması halinde yaşı geldiğinde ememklilik kazanma şansı varmı? konuyu çok düzgün anlatamamış olabilirim cahilliğime verin :(
0
Sgk sitesinden annenizin durumuna bakabilirsiniz. e-devlet şifresiyle giriliyor.
galiba anneniz geriye dönük ödeme yapamıyor, ama sitesinde şöyle bi yazı da var:
"Ekim 2008 Öncesi İlk Defa İsteğe Bağlı Sigortalı Olanlar
Kanunun yürürlük tarihinden önce (1/10/2008) mülga kanunlara göre isteğe bağlı sigortaya devam edenler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılıkları devam ettirilecektir."
annenizn durumunu en iyi sgk bilir , bu nedenle sgk'ya "geriye dönük ödeme yapabilirmiyiz" diye sormak en doğrusu olur.
galiba anneniz geriye dönük ödeme yapamıyor, ama sitesinde şöyle bi yazı da var:
"Ekim 2008 Öncesi İlk Defa İsteğe Bağlı Sigortalı Olanlar
Kanunun yürürlük tarihinden önce (1/10/2008) mülga kanunlara göre isteğe bağlı sigortaya devam edenler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılıkları devam ettirilecektir."
annenizn durumunu en iyi sgk bilir , bu nedenle sgk'ya "geriye dönük ödeme yapabilirmiyiz" diye sormak en doğrusu olur.
0
riff cohen
İş görüşmelerinde karşılaştığımız en berbat sorulardan. Siz nasıl 3 kelimeyle kendinizi anlatırsınız
İş görüşmelerinde karşılaştığımız en berbat sorulardan. Siz nasıl 3 kelimeyle kendinizi anlatırsınız
0
adil, mert, kararlı asdfg
aynı zamanda da;
güven, özveri ve tecrübe sahibiyim de derdim :D
aynı zamanda da;
güven, özveri ve tecrübe sahibiyim de derdim :D
0
kaygılı, komik, sakin.
iş görüşmesinde kaygılı demezdim. her zaman sakin de değilim aslında. burda bile yalan söyledim. :( +yalancı.
iş görüşmesinde kaygılı demezdim. her zaman sakin de değilim aslında. burda bile yalan söyledim. :( +yalancı.
0
yaptığın işe göre değişir söyleyecekelrin.
takım oyuncusu, pozitif, işini takip eden, kendini motive edebilen, detaycı, işine hakim, insiyatif alabilen vs gibi birçok şey ekleyebiliriz.
takım oyuncusu, pozitif, işini takip eden, kendini motive edebilen, detaycı, işine hakim, insiyatif alabilen vs gibi birçok şey ekleyebiliriz.
0
kendimi tanıtmam derim.
herkes kendini taraflı şekilde tanıtır bu yüzden vereceğim bilgiler anlamsız olur derim.
herkes kendini taraflı şekilde tanıtır bu yüzden vereceğim bilgiler anlamsız olur derim.
0
iş görüşmesindeysem yazacağım üç kelime;
analitik düşünen, dirayetli ve irade sahibi olurdu.
analitik düşünen, dirayetli ve irade sahibi olurdu.
0
nick istemiyorum ben
merhaba ailem tatile gittiğinden dolayı uzun süredir tek yaşıyorum büyük bi hata yaparak evde bi sürü bulasık biriktirdimşöyle izah ediyim mutfak lavabosunun içi küflenmiş vaziyette ve içinde bi sürü tabak var aynı şekilde mutfak masasında falan da küflenmiş tabaklar var ve 2 aydır bu tabaklar yıkan
merhaba
ailem tatile gittiğinden dolayı uzun süredir tek yaşıyorum
büyük bi hata yaparak evde bi sürü bulasık biriktirdim
şöyle izah ediyim mutfak lavabosunun içi küflenmiş vaziyette ve içinde bi sürü tabak var
aynı şekilde mutfak masasında falan da küflenmiş tabaklar var ve 2 aydır bu tabaklar yıkanmadı
bunlar dışında küflenmiş saklama kapları küflenmiş kahvaltı tabakları ve küflenmiş tencere ve küflenmiş teflon tencere var
tencerelerin birinde yaprak sarma ve biber dolması vardı diğerinde ise kurufasulye vardı bi de teflon tencerede pilavvardı bu tencerelerin hepsi bozdolabındaydı
ve son olarak yine üstünde köfte kızarttıgım ancak 2 aydır yıkamadıgım bi tavam var
bu bahsettiğim şeyleri 2 aydır yıkamadım 2 aydır öyle duruyolar
sorum şu ,bu tabakları tencereleri,tavaları ve geriye kalan herşeyi güzelce bi yıkasma tekrar kullanabilir miyim?
ne kadar yıkarsam yıkayayım bana ve ordan bi şeyler yiyen herkese zarar verme ihtimali var mıdır ?
atmamı mı tavsiye edersiniz yoksa güzelce yıkadıktan sonra kullanmamımı?
evde bulasık makinesi bozuktu yaptırdım.bi kere elde yıkıyıp 2.kez bulasık makinesinde yıkarsam durumu kurtarır mıyım?
ailem tatile gittiğinden dolayı uzun süredir tek yaşıyorum
büyük bi hata yaparak evde bi sürü bulasık biriktirdim
şöyle izah ediyim mutfak lavabosunun içi küflenmiş vaziyette ve içinde bi sürü tabak var
aynı şekilde mutfak masasında falan da küflenmiş tabaklar var ve 2 aydır bu tabaklar yıkanmadı
bunlar dışında küflenmiş saklama kapları küflenmiş kahvaltı tabakları ve küflenmiş tencere ve küflenmiş teflon tencere var
tencerelerin birinde yaprak sarma ve biber dolması vardı diğerinde ise kurufasulye vardı bi de teflon tencerede pilavvardı bu tencerelerin hepsi bozdolabındaydı
ve son olarak yine üstünde köfte kızarttıgım ancak 2 aydır yıkamadıgım bi tavam var
bu bahsettiğim şeyleri 2 aydır yıkamadım 2 aydır öyle duruyolar
sorum şu ,bu tabakları tencereleri,tavaları ve geriye kalan herşeyi güzelce bi yıkasma tekrar kullanabilir miyim?
ne kadar yıkarsam yıkayayım bana ve ordan bi şeyler yiyen herkese zarar verme ihtimali var mıdır ?
atmamı mı tavsiye edersiniz yoksa güzelce yıkadıktan sonra kullanmamımı?
evde bulasık makinesi bozuktu yaptırdım.bi kere elde yıkıyıp 2.kez bulasık makinesinde yıkarsam durumu kurtarır mıyım?
0
arkadaşlar çok saolun.yine başka fikri olanlar varsa belirtsin lütfen.iyice panik oldum
0
Bisi olmaz kuf dedigin mantar, ayni durum benim de basima geldi once bi yikadim kabasini aldim sonra da bir legen icine su ve camasir suyu atip icinde beklettim bir sure sonrada makineye attim. Kullaniyorum daha olmedim.
Sorun su ki eger dolaplari falan iyice temizlemezsen kisa sure icinde tekrar kuf yapar, dolaplari iyice temizlemen lazim.
Sorun su ki eger dolaplari falan iyice temizlemezsen kisa sure icinde tekrar kuf yapar, dolaplari iyice temizlemen lazim.
0
küf iki çeşit olur, zararlı küf mantarı bir de yararlı küf mantarı. mayalı gıdaların yapımında yararlı küf mantarından yararlanılıyor. zararlı olanı ise ölümcül olabiliyor.
lavobada üreyen gıda kaynaklı mantarların zehirli olma olasılığı çok düşük bildiğim kadarıyla ama riske girmeye de gerek yok organik mutfak eşyalarını atmak iyi olur. tahta kaşıkları, varsa sırrı zedelenmiş porselen tabakları vb. at. onların içine de küf mantarları girmiştir büyük olasılıkla, hiç riske girme.
önce eline eldiven geçir ve fırça yatdımıyla küfün kabasını sıyır çöpe at.
sonra duru suyla çeşmenin altında durula. bulaşık makinesine at 1 el deterjanla yıkat. 1 el de boraksla yıkat. istersen çıkardıktan sonra yoğun sirkeli suda bir süre bekletebilirsin. yarım saat bekleseler olur. boraksı eczaneden aktarlardan alabilirsin. doğaldır, mantar ve zararlı mikroorganizmalardan arınmada etkilidir. meyve üreticileri mantar oluşumunu engellemek için boraks kullanıyorlar.
lavobada üreyen gıda kaynaklı mantarların zehirli olma olasılığı çok düşük bildiğim kadarıyla ama riske girmeye de gerek yok organik mutfak eşyalarını atmak iyi olur. tahta kaşıkları, varsa sırrı zedelenmiş porselen tabakları vb. at. onların içine de küf mantarları girmiştir büyük olasılıkla, hiç riske girme.
önce eline eldiven geçir ve fırça yatdımıyla küfün kabasını sıyır çöpe at.
sonra duru suyla çeşmenin altında durula. bulaşık makinesine at 1 el deterjanla yıkat. 1 el de boraksla yıkat. istersen çıkardıktan sonra yoğun sirkeli suda bir süre bekletebilirsin. yarım saat bekleseler olur. boraksı eczaneden aktarlardan alabilirsin. doğaldır, mantar ve zararlı mikroorganizmalardan arınmada etkilidir. meyve üreticileri mantar oluşumunu engellemek için boraks kullanıyorlar.
0
Hepsini teker teker yikamak bir anda yikamaktan daha kolay bir sey. Ay bir de makina da varmis :/
Neyse ders olmustur sanirim.
Uzerlerinde tek bir kuf kalmayana kadar elde yika, sonra bulasik makinasina koy. Hallolur. Miden bulanabilir kokudan filan, cam acik olsun. Elde eldiven olsun. En kotu dis hekimlerinin vb kullandifi maskelerden alirsin koku cok rahatsiz ederse.
Neyse ders olmustur sanirim.
Uzerlerinde tek bir kuf kalmayana kadar elde yika, sonra bulasik makinasina koy. Hallolur. Miden bulanabilir kokudan filan, cam acik olsun. Elde eldiven olsun. En kotu dis hekimlerinin vb kullandifi maskelerden alirsin koku cok rahatsiz ederse.
0
beni tereddütte bırakan iki şey var
birincisi lavabonun içindeki tabaklar.bu tabaklarda küf yok ama mutfak lavabosunun içinde kıyısında köşesinde falan baya küf oluşmuş bu y üzden tırsıyorum
ikincisi de buzdolabında biber dolması yaprak sarmması ,kuru fasülye ve pilav vardı.bunların içindeki yemeklerde 2 aydır buzdolabında ve yemeklerde aşırı küf vardı.yemekleri attım tencerelerde küf kalmadı. yine de kullanmamı tavsiye edermisiniz.teşekkürler
birincisi lavabonun içindeki tabaklar.bu tabaklarda küf yok ama mutfak lavabosunun içinde kıyısında köşesinde falan baya küf oluşmuş bu y üzden tırsıyorum
ikincisi de buzdolabında biber dolması yaprak sarmması ,kuru fasülye ve pilav vardı.bunların içindeki yemeklerde 2 aydır buzdolabında ve yemeklerde aşırı küf vardı.yemekleri attım tencerelerde küf kalmadı. yine de kullanmamı tavsiye edermisiniz.teşekkürler
0
yahu nasıl hijyenik bir ortamda büyüdün, iki küf görmüşsün evi yakacaksın bıraksalar.
0
Küflerinden arındır, üzerlerine kaynar su dök, bulaşık makinesine at. Masayı da kolonyayla dezenfekte et.
0
kusura bakma da ne pis adammissin demek istiyorum.
ikincisi al eline bir sprey cif vs. lavabonun icini iyice spreyle sonra suyu iyice akit, lavabonun icindekileri makinaya at lavaboyu da iyice ovala bir sey olmaz. eldiven ihmal etme.
ikincisi al eline bir sprey cif vs. lavabonun icini iyice spreyle sonra suyu iyice akit, lavabonun icindekileri makinaya at lavaboyu da iyice ovala bir sey olmaz. eldiven ihmal etme.
0
tahta kaşık spatula et tahtasını at. Kettle'da sürekli sıcak suyun olsun, üstlerine dök önce. Biraz sıcak suda kalsınlar sonra deterjanla girişirsin, iyi havalandır. Pencere yoksa vantilatör koy. Çamaşır suyu kullanacaksan başka herhangi bir kimyasal ile veya sıcak su ile karıştırma.Önce uygula durula sonra başka kimyasal ile temizle.
0
arkadaşlar hepinize tek tek teşekkür ediyorum.tavsiyelerinizi uygulayacagım.yazılanlar dışında eklemek istediklerini olan varsa yazsın lütfen.teşekkürler tekrardan
0
sevgikusunkanadinda
Ağaç altında otururken gelen bir vişneden dolayı ufak bir leke oluştu. Bunu en az zararla çıkartmanın yolu nedir? Komple geçme ihtimali var mı?Hafif ıslatarak silmeye çalıştım. Eve gidince de makineye atacağım ancak önceden bir şeyler yapabilirim belki.
Ağaç altında otururken gelen bir vişneden dolayı ufak bir leke oluştu. Bunu en az zararla çıkartmanın yolu nedir? Komple geçme ihtimali var mı?
Hafif ıslatarak silmeye çalıştım. Eve gidince de makineye atacağım ancak önceden bir şeyler yapabilirim belki.
Hafif ıslatarak silmeye çalıştım. Eve gidince de makineye atacağım ancak önceden bir şeyler yapabilirim belki.
0
Kara dut lekesi kendi yaprağı kullanılarak çıkıyor. Bitkilerle bu tür şeylerle ilgilenen bi tanıdığım bütün meyvelerin lekesi kendi yaprağıyla çıkar dedi. Denemediğim için ne derece doğru bilemiycem, gereksiz bir kumaş parçasıyla deneyebilirsiniz.
0
asymptot
Arkadaşlar evimizi minik susam tanelerine benzeyen kanatlı bir böcek bastı. Ufak bi araştırmadan sonra bayat galetadan geldiklerini farkettik hepsini çöpe attık ardından dip bucak temizledik ve elektrikli süpürgeyle çektim hepsini ancak bitmiyolar sürekli devamı geliyor, açıkta hiç bi şey bırakmamay
Arkadaşlar evimizi minik susam tanelerine benzeyen kanatlı bir böcek bastı. Ufak bi araştırmadan sonra bayat galetadan geldiklerini farkettik hepsini çöpe attık ardından dip bucak temizledik ve elektrikli süpürgeyle çektim hepsini ancak bitmiyolar sürekli devamı geliyor, açıkta hiç bi şey bırakmamaya gayret ediyoruz ama kedinin mamasından bile çıkar oldular. Böceğin türünü de bilmiyorum internette hep sorulmuş ama hiç çözüm yazılmamış, nasıl kurtulabilirim bu böcekten acaba ? Evi topyekün ilaçlatma son çözüm tabii ama başka ne yapabilirim ?
0
şurda mutfak böceklerinin resimleri var. hangisine benziyorsa bakın. hepsinin yaşam koşulları farklı, yaşam döngüsünü durduracak önlemi almak lazım.
www.rentokil.com.tr
genel olarak bakliyat dolabına defne, adaçayı, çıra, terebentin gibi keskin kokulu şeyler koymak böcek gelmesini, üremesini engelliyor.
öncelikle larvaları yumurtaları yapıştıkları yerden çıkarmak için sirke kullanın. dolap içlerini kıyısını köşesini sirkeyle güzelce silin, biraz bekleyip ardından yeni hazırladığınız sirkeli suyla bir daha silin.
sonra eskiden kalma bakliyatı 60-70 derecede güzelce fırınlayın. güneşlendirin, havalandırın öyle kaldırın. isterseniz kullanmayıp kuşlara da verebilirsiniz daha garantili olur.
dolaplara çok acı toz biber serpebilirsiniz çoğu böcek türünde işe yarar. normalde yapılmaz ama anladığım kadarıyla sizdeki popülasyon azmış durumda. önlemek için radikal uygulamalar gerekecek. onlar yılda 3-4 kuşak oluyorlar, yumurtadan çıkanları ancak bu şekilde önleyebilirsiniz. sık sık sirkeli suyla silmeye devam edin. ortamı mümkün olduğunca havalandırın. nemi severler, nem olmasın.
baktınız olmuyor işini bilen bir firmaya ilaçlatırsınız. evi ilaçlatsanız da yumurtalar ilaçtan etkilenmez, periyodik ilaçlama yapmak lazım. aklınızda olsun.
www.rentokil.com.tr
genel olarak bakliyat dolabına defne, adaçayı, çıra, terebentin gibi keskin kokulu şeyler koymak böcek gelmesini, üremesini engelliyor.
öncelikle larvaları yumurtaları yapıştıkları yerden çıkarmak için sirke kullanın. dolap içlerini kıyısını köşesini sirkeyle güzelce silin, biraz bekleyip ardından yeni hazırladığınız sirkeli suyla bir daha silin.
sonra eskiden kalma bakliyatı 60-70 derecede güzelce fırınlayın. güneşlendirin, havalandırın öyle kaldırın. isterseniz kullanmayıp kuşlara da verebilirsiniz daha garantili olur.
dolaplara çok acı toz biber serpebilirsiniz çoğu böcek türünde işe yarar. normalde yapılmaz ama anladığım kadarıyla sizdeki popülasyon azmış durumda. önlemek için radikal uygulamalar gerekecek. onlar yılda 3-4 kuşak oluyorlar, yumurtadan çıkanları ancak bu şekilde önleyebilirsiniz. sık sık sirkeli suyla silmeye devam edin. ortamı mümkün olduğunca havalandırın. nemi severler, nem olmasın.
baktınız olmuyor işini bilen bir firmaya ilaçlatırsınız. evi ilaçlatsanız da yumurtalar ilaçtan etkilenmez, periyodik ilaçlama yapmak lazım. aklınızda olsun.
0
benden sonra mutluluk
Bebek bekliyoruz ates olcer alacağız. Tenasli ve temassiz olanlarin fiyatlari arasinda uçurum var. Ve benim de kafamda. Ir kac soru isareti var. Temassiz olanlari kiyip aldik diyelim ama sanirim sadece yuzey isisini olcuyormus. Urun bilgisi kisimlarinda boyle gorunuyor. Bu ozellikle dus alacagi suyu
Bebek bekliyoruz ates olcer alacağız. Tenasli ve temassiz olanlarin fiyatlari arasinda uçurum var. Ve benim de kafamda. Ir kac soru isareti var. Temassiz olanlari kiyip aldik diyelim ama sanirim sadece yuzey isisini olcuyormus. Urun bilgisi kisimlarinda boyle gorunuyor. Bu ozellikle dus alacagi suyu vs olcerken yaniltici olmuyor mu? Temasli ya da temassiz ates olcer konusunda tecrubesi olanlar kullandiklari urun ve ozellikleriyle ilgili bilgi verebilirlerse cok sevinirim.
0
temasli kullaniyoruz. temassiza niye ihtiyac olsun bilmiyorum. duş suyunu elinle ölcüyorsun, aynı yiyecegi yemekler ve biberon gibi. illa elektronik ölcmeye gerek yok. amac ateş olcmek ise, temasli olmasi daha verimli. temassiza verecegin paraya degmez.
0
biz yıllardır kendimizde çocuğumuzda bunu kullanıyoruz. kulaktan ölçüyor. kaliteli.
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
temassızın avantajları çok. fiyatları bilmiyorum ama karşılayabiliyorsanız temassızı tavsiye ederim.
bebek uyurken de ölçebiliyorsun uykusunu bölmüyorsun, bebek kıpırdandı derece kaydı derdi olmuyor, çok çok kısa sürede ölçüyor, beklemiyorsun, önceki ölçümleri kaydediyor, ölçümleri kaydetmek için kağıt kalem arama derdin olmuyor.
banyo suyunu eski usül dirseğinizle ölçebilirsiniz.
bebek uyurken de ölçebiliyorsun uykusunu bölmüyorsun, bebek kıpırdandı derece kaydı derdi olmuyor, çok çok kısa sürede ölçüyor, beklemiyorsun, önceki ölçümleri kaydediyor, ölçümleri kaydetmek için kağıt kalem arama derdin olmuyor.
banyo suyunu eski usül dirseğinizle ölçebilirsiniz.
0
Esinsin
Uzun sureli stres yaslandiriyormus. Uzun sureden kasit ne kadar sure ? Ve bunun ornegini gordunuz mu acaba ?
Uzun sureli stres yaslandiriyormus. Uzun sureden kasit ne kadar sure ? Ve bunun ornegini gordunuz mu acaba ?
0
birebir yaşadım. üç sene önceki fotoğraflarımla şu anki fotoğraflarım arasında dünya kadar fark var. yüzümdeki çizgiler, gözlerimin altındaki morluklar. bayağı çöktüm sayılır.
0
Bu su demek değil 10gun boyunca strese maruz kalan birey bi sabah uyandıgında 5yas yaslanmıs olsun. Hayatı genel olarak stresli,sıkıntılı,kuruntulu,kafası her daim dolu olan,rahat olmak yerine sürekli takan bir insan zamanla yıpranmaya ugrar. Buna en yakın örnek babamdır. Adam 40 45 yasındayken yasına göstermiyordu. Bazen 40 45 yaslarındaki insnalara bakıyorum sasırıyorum alla alla neden babam gibi çökmemişler diye. Çökmeden kastım yüz.
0
21 yaşındayım. Kafamda saç kalmadı resmen. Anlım kirişti. Göz altlarım da mor. Ve bunların hepsi 3 yıl içinde oldu.
0
biz bunun muhabbetini çok yapıyoruz, şu an makine müh. 5. sınıfa geçtim arkadaşlarım ve ben fotoğraflarımıza bakınca şaşırıyoruz kalıyoruz. 8-10 tane beyaz sakal çıktı, normal gibi geliyor olabilir ama bizim sülalede öyle bir şey yok ulan, benden 6 yaş büyük abim cıvıl cıvıl geziyor (edeb. öğ. :P) durumum yine de @allanpoe kadar kötü değil, şükür saçlarım canavar gibi.
0
Evet yaşlandırıyor bence de.
35 yıllık arkadaşlarımıa toplandığımız zaman daha net görebiliyorum. Mesleklerin de yaşlanma üzerine etkileri var kesin. Bir de paranın. Özellikle yaşam şeklinin.
Muhasebe finans işleri yaşlandırma etkisine sahip ama yaşam şekli önleyebiliyor. Sakin bir deniz kasabasında yaşayıp dağcılık yapan bi arkadaşımız var, eşinden ayrılma, yalnız çocuk büyütme vs.i hayatı pek de kolay olmamasına karşın hepimizden genç gibi.
Öğretmenlik yaşlanmayı önleyici krem gibi. Ruhen de gençler.
Hukuk, gözler çok yaşlı bakıyor ve güvensiz...
35 yıllık arkadaşlarımıa toplandığımız zaman daha net görebiliyorum. Mesleklerin de yaşlanma üzerine etkileri var kesin. Bir de paranın. Özellikle yaşam şeklinin.
Muhasebe finans işleri yaşlandırma etkisine sahip ama yaşam şekli önleyebiliyor. Sakin bir deniz kasabasında yaşayıp dağcılık yapan bi arkadaşımız var, eşinden ayrılma, yalnız çocuk büyütme vs.i hayatı pek de kolay olmamasına karşın hepimizden genç gibi.
Öğretmenlik yaşlanmayı önleyici krem gibi. Ruhen de gençler.
Hukuk, gözler çok yaşlı bakıyor ve güvensiz...
0
Hep goruyorum. Stersli insanlar hep cokmus oluyor. Kesinlikle dogru bence. Uzun sureden kasit birkac yil olmali.
0
benimle aynı yaşta bir arkadaşım var.
hiç abartmıyorum 40-45 yaşlarında ipini elemiş, ununu sermiş adamlar gibi gösteriyor.
abisini kaybetmişti 3 yıl kadar önce.
işte ne olduysa, o zaman oldu; yaşlandı çocuk.
yoğun iş hayatının yaşlandırıp, yaşlandırmayacağını bilemiyorum ama.
hiç abartmıyorum 40-45 yaşlarında ipini elemiş, ununu sermiş adamlar gibi gösteriyor.
abisini kaybetmişti 3 yıl kadar önce.
işte ne olduysa, o zaman oldu; yaşlandı çocuk.
yoğun iş hayatının yaşlandırıp, yaşlandırmayacağını bilemiyorum ama.
0
me gusta
biraz işçilik isteyen altın 3 boyutlu bi şey yaptırılacak,tanıdığı kuyumcu-atölyeci olan var mı? Veya X yere git,onlar bu işte iyiler, kazıklamazlar diyeceğiniz yer?Şimdiden teşekkürler
biraz işçilik isteyen altın 3 boyutlu bi şey yaptırılacak,tanıdığı kuyumcu-atölyeci olan var mı? Veya X yere git,onlar bu işte iyiler, kazıklamazlar diyeceğiniz yer?
Şimdiden teşekkürler
Şimdiden teşekkürler
0
heritage
İzmir'i bilmediğimden dolayı Ramada Plaza'yı görünce atladım, ama anladığım kadarıyla Basmane pek güzel bir yer değilmiş. Siz şehri bilenler, ne yapayım iptal edeyim mi rezervasyonu? Şehir merkezinde neresi daha iyidir? Nabayım?editkonum: http://bit.ly/2aOvtBA
İzmir'i bilmediğimden dolayı Ramada Plaza'yı görünce atladım, ama anladığım kadarıyla Basmane pek güzel bir yer değilmiş. Siz şehri bilenler, ne yapayım iptal edeyim mi rezervasyonu? Şehir merkezinde neresi daha iyidir? Nabayım?
edit
konum: bit.ly
edit
konum: bit.ly
0
O kadar da kötü bölgede değil. Basmanenin konak tarafına olan bölgesi sıkıntılı. Bayansan, gece geç vakit çıkacaksan ihtimal sıkıntı yaşarsın. Otelde sıkıntı olmaz zira turizm belgeli otel, 5 yıldızlı..
Karaca, Hilton, Kaya Prestige aklıma gelen yakın konumdaki diğer tavsiye edebileceğim oteller. Gece çıkışlarda o bölgeler de tenha olur ama nispeten daha ayak altı, bölge daha nezihtir.
Karaca, Hilton, Kaya Prestige aklıma gelen yakın konumdaki diğer tavsiye edebileceğim oteller. Gece çıkışlarda o bölgeler de tenha olur ama nispeten daha ayak altı, bölge daha nezihtir.
0
akşam hotelden dışarı çıkmıcaksan sıkıntı değil. gündüz de mümkün kalmadıkça oralarda gezmesen iyi olur :)
0
Sıkıntı otel değil de işte yukarıda da paylaştığım konum. Gündüz de gezmemem gereken bi yerse iptal edeyim. Peki nerelere bakayım?
0
ne yapmayı planladığınıza göre değişir ama öyle korkulacak bir durumda yok. hem şirket hem özel araç kiralamalarımı ramada içinde ki enterprise rent a car'dan yapıyorum. geç saatte araç aldıım veya teslim ettiğim oldu, hiç bir sıkıntı yaşamadım. ha evet, yürüme mesafesi 10 dakika ileride ki gül sokak ve civarı kadar güvenli değildir ama ben nedense bu bölgenin gereksiz abartıldığını düşünüyorum. kordon'da ki nagilecilerde daha az apaçi tipler oturmuyor bence yani.
alsancakta gezip tozarsanız taksi ile 5 dakika. toplu taşıma kullanacaksanız basmane metro durağına 3 dakika yürüme mesafesinde. zaten tüm gün işte toplantıda olacağım diyorsanız sorun yok. otelin girişi ana caddeye bakıyor.
yine de içiniz rahat etmediyse kordon otelin sahilde olanına değilde bir arka sokakta olanına bakın, fiyatlarıda genelde uygundur, düzgün bir yerdir, merkezidir.
www.booking.com
alsancakta gezip tozarsanız taksi ile 5 dakika. toplu taşıma kullanacaksanız basmane metro durağına 3 dakika yürüme mesafesinde. zaten tüm gün işte toplantıda olacağım diyorsanız sorun yok. otelin girişi ana caddeye bakıyor.
yine de içiniz rahat etmediyse kordon otelin sahilde olanına değilde bir arka sokakta olanına bakın, fiyatlarıda genelde uygundur, düzgün bir yerdir, merkezidir.
www.booking.com
0
yuvarlanantencereninkapagi
Nelere dikkat edeyim?
Nelere dikkat edeyim?
0
eve bakmadan önce yan ve üst komşuya sor nasıl apt. diye. o bahaneyle üst komşunun çocuğu var mı/çok mu öğren, bebelerin gürültüsüyle uğraşma.
0
mutfak dolaplarını, diğer dolapları ve kapıları tek tek aç kapa, sağlam mı bak.
dolapların içinde rutubet koku var mı, tavanlarda akma izi var mı, banyo mutfak gibi su borusu olan alanların tavanları yeni boyanmışsa eski akmaları tadilat izinden de anlayabilirsin.
pencerelerden su sızması oluyor mu bak.
çatı katıysa bütün odaların tavanlarına bak, değilse ıslak zeminlere bakmak yeterli.
elektrik tesisatı sağlam mı, mutfağa giden elektrik hattı kuvvetli mi ev sahibine sor.
komşuları tanımakta fayda var. mahalle bakkalından veya varsa esnaftan apartman sakinleri hakkında bilgi alabilirsin.
önceden kalan elektrik su faturalarının olup olmadığını sor, varsa ev sahibinden ödemesini iste. sen öde kiradan düş derse düşersin
senet vereceksen senedin üzerine mutlaka depozito veya hangi ayın kira karşılığı olduğunu belirt. her senede tek tek adresi, kontratın tarihini belirterek kontrat karşılığı verdiğini yaz. gerçi şimdi kira bedelleri bankaya yatıyor ama yine de uygulamada her şey mümkün, senet isterse aklında olsun.
dolapların içinde rutubet koku var mı, tavanlarda akma izi var mı, banyo mutfak gibi su borusu olan alanların tavanları yeni boyanmışsa eski akmaları tadilat izinden de anlayabilirsin.
pencerelerden su sızması oluyor mu bak.
çatı katıysa bütün odaların tavanlarına bak, değilse ıslak zeminlere bakmak yeterli.
elektrik tesisatı sağlam mı, mutfağa giden elektrik hattı kuvvetli mi ev sahibine sor.
komşuları tanımakta fayda var. mahalle bakkalından veya varsa esnaftan apartman sakinleri hakkında bilgi alabilirsin.
önceden kalan elektrik su faturalarının olup olmadığını sor, varsa ev sahibinden ödemesini iste. sen öde kiradan düş derse düşersin
senet vereceksen senedin üzerine mutlaka depozito veya hangi ayın kira karşılığı olduğunu belirt. her senede tek tek adresi, kontratın tarihini belirterek kontrat karşılığı verdiğini yaz. gerçi şimdi kira bedelleri bankaya yatıyor ama yine de uygulamada her şey mümkün, senet isterse aklında olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
kızım meslek lisesi fotoğraf ve grafik mezunu. dün diplomasını aldı :) işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir
kızım meslek lisesi fotoğraf ve grafik mezunu. dün diplomasını aldı :)
işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.
İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir kapısı olarak cepte dursun)
Elimizdekiler bunlar. Üzerine ne koyabilir nereye yönelsin konusu kendisini de yönder olarak beni de epeyce zorladı. O kadar ki, üni seçimleri son güne kaldı.
Dün seçimlerini yapıp yolladı. Aama iki konuda hala tam emin değildi sanki. Şimdi öğrendim seçim bir gün uzatılmış, değiştirme şanşımız hala var.
Mesleki yönlenme kişiye özel bir durum olduğu için elimden geldiğince kızımı betimlemem lazım. Bu nedenle biraz uzun olacak bu duyuru. Vakit ayırıp okuyanlara, yardımını, önerilerini esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Kızımda benim "ateş" dediğim yapmadan duramadığı bir eğilim yok ya da henüz bulamadı. Biraz da bu nedenle zorlandık aslında. Bu durumda neleri iyi yapabildiğine baktık.
Persfektif ve teknik çizimde ortalamanın üzrinde iyi. (öğretmenlerinin ve kendinin gözlemi) Karakter yaratmayı seviyor, o konuda iyi olduğunu söylüyor.
Yakın gelen meslekler mimarlık, bilgisayar destekli animasyon, dijital oyun tasarımı.
Ygs puanlarından pek memnun değil, beklentisi de yoktu deneyim kazanmak için iki sınava girdi. Biz öncesinden sınavsız geçiş hakkını kullanarak ilerlemesine karar varmiştik zaten.
Yani önlisans ve ve sonrasında dikey geçişi düşünüyor. Olur da girdiği bölümün ona uygun olmadığına karar verirse hazırlanıp lisans için yeniden sınava girebilir.
Animasyon, dijital oyun tasarımı yönünde benim endişelerim şunlar:
Bu çocuk hemen hemen hiç bilgisayar oyunu oynamadı. Bilgisayarında oyu yok galiba. Telefonundan benim oynarken gözlemlediğim tek oyun bilgi yarışması gibi bişey. Arkadaşlarıyla ablalarıyla kapışıyorlar. Bir de pokemon go var bir yere giderken bişeyler yakalayıp duruyor. Evde aklına gelip açmıyor sanırım ya da ben görmüyorumdur bilmiyorum. yani kendini kaptırırcasına oyun oynamaz, bilgisayarda çok zaman geçirmez.
Ablalarından biri çok oyun oynar meslek olarak da bu yönde çalışmaları var. Oyun oynamaktan emekli olunsaydı emekliliği yaklaşmıştı diyeyim siz anlayın. Ablasının kurmayı düşündüğü işte birlikte çalışabilirler, birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler. Okulda kendini bu yöne ait hissedebilir, hissetmeyebilir... Herşey mümkün.
Liseye başlarken aklında fotoğraf yönü vardı ilerleyen yıllarda grafiği sevdi o yönde ilerlemeyi seçti. Böyle önlisanslı dikeyli yürümek daha esnek olanaklar sağlaması açısından da çok iyi bana göre. Yatay olanakları da epeyce genişledi gerçi. O da güzel bi adım oldu bana kalırsa.
Mimarlık; titri kallavi, puan dilimi yönünden ulaşılması zor seçenek. Dikey geçiş olanağı bu yönden çok çok cazip aslında. Sınavı zordur yapabilir mi derseniz, evet o yönde ilerlemek istediğinden emin olursa alasını yapabilir ve yapar.
Memleketteki mimarlık durumlarına bakınca; istihdam olanakları en azındıan yakın süreçte iyi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yurt dışına çıkma düşüncesi de var, o zamana ne olur ne düşünür bilmiyorum, diplomasının yurt dışında geçerli olabilmesi koşulları nelerdir henüz araştıramadım.
seçimleri şöyle:
ilk 3 seçenek girme olasılığı zayıf olan okul ve bölümler. (hepsi tam burslu özel okullar)
1 bilgi dijital oyun tasarımı
2 tane şehir içinden özel üni grafik tasarımı tam burslu
4. sıra : yakın ilde mimari dekoratif sanatlar
5. sıra : yakın ilde bilgisayar destekli animasyon
6.ve 7. sıra nispeten uzak bir il mimari dekoratif sanatlar
8. sıra: ege grafik tasarım (meteb bölgesi oluyor aynı zamanda, bundan öncekiler bizim için meteb dışı)
gerisi uzak ildeki grafik tasarımlar vey pek fazla istemediği ama istediği alana dikey geçişi sağlayan bölümler.
10. sırada aöf'ün merkezi yerleştirmeye aldığı web tasarımı bölümünü yazdı. sınavsız geçiş listesinde bu bölüm de var. okul 1000 kişilik kontenjan açmış.
Grafik bölümünün 17 adet sınavsız geçebileceği bölüm var. Yelpaze hayli geniş yani. Üstüne bunların dikey olanaklarını da katınca sürecin zorluğunu anlarsınız. Sık sık dupa girdik, epeyce terledik. Hata yanlış yaptık mı, atladığımız şeyler olmuş mu? Sektörel bazda kararımıza etki edecek sizin bildiğiniz durumlar var mı?
Özellikle şu mimarlık ve animasyon arasındaki tereddüdüne yardımcı olacak fikirleriniz, önerileriniz var mı?
işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.
İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir kapısı olarak cepte dursun)
Elimizdekiler bunlar. Üzerine ne koyabilir nereye yönelsin konusu kendisini de yönder olarak beni de epeyce zorladı. O kadar ki, üni seçimleri son güne kaldı.
Dün seçimlerini yapıp yolladı. Aama iki konuda hala tam emin değildi sanki. Şimdi öğrendim seçim bir gün uzatılmış, değiştirme şanşımız hala var.
Mesleki yönlenme kişiye özel bir durum olduğu için elimden geldiğince kızımı betimlemem lazım. Bu nedenle biraz uzun olacak bu duyuru. Vakit ayırıp okuyanlara, yardımını, önerilerini esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Kızımda benim "ateş" dediğim yapmadan duramadığı bir eğilim yok ya da henüz bulamadı. Biraz da bu nedenle zorlandık aslında. Bu durumda neleri iyi yapabildiğine baktık.
Persfektif ve teknik çizimde ortalamanın üzrinde iyi. (öğretmenlerinin ve kendinin gözlemi) Karakter yaratmayı seviyor, o konuda iyi olduğunu söylüyor.
Yakın gelen meslekler mimarlık, bilgisayar destekli animasyon, dijital oyun tasarımı.
Ygs puanlarından pek memnun değil, beklentisi de yoktu deneyim kazanmak için iki sınava girdi. Biz öncesinden sınavsız geçiş hakkını kullanarak ilerlemesine karar varmiştik zaten.
Yani önlisans ve ve sonrasında dikey geçişi düşünüyor. Olur da girdiği bölümün ona uygun olmadığına karar verirse hazırlanıp lisans için yeniden sınava girebilir.
Animasyon, dijital oyun tasarımı yönünde benim endişelerim şunlar:
Bu çocuk hemen hemen hiç bilgisayar oyunu oynamadı. Bilgisayarında oyu yok galiba. Telefonundan benim oynarken gözlemlediğim tek oyun bilgi yarışması gibi bişey. Arkadaşlarıyla ablalarıyla kapışıyorlar. Bir de pokemon go var bir yere giderken bişeyler yakalayıp duruyor. Evde aklına gelip açmıyor sanırım ya da ben görmüyorumdur bilmiyorum. yani kendini kaptırırcasına oyun oynamaz, bilgisayarda çok zaman geçirmez.
Ablalarından biri çok oyun oynar meslek olarak da bu yönde çalışmaları var. Oyun oynamaktan emekli olunsaydı emekliliği yaklaşmıştı diyeyim siz anlayın. Ablasının kurmayı düşündüğü işte birlikte çalışabilirler, birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler. Okulda kendini bu yöne ait hissedebilir, hissetmeyebilir... Herşey mümkün.
Liseye başlarken aklında fotoğraf yönü vardı ilerleyen yıllarda grafiği sevdi o yönde ilerlemeyi seçti. Böyle önlisanslı dikeyli yürümek daha esnek olanaklar sağlaması açısından da çok iyi bana göre. Yatay olanakları da epeyce genişledi gerçi. O da güzel bi adım oldu bana kalırsa.
Mimarlık; titri kallavi, puan dilimi yönünden ulaşılması zor seçenek. Dikey geçiş olanağı bu yönden çok çok cazip aslında. Sınavı zordur yapabilir mi derseniz, evet o yönde ilerlemek istediğinden emin olursa alasını yapabilir ve yapar.
Memleketteki mimarlık durumlarına bakınca; istihdam olanakları en azındıan yakın süreçte iyi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yurt dışına çıkma düşüncesi de var, o zamana ne olur ne düşünür bilmiyorum, diplomasının yurt dışında geçerli olabilmesi koşulları nelerdir henüz araştıramadım.
seçimleri şöyle:
ilk 3 seçenek girme olasılığı zayıf olan okul ve bölümler. (hepsi tam burslu özel okullar)
1 bilgi dijital oyun tasarımı
2 tane şehir içinden özel üni grafik tasarımı tam burslu
4. sıra : yakın ilde mimari dekoratif sanatlar
5. sıra : yakın ilde bilgisayar destekli animasyon
6.ve 7. sıra nispeten uzak bir il mimari dekoratif sanatlar
8. sıra: ege grafik tasarım (meteb bölgesi oluyor aynı zamanda, bundan öncekiler bizim için meteb dışı)
gerisi uzak ildeki grafik tasarımlar vey pek fazla istemediği ama istediği alana dikey geçişi sağlayan bölümler.
10. sırada aöf'ün merkezi yerleştirmeye aldığı web tasarımı bölümünü yazdı. sınavsız geçiş listesinde bu bölüm de var. okul 1000 kişilik kontenjan açmış.
Grafik bölümünün 17 adet sınavsız geçebileceği bölüm var. Yelpaze hayli geniş yani. Üstüne bunların dikey olanaklarını da katınca sürecin zorluğunu anlarsınız. Sık sık dupa girdik, epeyce terledik. Hata yanlış yaptık mı, atladığımız şeyler olmuş mu? Sektörel bazda kararımıza etki edecek sizin bildiğiniz durumlar var mı?
Özellikle şu mimarlık ve animasyon arasındaki tereddüdüne yardımcı olacak fikirleriniz, önerileriniz var mı?
0
Pek bilmediğim bir alan açıkçası ancak güzel sanatları düşünüyor mu? Üniv.lerin yetenek sınavlarına girse?
0
Güzel sanatların yetenek sınavlarına girmedi, gerekirse seneye hazırlanıp girerim dedi. çizimini yeterli görmedi.
0
merhaba,
konu alanıma dahil olduğu için tamamını okudum. fakat öss döneminden kaldığım için yatay ve dikeyleri tam anlamadım.
tercihleri ve yönelimleri konusunda kendisine yardımcı olabilirim. şu an aktif çalışan ve danışacağı birilerini de bulabilirim.
gsf resim okudum, şimdi de bu alan üzerinde çalışıyorum.
anladığım kadarıyla çocuğun animasyona pek ilgisi yok. öyle olsaydı eskişehir animasyonun tüm kontenjanlarını neredeyse full dolduran bir kursa yönlendirebilirdim. ayrıca bahsettiğim kişiler grafik ve mimarlık üzerine de eğitim veriyor.
zaten kendisi söyleyemese bile yaptığı çalışmalardan neye yatkın olduğu anlaşılır.
mimarlık bitirip rusya'da çalışan arkadaşım var. bazıları da istanbul da ofiste çalışıyor. iç mimarlık iş alanında önü açık zaten.
animasyon'da ise (bence) abd hayalleriyle başlayıp zamanla daha mütevazılaşıyor hayaller. bu piyasa yeni olduğu için şansı burada da var. çünkü günden güne genişliyor bu alan.
arkadaşımın kızı kanada'da eğitimini aldı, bazı arkadaşlarım ise ankara ve eskişehir'de animasyon şirketlerinde çalışıyor.
daha detaylı soracağınız neler var? asıl önemli olan o.
izmir'de mi yaşıyorsunuz?
konu alanıma dahil olduğu için tamamını okudum. fakat öss döneminden kaldığım için yatay ve dikeyleri tam anlamadım.
tercihleri ve yönelimleri konusunda kendisine yardımcı olabilirim. şu an aktif çalışan ve danışacağı birilerini de bulabilirim.
gsf resim okudum, şimdi de bu alan üzerinde çalışıyorum.
anladığım kadarıyla çocuğun animasyona pek ilgisi yok. öyle olsaydı eskişehir animasyonun tüm kontenjanlarını neredeyse full dolduran bir kursa yönlendirebilirdim. ayrıca bahsettiğim kişiler grafik ve mimarlık üzerine de eğitim veriyor.
zaten kendisi söyleyemese bile yaptığı çalışmalardan neye yatkın olduğu anlaşılır.
mimarlık bitirip rusya'da çalışan arkadaşım var. bazıları da istanbul da ofiste çalışıyor. iç mimarlık iş alanında önü açık zaten.
animasyon'da ise (bence) abd hayalleriyle başlayıp zamanla daha mütevazılaşıyor hayaller. bu piyasa yeni olduğu için şansı burada da var. çünkü günden güne genişliyor bu alan.
arkadaşımın kızı kanada'da eğitimini aldı, bazı arkadaşlarım ise ankara ve eskişehir'de animasyon şirketlerinde çalışıyor.
daha detaylı soracağınız neler var? asıl önemli olan o.
izmir'de mi yaşıyorsunuz?
0
mimarlık konusunu bilmiyorum. oyun sektörü türkiyede çok kısıtlı ancak yetenekli insanı da kaçırmıyorlar gibi. yurt dışına çıkmasının en rahat yolu da bu olur diye düşünüyorum. ancak oyunlara çok ilgisi yoksa bir süre sonra sıkılabilir. her oyun firması bizim oyunları ne kadar oynuyorsunuz diye soruyor başvuru sırasında (benim de merağım var biraz) o nedenle eğer kendini bu dünyaya ait hissedemeyecekse en iyisi diğer alternatiflere odaklanmak olur gibi.
0
@manuel mandalina,
mimari dekoratif sanatların ders programında sanat tarihi, teknik çizim, çini, seramik, bilgisayar destekli 2d ve 3d çizim, anadolu uygarlıkları, taş işlemeciliği, mitoloji vb dersler var.
bizim için anlamı; mimarlık bölümüne dikey geçiş olanağı sağlaması, ders programının hem mimarlık hem animasyon için kullanabileceği alt yapıları içermesi.
mimari dekoratif sanatların ders programında sanat tarihi, teknik çizim, çini, seramik, bilgisayar destekli 2d ve 3d çizim, anadolu uygarlıkları, taş işlemeciliği, mitoloji vb dersler var.
bizim için anlamı; mimarlık bölümüne dikey geçiş olanağı sağlaması, ders programının hem mimarlık hem animasyon için kullanabileceği alt yapıları içermesi.
0
@ kupigometa,
evet İzmir'de yaşıyoruz.
Animasyona ilgisi yok diyemiyorum, şimdiye kadar pek oyun oynamadı ama animasyon istiyorum diyor.
Eskişehir için bu yıl kendini yeterli görmedi, seneye deneyebilir yeterli hazırlığı yapabilirse tabii. Bu nedenle İzmir'e yakın okullar seçmeye çalıştık, çizim kursu, dikey geçiş için hazırlık süreci, yabancı dili geliştirme gibi çalışmalarını daha rahat yapabilir. Okulun boş günlerinde İzmir'e gelip gidebilir diye düşündük.
Sizin yönlendirebileceğiniz kurs Eskişehir'dedir muhtemelen.
Sınavsız geçiş hakkını kullnacağı tek yıl olduğu için bu yıl bu hakkı kullanayım, bölüm bana hitap etmezse dondurur seneye tam hazırllık yaparım diyor. Yeterli hazırlığı yapamazsa , bişeyler ters giderse ( mesela istediği bölüme yığılma seneye gelecek öğrencilerin über performans göstermeleriı, siyasi dalgalanmalar nedeniyle oluşacak olumsuzluklar vs.) bu hakkından olmasın diye düşündük. Kısacası durum okulu dondurup eskişehire yönlenmeye giderse kurs bilgisi çok iyi olur :)
Abd hayalleri değil de daha çok çocuklar siyasetin bu denli günlük yaşama girmiş olmasından, çalışma koşullarından, karşılığını alamayacakları iş piyasasında çalışmaktan yani ucuz işgücünden, yasal olmayan uygulamaların günlük yaşamımızda gayet yasalmış gibi uygulanmasından vs. rahatsızlar. Dışarıya gitme istekleri ağırlıklı olarak bu nedenlerden kaynaklanıyor.
Ben de burada animasyon konusunda iş olanaklarının artacağını düşünüyorum, uzmanlar da aynı şeyi dile getiriyorlar.
Zaman dijitalleşme ve bilgiyi kullanma çağı. Ve yaratıcılık bu süreçte kendine önemli bir yer bulacak bir donanım ya da meziyet.
Size daha detaylı soracağım şeyler şunlar olabilir:
Animasyon şirketlerinde çalışma koşulları nasıl? Ücretleri ne civarlarda dolaşıyor?
Ve asıl önemlisi iyi bir animasyoncu olmak için demeyeyim de bu meslekle geçimini sağlayabilmek için olmazsa olmaz yetenek/donanımlar neler?
Bizim donanım için programımız şöye:
Vizyon yani yaratıcılık, algı geliştirme, ufku genişletme yönünde çalışmalar yapmak.
Kitap listemizi yapmaya başladık. mobidik, suç ve ceza, devlet, hayatın kaynağı... gidiyoruz. önerileriniz olursa makbule geçer.
davranış bilimi, işletmecilik konularında bilgilenmek ( aöf ikinci üni olarak önerdim, yaparsa ne ala)
bol bol gezmek
3 boyutlu çalışmalar yapmak (heykel kursu)
yabancı dili ilerletmek
portfolyo oluşturmaya başlamak ve zamanla geliştirmek.
başka neler önerirsiniz?
evet İzmir'de yaşıyoruz.
Animasyona ilgisi yok diyemiyorum, şimdiye kadar pek oyun oynamadı ama animasyon istiyorum diyor.
Eskişehir için bu yıl kendini yeterli görmedi, seneye deneyebilir yeterli hazırlığı yapabilirse tabii. Bu nedenle İzmir'e yakın okullar seçmeye çalıştık, çizim kursu, dikey geçiş için hazırlık süreci, yabancı dili geliştirme gibi çalışmalarını daha rahat yapabilir. Okulun boş günlerinde İzmir'e gelip gidebilir diye düşündük.
Sizin yönlendirebileceğiniz kurs Eskişehir'dedir muhtemelen.
Sınavsız geçiş hakkını kullnacağı tek yıl olduğu için bu yıl bu hakkı kullanayım, bölüm bana hitap etmezse dondurur seneye tam hazırllık yaparım diyor. Yeterli hazırlığı yapamazsa , bişeyler ters giderse ( mesela istediği bölüme yığılma seneye gelecek öğrencilerin über performans göstermeleriı, siyasi dalgalanmalar nedeniyle oluşacak olumsuzluklar vs.) bu hakkından olmasın diye düşündük. Kısacası durum okulu dondurup eskişehire yönlenmeye giderse kurs bilgisi çok iyi olur :)
Abd hayalleri değil de daha çok çocuklar siyasetin bu denli günlük yaşama girmiş olmasından, çalışma koşullarından, karşılığını alamayacakları iş piyasasında çalışmaktan yani ucuz işgücünden, yasal olmayan uygulamaların günlük yaşamımızda gayet yasalmış gibi uygulanmasından vs. rahatsızlar. Dışarıya gitme istekleri ağırlıklı olarak bu nedenlerden kaynaklanıyor.
Ben de burada animasyon konusunda iş olanaklarının artacağını düşünüyorum, uzmanlar da aynı şeyi dile getiriyorlar.
Zaman dijitalleşme ve bilgiyi kullanma çağı. Ve yaratıcılık bu süreçte kendine önemli bir yer bulacak bir donanım ya da meziyet.
Size daha detaylı soracağım şeyler şunlar olabilir:
Animasyon şirketlerinde çalışma koşulları nasıl? Ücretleri ne civarlarda dolaşıyor?
Ve asıl önemlisi iyi bir animasyoncu olmak için demeyeyim de bu meslekle geçimini sağlayabilmek için olmazsa olmaz yetenek/donanımlar neler?
Bizim donanım için programımız şöye:
Vizyon yani yaratıcılık, algı geliştirme, ufku genişletme yönünde çalışmalar yapmak.
Kitap listemizi yapmaya başladık. mobidik, suç ve ceza, devlet, hayatın kaynağı... gidiyoruz. önerileriniz olursa makbule geçer.
davranış bilimi, işletmecilik konularında bilgilenmek ( aöf ikinci üni olarak önerdim, yaparsa ne ala)
bol bol gezmek
3 boyutlu çalışmalar yapmak (heykel kursu)
yabancı dili ilerletmek
portfolyo oluşturmaya başlamak ve zamanla geliştirmek.
başka neler önerirsiniz?
0
@freya, evet genel kanı öyle sanıyorum. ben de oyun oynamayan birinin oyun sektöründe pek başarılı olmayacağı konusunda endişeliyim doğrusu.
yiine de; ben çalıştığım süreçte gördüm ki hiç bir şey bilmeden işe başlayan elemanlarım işe daha çabuk adapte oldular daha fazla yol aldılar, başka firmalardan gelenler hep bocaladılar, yanlış işler yaptılar, şirketin vizyonuna uymayan işler yaptılar.
Bu açıdan bakınca hiç bilmeyenin avantajı daha fazla bana göre. Bence bizim oyunları oynadınız mı diye sormak yerine elemanın mücadeleci, dirayetli olup olmama gibi bazı özelliklerine bakmalılar.
yiine de; ben çalıştığım süreçte gördüm ki hiç bir şey bilmeden işe başlayan elemanlarım işe daha çabuk adapte oldular daha fazla yol aldılar, başka firmalardan gelenler hep bocaladılar, yanlış işler yaptılar, şirketin vizyonuna uymayan işler yaptılar.
Bu açıdan bakınca hiç bilmeyenin avantajı daha fazla bana göre. Bence bizim oyunları oynadınız mı diye sormak yerine elemanın mücadeleci, dirayetli olup olmama gibi bazı özelliklerine bakmalılar.
0
@hayat, geçiş yapamaması durumu için de senaryo oluşturmak gerekirse, öyleyse piyasada çok iş görecek bir bölüm olmadığını söyleyebilirim.
mimarlığa geçiş için nispeten avantajlı ve kazanması kolay bölümlerden biri mimari restorasyon'dur. olur da geçiş gerçekleşmezse, iş imkanları da iyidir. devlette kadrosu da var hatta. bilginize.
mimarlığa geçiş için nispeten avantajlı ve kazanması kolay bölümlerden biri mimari restorasyon'dur. olur da geçiş gerçekleşmezse, iş imkanları da iyidir. devlette kadrosu da var hatta. bilginize.
0
çok teşekkür ederim manuel mandalina.
senaryo oluşturmak deyince düşündüm de; hakkaten senaryolarla boğulmuş gibiyim. ablasında işim ne kolay olmuştu. fizik istiyorum dedi. "e bütün fizkleri yaz madem öyle" dedim. baştan sona tek bölüm yazdı biri tuttu oldu bitti. bu ne yaa böyle, o olursa şöyle bu olursa böyle olmazsa şu...
gerçi kendisi seçimlerini yaptı gezmeğe gitti ben mi fazla irdeliyorum bilemedim ki.. ama öte yandan sizlerden aldığım bilgiler, fikirler çok yararlı oluyor, dün fırsat bulup soramamıştım. sürenin uzatılması şansım oldu.
restorasyon bölümlerine bakayım hemen. tekrar teşekkürler.
senaryo oluşturmak deyince düşündüm de; hakkaten senaryolarla boğulmuş gibiyim. ablasında işim ne kolay olmuştu. fizik istiyorum dedi. "e bütün fizkleri yaz madem öyle" dedim. baştan sona tek bölüm yazdı biri tuttu oldu bitti. bu ne yaa böyle, o olursa şöyle bu olursa böyle olmazsa şu...
gerçi kendisi seçimlerini yaptı gezmeğe gitti ben mi fazla irdeliyorum bilemedim ki.. ama öte yandan sizlerden aldığım bilgiler, fikirler çok yararlı oluyor, dün fırsat bulup soramamıştım. sürenin uzatılması şansım oldu.
restorasyon bölümlerine bakayım hemen. tekrar teşekkürler.
0
mimari restorasyon bölümü sınavsız geçiş yapabileceği bölümler arasında yokmuş da onun için seçmemişiz. notlarıma bakınca gördüm.
seçebileceğimiz bölümler şunlar:
basım ve yayın teknolojileri
basın ve yayıncılık
bilgisayar destekli tasarım ve animasyon
endüstri ürünleri tasarımı
endistriyel cam ve seramik
fotoğrafçılık ve kameramanlık
geleneksel tekstillerin restorasyonu
görsel iletişim
grafik tasarımı
halıcılık kilimcilik
marka iletişimi
medya ve iletişim
mimari dekoratif sanatlar
reklamcılık
seramik ve cam
seramik, cam ve çinicilik
web tasarımı kodlama
seçebileceğimiz bölümler şunlar:
basım ve yayın teknolojileri
basın ve yayıncılık
bilgisayar destekli tasarım ve animasyon
endüstri ürünleri tasarımı
endistriyel cam ve seramik
fotoğrafçılık ve kameramanlık
geleneksel tekstillerin restorasyonu
görsel iletişim
grafik tasarımı
halıcılık kilimcilik
marka iletişimi
medya ve iletişim
mimari dekoratif sanatlar
reklamcılık
seramik ve cam
seramik, cam ve çinicilik
web tasarımı kodlama
0
@hayat, rica ederim. dgs ile mimarlığa geçiş var da, diğer bölümde yoksa bilemiyorum.
edit: sınavsız dediğinizi yeni farkettim. o konuya hakim değilim.
edit: sınavsız dediğinizi yeni farkettim. o konuya hakim değilim.
0
mimari dekoratif sanatlar bölümünden dikey geçişle;
iç mimarlık, iç mimarlık ve çevre tasarımı, mimarlık,
grafik, fotoğraf,
çini, el sanatları, eski çini onarımı, geleneksel türk el sanatları, geleneksel türk sanatları, seramik ve tezhip bölümlerinden birine geçebiliyor.
iç mimarlık, iç mimarlık ve çevre tasarımı, mimarlık,
grafik, fotoğraf,
çini, el sanatları, eski çini onarımı, geleneksel türk el sanatları, geleneksel türk sanatları, seramik ve tezhip bölümlerinden birine geçebiliyor.
0
Evet, dediğiniz dgs geçişleri oluyor da, sizin öss puanıyla değil de sınavsız geçiş yapacağınızı ve sınavsız geçiş listesinde mim rest olmadığını bilmeyerekten yazdım. Bunu söylemek istedim.
0
Bu arada sunu da ekliyim. Düşündüğünüz programların öğretim kadrosunu iyi arastirmanizi öneririm. Örnek verdiğiniz dek. san. bölümünü ben ilk kez duyuyorum, halen akademik işlere devam ettiğim ve bu konu alanimla doğrudan alakalı olduğu halde. Kimler eğitim veriyor, alanları ve tecrübeleri nelerdir, bu çok önemli. Nihayetinde geçiş niyeti olsa da ortalama iki yılını orada geçirecek. Yeni kurulan bölümler genelde çevre bölümlerdeki hocalardan toplama kadrolarla oluşturuluyor ve ilk yıllarda programları çok oturmamış oluyor, bunlar olumsuz etkenler. Ama ola ki alanında uzman bir bölüm başkanı bulmuşlardır, öyleyse çok iyi. Başarılar, kolay gelsin.
0
Her seferinde nokta atışı yapıyorsunuz manuel mandaline, ben de şimdi akademik kadrolara bakıyordum, akademik kadro dışarıdan nasıl incelenir demeye gelmiştim. çünkü okulun sitesinde öğretim görevlileriyle ilgili bilgiler kaldırılmış veya hiç konmamış galiba. sadece bir öğretmenin bilgilerine ulaşabildim . bölüm başkanının da bilgileri yok okulun sitesinde.
0
Bölümün yeni kurulmuş olmasıyla ilgili muhtemelen. Site dışında bilgi edinmek zor, okulun ya da bölümün facebook sayfasına ve forumlara bakilabilir, orada öğrenciler konuşmuştur muhakkak.
0
@hayat, mimarliga girmesi bitirmesinden daha kolay emin olabilirsiniz. Lutfen kiziniz eksideki mimarlıkla ilgili butun basliklari okusun, inanın ki yazilanlar abartili degil fazlasi yok eksigi var. Yeni mezun oldugunda teklif edilecek rakamlari gorunce "acaba benimle kafa mi buluyorlar?" Diye dusunme ihtimali cok cok fazla. Okumasi cok masraflı bunu da not duseyim. He diger bölümlerden mezun olursa durum cok mu parlak olur, inanın ki fikrim yok. Ama mimarligi lutfen cok cok iyi arastirmadan hedef olarak koymayın, simdiki aklim olsa asla asla mimar olmazdım.
0
yazacaklarım ne kadar faydalı olabilir bilmiyorum. bir bilgisayar oyunu firmasında çalışıyorum. bundan 5 sene önce oyun firmasında çalışmak aklımın ucundan geçmezdi mesela. oyun sektörü hızla gelişen bir alan. özellikle son zamanlarda türk yapımı oyunlar oldukça çoğaldı ve gençler, çocuklar tarafından epey rağbet görüyorlar. joy game'in oyunları, zula vs. bize ne kadar bu oynanır mı ya gibi gelse de oldukça popülerler.
kızınızın bilgisayar, mobil vs. oyunlarla çok ilgisi olmadığını belirtmişsiniz. şimdi yavaş yavaş takip etmeye başlasa mesela bu zamana kadar oynamadığı için pek kaybı olmayacaktır. benim naçizane önerim, youtube üzerinden oyun videoları çeken kanallara bir göz atması olacaktır. hem görsellik olarak hem de ilgisinin çekip çekmediğini ölçebilmesi için. (şahane animasyonlar için uncharted 4 derim :))
animasyon, tasarım alanına hakim değilim açıkçası bu yönden bir şey söyleyemiyorum. ama oyun sektörü, animasyon tasarım vs. ilerlemek için çok çok iyi bir ingilizce kesinlikle olmalı.
oyun tasarımı için birçok oyuna az çok aşina olmalı, oynamasa dahi bilse anlamında diyorum. oyunlar genellikle birbirlerinden ilham alıyorlar, farklı tasarımlar ve hikayelerle yeni bir karakter yaratılıyor başka bir oyuna. :)
umarım kızınız için her şey çok güzel olur, bol şans.
kızınızın bilgisayar, mobil vs. oyunlarla çok ilgisi olmadığını belirtmişsiniz. şimdi yavaş yavaş takip etmeye başlasa mesela bu zamana kadar oynamadığı için pek kaybı olmayacaktır. benim naçizane önerim, youtube üzerinden oyun videoları çeken kanallara bir göz atması olacaktır. hem görsellik olarak hem de ilgisinin çekip çekmediğini ölçebilmesi için. (şahane animasyonlar için uncharted 4 derim :))
animasyon, tasarım alanına hakim değilim açıkçası bu yönden bir şey söyleyemiyorum. ama oyun sektörü, animasyon tasarım vs. ilerlemek için çok çok iyi bir ingilizce kesinlikle olmalı.
oyun tasarımı için birçok oyuna az çok aşina olmalı, oynamasa dahi bilse anlamında diyorum. oyunlar genellikle birbirlerinden ilham alıyorlar, farklı tasarımlar ve hikayelerle yeni bir karakter yaratılıyor başka bir oyuna. :)
umarım kızınız için her şey çok güzel olur, bol şans.
0
tercihler dün gece yarısı kapandı arkadaşlar, seçimlerinde değişiklik yapmadı olduğu gibi bıraktı. hayırlısı artık...
zaman ayırıp cevaplayan, mesajla bilgilendiren herkese çok çok teşekkür ederim.
@manuel mandalina, yazdığımız okulların hiç birinin ilk senesi değil, en yenisi 4 yıllık. bölümden mezun olanların çoğu mimar olmuş. Sizin gözünüzden kaçtı sanırım bu bölüm :)
@phycos phycos, lise son sınıfta mimar olmak istediğini söyleyince ilk önce sözlük, mimarlar odası sitesi, internette bulabildiğim yazılar, mimar arkadaşlarım, çevremizdeki mimarlık firmaları.. epeyce araştırmıştık. tablo kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak sıkıntılar sizin yazığınız konular. İşi yaptıranın işten anlamaması, işin maliyeti ile ilgili sıkıntılar, teknik zorluklar, bürokrasi, üretler vs.
Çok haklısınız, mimarlık zor mesleklerden biri. Kızım, okurken, mesleği yaparken karşılaşacağı zorlukların farkında. Gelgör ki yetenekleri o yönü işaret ediyorve mesleki ilgisi var. Küçüklüğünden beri binaların dizaynını kafasında tekrar yapar, şu şurda olsaymış daha iyi olurmuş gibi yorumlar yapar.
Bilemiyorum artık hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapacak bişe kalmadı, seçtik gitti...
zaman ayırıp cevaplayan, mesajla bilgilendiren herkese çok çok teşekkür ederim.
@manuel mandalina, yazdığımız okulların hiç birinin ilk senesi değil, en yenisi 4 yıllık. bölümden mezun olanların çoğu mimar olmuş. Sizin gözünüzden kaçtı sanırım bu bölüm :)
@phycos phycos, lise son sınıfta mimar olmak istediğini söyleyince ilk önce sözlük, mimarlar odası sitesi, internette bulabildiğim yazılar, mimar arkadaşlarım, çevremizdeki mimarlık firmaları.. epeyce araştırmıştık. tablo kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak sıkıntılar sizin yazığınız konular. İşi yaptıranın işten anlamaması, işin maliyeti ile ilgili sıkıntılar, teknik zorluklar, bürokrasi, üretler vs.
Çok haklısınız, mimarlık zor mesleklerden biri. Kızım, okurken, mesleği yaparken karşılaşacağı zorlukların farkında. Gelgör ki yetenekleri o yönü işaret ediyorve mesleki ilgisi var. Küçüklüğünden beri binaların dizaynını kafasında tekrar yapar, şu şurda olsaymış daha iyi olurmuş gibi yorumlar yapar.
Bilemiyorum artık hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapacak bişe kalmadı, seçtik gitti...
0
@farkındaysa sıkıntı yok, insallah gonlunden gectigi gibi olur hersey. Başarılar diliyorum.
0
@rheia, güzel dileğin için sağolasın :)
Oyun sektörünün sıkıntıları da pek hafifsenecek gibi değil bana kalırsa. Yeni yeni hareketlenmeler var evet. Bu sektörden ekmek yemek mümkün.
Lakin;
Bizim birinci olduğumuz alan kişi başına düşen oyun oynama saati. Üretmiyoruz ama fena halde tüketiyoruz, garip olan bu kadar çok tükettiğimiz şeyi hala üretemiyor oluşumuz. Mantıklı değil demi...
Nedenini düşününce durum hiç şaşırtıcı değil;
İspanyollarla atbaşı giden malum ortam bilgilerimiz, çalışmadan, üretmeden kolay elde etme trendimiz (makarna kömür, malum ortam...) ve kişi başına düşen gelirimiz... Paramız yok, üretimimiz yok, oyun oynuyoruz. Sektörde hareketlenme var çünkü ülkede ucuz işgücü var, yabancı sermaye oyun ürettirmek için giriş yapıyor. Üniversiteler o işgücünü sağlamak için bölüm açıyor. Yakında meslek liselerinde de açılır belki açılmıştır bile.
Oyun sektörünün benim dışarıdan görebildiğim tablosu genel hatlarıyla bu. Yüz milyar dolarlarla ifade edilen sektörün gerekli alt yapı olmadan (kallavi veri merkezi, oyun alabilecek kazanç, vs) neresinde olabileceğimiz belli aslında :)
İngilizce şart evet :)
Ve vizyon, yaratıcı düşünce alışkanlığı. Hiç oyun oynamamış biri yaratıcı düşünce alışkanlığı ve vizyonla çok iyi işler çıkarabilir. Kızım için yazmıyorum ( kızım yapar gibi anlam çıkmasın) sektör ve aslında çoğu sektörle ilgili genel bakış.
Hintlileri biliyorsunuz bilişim sektöründe bir numaralar. Onların eksik noktası; güven sağlamıyorlar. Bu nedenle app stor'da satış yapamıyorlar, kimse onlardan ürün almak istemiyor, iş yaptırmak istemiyor.
Bizim eksik noktamız da katip gibi söyleneni- yapılmışı yapmak, yeni şeylere burun kıvırmak hatta "tu kaka" demek, işin şeytanlıklarını bulmak, sıfır farkındalık.
5 yıldır oyun sektöründesin madem, bir iki konu var merak ettiğim bulmuşken sorayım:)
Firma veri merkezi kullanıyor mu kullanıyorsa yurt içi/ yurt dışı nereden sağlıyor?
Çalışanlara ne ödüyor, ücretler en alt ve en üst hangi aralıkta?
Şirket kaç yıllık, yeni yatırımları var mı, kazancı hangi aralıkta?
edit: phycos, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim :)
Oyun sektörünün sıkıntıları da pek hafifsenecek gibi değil bana kalırsa. Yeni yeni hareketlenmeler var evet. Bu sektörden ekmek yemek mümkün.
Lakin;
Bizim birinci olduğumuz alan kişi başına düşen oyun oynama saati. Üretmiyoruz ama fena halde tüketiyoruz, garip olan bu kadar çok tükettiğimiz şeyi hala üretemiyor oluşumuz. Mantıklı değil demi...
Nedenini düşününce durum hiç şaşırtıcı değil;
İspanyollarla atbaşı giden malum ortam bilgilerimiz, çalışmadan, üretmeden kolay elde etme trendimiz (makarna kömür, malum ortam...) ve kişi başına düşen gelirimiz... Paramız yok, üretimimiz yok, oyun oynuyoruz. Sektörde hareketlenme var çünkü ülkede ucuz işgücü var, yabancı sermaye oyun ürettirmek için giriş yapıyor. Üniversiteler o işgücünü sağlamak için bölüm açıyor. Yakında meslek liselerinde de açılır belki açılmıştır bile.
Oyun sektörünün benim dışarıdan görebildiğim tablosu genel hatlarıyla bu. Yüz milyar dolarlarla ifade edilen sektörün gerekli alt yapı olmadan (kallavi veri merkezi, oyun alabilecek kazanç, vs) neresinde olabileceğimiz belli aslında :)
İngilizce şart evet :)
Ve vizyon, yaratıcı düşünce alışkanlığı. Hiç oyun oynamamış biri yaratıcı düşünce alışkanlığı ve vizyonla çok iyi işler çıkarabilir. Kızım için yazmıyorum ( kızım yapar gibi anlam çıkmasın) sektör ve aslında çoğu sektörle ilgili genel bakış.
Hintlileri biliyorsunuz bilişim sektöründe bir numaralar. Onların eksik noktası; güven sağlamıyorlar. Bu nedenle app stor'da satış yapamıyorlar, kimse onlardan ürün almak istemiyor, iş yaptırmak istemiyor.
Bizim eksik noktamız da katip gibi söyleneni- yapılmışı yapmak, yeni şeylere burun kıvırmak hatta "tu kaka" demek, işin şeytanlıklarını bulmak, sıfır farkındalık.
5 yıldır oyun sektöründesin madem, bir iki konu var merak ettiğim bulmuşken sorayım:)
Firma veri merkezi kullanıyor mu kullanıyorsa yurt içi/ yurt dışı nereden sağlıyor?
Çalışanlara ne ödüyor, ücretler en alt ve en üst hangi aralıkta?
Şirket kaç yıllık, yeni yatırımları var mı, kazancı hangi aralıkta?
edit: phycos, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim :)
0
lyh
sb.
sb.
0
İkiçeşmelik caddesine bakın. (Fiyatları bilmiyorum, ekonomik olacağını düşünüyorum. Büro mobilyaları oluyor, açıp kapatanlar kuturu veriyor falan. )
edit: iki çeşmeliğin yukarı kısmında.
edit: iki çeşmeliğin yukarı kısmında.
0
karabağlarda ofis sandalyesi satan tonla yer var. uygun fiyata bulabilirsin. biraz gezmen lazım
0
İkiçeşmelik'te Özen Metal'in karşısında ofis sandalyesi ve her türlü parçasını satan bir yer var. Oraya bakmanı öneririm.
0
aranelsurion
Anadolu Üniversitesi 'nin Yönetim Bilişim Sistemleri bölümüne kayıt olayım diyorum, daha önce başka bir lisansım var, okurken de kayıt olmak istemiştim ama İkinci Üniversite olayında yoktu o zaman bu bölüm, sanırım şimdi eklemişler. Bir de bu yıl sıfır çabayla öylesine girdiğim, pek iç açıcı olmayan
Anadolu Üniversitesi 'nin Yönetim Bilişim Sistemleri bölümüne kayıt olayım diyorum, daha önce başka bir lisansım var, okurken de kayıt olmak istemiştim ama İkinci Üniversite olayında yoktu o zaman bu bölüm, sanırım şimdi eklemişler. Bir de bu yıl sıfır çabayla öylesine girdiğim, pek iç açıcı olmayan bir YGS sonucum var, unuttuydum bile aslında, şimdi son günüymüş derken aklıma geldi. ÖSYM kayıtları en son yarın, İkinci Üniv. kayıtları 31 Ağustos gibi başlıyor.
Sorum şu ki; Her iki yolla da girmeyi deneyebilirim, ancak bir yolun ötekine göre bir kazancı/kaybı var mı? Öğrenim ücretleri olabilir, geç başlıyor olabilir, ne bileyim, her şey olabilir. Bu işleri pek bilmiyorum, tek anladığım galiba İkinci Üniv. ile kayıt olmak kesin, YGS 'den olursam belki bir sıralama mevzusu falan vardır, ancak mesela buradan kayıt olursam, Ağustos sonundaki kayıtlarda sıkıntı çıkar mı?
Aklıma bir tek gelecek yıl başka bir sebeple YGS/LYS denersem puan kırpılması mevzusu geliyor, ki öyle bir planım da yok.
Sorum şu ki; Her iki yolla da girmeyi deneyebilirim, ancak bir yolun ötekine göre bir kazancı/kaybı var mı? Öğrenim ücretleri olabilir, geç başlıyor olabilir, ne bileyim, her şey olabilir. Bu işleri pek bilmiyorum, tek anladığım galiba İkinci Üniv. ile kayıt olmak kesin, YGS 'den olursam belki bir sıralama mevzusu falan vardır, ancak mesela buradan kayıt olursam, Ağustos sonundaki kayıtlarda sıkıntı çıkar mı?
Aklıma bir tek gelecek yıl başka bir sebeple YGS/LYS denersem puan kırpılması mevzusu geliyor, ki öyle bir planım da yok.
0
Hocam ben 2015 aöf adalet mezunuyum, ikinci üniversite kapsamında okudum, ve bana göre tüm üniversiteler > anadolu üniversitesi aöf.
Açıköğretim olduğu için senin kültürlenmen dışında hiçbir işe yaramayacak o diploma. Ben 4 üzerinden 2,80 ile bitirdim. İyi bir ortalama değil ama onur belgem falan var. Üç dört saat fazla çalışıp 3 ortalamayı geçtim yani. Şu anda diploma dolabımda duruyor öyle. İstesem kullanırım ama açıköğretimi özel sektörde pek takmazlar. Bu kafanın bir kenarında olsun.
O yüzden bu bölümü ygs ile kazanabiliyorsan güzel bir üniversitede oku. Sadece harç ödeyeceksin aöfe.
Açıköğretim olduğu için senin kültürlenmen dışında hiçbir işe yaramayacak o diploma. Ben 4 üzerinden 2,80 ile bitirdim. İyi bir ortalama değil ama onur belgem falan var. Üç dört saat fazla çalışıp 3 ortalamayı geçtim yani. Şu anda diploma dolabımda duruyor öyle. İstesem kullanırım ama açıköğretimi özel sektörde pek takmazlar. Bu kafanın bir kenarında olsun.
O yüzden bu bölümü ygs ile kazanabiliyorsan güzel bir üniversitede oku. Sadece harç ödeyeceksin aöfe.
0
ösym kayıtları en son yarın değil, bu gün 23,59 da bitiyor.
açık öğretimde ikinci üniversite olayı değişti, ikinci olarak seçilemeyen merkezi yerleştirmeye tabi bölümler var artık. aöf'ün sitesinden bakabilirsiniz.
benim gördüğüm yeni açılan iki tanesi merkezi seçimle girililenlerin içindeydi, ikinci üni olarak girilenlerde yeni açılan bölüm görmedim, gözümden kaçmış da olabilir bi bakın.
açık öğretimde ikinci üniversite olayı değişti, ikinci olarak seçilemeyen merkezi yerleştirmeye tabi bölümler var artık. aöf'ün sitesinden bakabilirsiniz.
benim gördüğüm yeni açılan iki tanesi merkezi seçimle girililenlerin içindeydi, ikinci üni olarak girilenlerde yeni açılan bölüm görmedim, gözümden kaçmış da olabilir bi bakın.
0
teşekkürler @dissendium ve @hayat aklini konusacak bir filozof uret. tam olarak sorumun cevabını bulamadım hala. Şimdi kayıt olup, olmadı 31 Ağustos da bir de ikinci üniversite olarak olabilirim diye düşünüyorum. (kayıtlar bu geceye ertelendi zaten)
Açıköğretim konusunda; ciddiye alınması beklentim pek yok, zaten bilişim sektöründe çalışıyorum. yalnız bölümüm çok alakasız olduğu için genelde her yeni tanıştığım insanlarda, görüşmede vs. ilk bunu merak ediyorlar, böyle böyle insanımıza "self-learning" kavramını aşılama kutsal görevini istemeden edinmiş oldum. Açıköğretim de olsa "haa demek ki buradan öğrenip ondan sonra geliştirmiş" efektini yaratabilir belki. Bunun dışında işletme konuları hep ilgimi çekmiştir, bahaneyle en azından kafamda bir fikir oluşturacak kadar öğrenirim diyorum. dönemlik 200lira da çok değil nihayetinde, işime gelmezse bırakırım.
Açıköğretim konusunda; ciddiye alınması beklentim pek yok, zaten bilişim sektöründe çalışıyorum. yalnız bölümüm çok alakasız olduğu için genelde her yeni tanıştığım insanlarda, görüşmede vs. ilk bunu merak ediyorlar, böyle böyle insanımıza "self-learning" kavramını aşılama kutsal görevini istemeden edinmiş oldum. Açıköğretim de olsa "haa demek ki buradan öğrenip ondan sonra geliştirmiş" efektini yaratabilir belki. Bunun dışında işletme konuları hep ilgimi çekmiştir, bahaneyle en azından kafamda bir fikir oluşturacak kadar öğrenirim diyorum. dönemlik 200lira da çok değil nihayetinde, işime gelmezse bırakırım.
0
Örgün olarak aynı bölümü kazanırsan aynısını bir daha açık öğretimde okuyamazsın diye biliyorum.
0
Biz dün kızın lise öğretmeniyle görüşmüştük, öğretmen aöf'ün bazı bölümlerinin sadece merkezi yerleştirme ile yapıldığını söyledi.
Sizin istediğiniz bölüm hem yeni kayıt hem de ikinci üni listesinde var.
Biz dün yeni açılan bir bölümü tercih ettik. Bizim bölüm ikinci üni sayfasında yer almıyor.
Bence siz aöf bürosunu arayıp sorun. En doğru bilgi onlardadır.
Kayıt, başlama vs yönünden merkezi yerleştirme veya ikinci üni olarak seçimde bildiğim kadarıyla bir fark yok. İkisi de aynı işlemlere, sürece tabi. Sıralama konusu nasıl oluyor onu da büro biliyordur.
Sizin istediğiniz bölüm hem yeni kayıt hem de ikinci üni listesinde var.
Biz dün yeni açılan bir bölümü tercih ettik. Bizim bölüm ikinci üni sayfasında yer almıyor.
Bence siz aöf bürosunu arayıp sorun. En doğru bilgi onlardadır.
Kayıt, başlama vs yönünden merkezi yerleştirme veya ikinci üni olarak seçimde bildiğim kadarıyla bir fark yok. İkisi de aynı işlemlere, sürece tabi. Sıralama konusu nasıl oluyor onu da büro biliyordur.
0
ender89
Merhaba,Şuan ev taşıyarak yeni evimize yerleşmeye çalışıyoruz. Nakliyeciler tüm eşyaları taşıyarak yeni evimize yerleştirdi, fakat buzdolabı biraz sıkıntı yaşattı. Normal boyutlardan biraz büyük buzdolabı. İlk alırken kutunun içerisindeydi, Bosch ekibi güzelce taşıyıp getirdi merdivenden. Ama 3 nakl
Merhaba,
Şuan ev taşıyarak yeni evimize yerleşmeye çalışıyoruz. Nakliyeciler tüm eşyaları taşıyarak yeni evimize yerleştirdi, fakat buzdolabı biraz sıkıntı yaşattı. Normal boyutlardan biraz büyük buzdolabı. İlk alırken kutunun içerisindeydi, Bosch ekibi güzelce taşıyıp getirdi merdivenden. Ama 3 nakliyeci (profosyonel değiller, ek iş olarak nakliyecilik yapıyorlar) merdivenden indirip taşıyabileceğine dair güven vermeyince eşya zarar görür korkusuyla kalsın dedik. Asansöre sığdırmayı denedik o da olmadı. Camdan vinç vb bişi ile de indiremeyiz, o genişlikte balkon/pencere yok. Ev ikinci katta bu arada. Yeni evde böyle bir sıkıntı yok, asansöre sığar.
Sadece buzdolabını taşıtabileceğim, merdivenden indirip yeni eve götürebilecek, merdivenden indirmekte sıkıntı yaratmayacak, ekipmanı olan (bazı taşımacılar eşyayı sarıp sarmalıyormuş sanırım), tek eşya taşıyorum diye çok tuzlu fiyat çekmeyecek olan bir nakliyeci arıyorum.
Buzdolabı Alibeyköy’den alınacak (İgdaş’ın ordan), Eyüp’e gidecek (Vialand’in oralar). Dolayısıyla mesafe oldukça kısa.
Daha önceden bu tarz sıkıntı yaşamış olan ve/veya ihtiyacımıza göre yönlendirebileceği nakliyeci olan arkadaşlardan yardım diliyorum.
Çok fazla vaktimiz de yok, eski evi bu haftaiçi komple boşaltmamız gerekli.
Teşekkürler.
Şuan ev taşıyarak yeni evimize yerleşmeye çalışıyoruz. Nakliyeciler tüm eşyaları taşıyarak yeni evimize yerleştirdi, fakat buzdolabı biraz sıkıntı yaşattı. Normal boyutlardan biraz büyük buzdolabı. İlk alırken kutunun içerisindeydi, Bosch ekibi güzelce taşıyıp getirdi merdivenden. Ama 3 nakliyeci (profosyonel değiller, ek iş olarak nakliyecilik yapıyorlar) merdivenden indirip taşıyabileceğine dair güven vermeyince eşya zarar görür korkusuyla kalsın dedik. Asansöre sığdırmayı denedik o da olmadı. Camdan vinç vb bişi ile de indiremeyiz, o genişlikte balkon/pencere yok. Ev ikinci katta bu arada. Yeni evde böyle bir sıkıntı yok, asansöre sığar.
Sadece buzdolabını taşıtabileceğim, merdivenden indirip yeni eve götürebilecek, merdivenden indirmekte sıkıntı yaratmayacak, ekipmanı olan (bazı taşımacılar eşyayı sarıp sarmalıyormuş sanırım), tek eşya taşıyorum diye çok tuzlu fiyat çekmeyecek olan bir nakliyeci arıyorum.
Buzdolabı Alibeyköy’den alınacak (İgdaş’ın ordan), Eyüp’e gidecek (Vialand’in oralar). Dolayısıyla mesafe oldukça kısa.
Daha önceden bu tarz sıkıntı yaşamış olan ve/veya ihtiyacımıza göre yönlendirebileceği nakliyeci olan arkadaşlardan yardım diliyorum.
Çok fazla vaktimiz de yok, eski evi bu haftaiçi komple boşaltmamız gerekli.
Teşekkürler.
0
buzdolapların kapakları çıkarılabiliyor, dar kapılardan geçmememe gibi durumlarda kapağı çıkarabilirsiniz aklınızda olsun.
sarıp sarmalama işini siz de yapabilirsiniz. dolabın kendi ambalajını, köpüklerini attınız galiba. olsun çözümü var. yapı marketlerde ince köpükler oluyor yalıtım için. pahalı değil. onlardan alın bir de streç folyo alın. köpükleri dolabın etrafına yerleştirip koli bandıyla sabitleyin. üzerine streç folyo sarın güzelce. çarpmalara karşı dolabı korumuş olursunuz. taşıyan da bu şekilde daha rahat taşır.
İstanbulda olmadığım için nakliyeci konusunda yardımcı olamıyorum.
sarıp sarmalama işini siz de yapabilirsiniz. dolabın kendi ambalajını, köpüklerini attınız galiba. olsun çözümü var. yapı marketlerde ince köpükler oluyor yalıtım için. pahalı değil. onlardan alın bir de streç folyo alın. köpükleri dolabın etrafına yerleştirip koli bandıyla sabitleyin. üzerine streç folyo sarın güzelce. çarpmalara karşı dolabı korumuş olursunuz. taşıyan da bu şekilde daha rahat taşır.
İstanbulda olmadığım için nakliyeci konusunda yardımcı olamıyorum.
0
Vinç ile tasimada pencere genişliği önemli değil çünkü sokuyorlar. Sonra yine montajlayip gidiyorlar. Ama 1 buzdolabı için asansörle vinç kiralama çok pahalıya malolur. Bunu evi o şekilde taşımak daha uyguna gelirdi -ki siz zaten tasimissiniz.bu durumda @hayatın aklı...+1
0
kapakları çıkarmak en mantıklısı diğer türlü zarar görme olasılığı yüksek. kapalı ambalajla bile çizildi benim kapaklar servis değiştirdi vs. bir de aklında bulunsun dolabı taşıdıktan sonra hemen fişe takıp çalıştırmayın bize servis 8 saat sonra çalıştırmamızı söyledi. içindeki soğutma sıvısıyla alakalı.
0
shadowcat
Ağustosun sonu gibi nikah var gibi duruyor, imzaları atıyoruz. Düğün olmasın, nikah olsun konusunda aileler onay verdi. Ancak kısa elbise fikrim veto yedi. Öyle "aman benim istediğim olsun, o gün en önemli günüm, kimseyi dinlemem" diyen bir insan değilim, ne olacak, uzun elbise giyeriz. Fakat alışve
Ağustosun sonu gibi nikah var gibi duruyor, imzaları atıyoruz. Düğün olmasın, nikah olsun konusunda aileler onay verdi. Ancak kısa elbise fikrim veto yedi. Öyle "aman benim istediğim olsun, o gün en önemli günüm, kimseyi dinlemem" diyen bir insan değilim, ne olacak, uzun elbise giyeriz. Fakat alışveriş yapmayı hiç sevmiyorum, hele bu gelinlik olacaksa muhtemelen 5 dakika dayanabilirim, bu yüzden online ben bu işi halledeyim, bir elbise kiralayayım dedim. Onu bırak, o kadar yoğunum ki, benim bu işi bu hafta sonu halledip aradan çıkarmam gerekiyor. Sahiden daha fazla vakit ayıramam. Beynim yanıyor.
Şimdi benim fikrim: Şu linkteki elbiseyi kiralayayım, bir tanede duvak takarsak kafaya, bu iş tamam:
www.davetcokelbisemyok.com
Erkek arkadaşım bari şu aşağıdaki link'teki gelinlik gibi olanı kirala diyor. Onun tercihi de bu:
www.davetcokelbisemyok.com
Fark ettiyseniz beyefendinin seçiminin kirası 3,5 bin. 5 bine kadar çıkılabilir gibi duruyor, ailesinin hediyesi olacak. Satın almayacağım bu kesin. Oysaki benim seçimim gayet ekonomik. İkisini de giyerim, sorun yok da, kendi seçtiğimle daha rahat ederim ve o kadar para verilmemiş olur. Sizce benim seçtiğim elbise, duvak gibi aksesuarlarla, iyi bir ayakkabıyla nikahı kurtarır mı? Yoksa erkek arkadaşım haklı mı?
Şimdi benim fikrim: Şu linkteki elbiseyi kiralayayım, bir tanede duvak takarsak kafaya, bu iş tamam:
www.davetcokelbisemyok.com
Erkek arkadaşım bari şu aşağıdaki link'teki gelinlik gibi olanı kirala diyor. Onun tercihi de bu:
www.davetcokelbisemyok.com
Fark ettiyseniz beyefendinin seçiminin kirası 3,5 bin. 5 bine kadar çıkılabilir gibi duruyor, ailesinin hediyesi olacak. Satın almayacağım bu kesin. Oysaki benim seçimim gayet ekonomik. İkisini de giyerim, sorun yok da, kendi seçtiğimle daha rahat ederim ve o kadar para verilmemiş olur. Sizce benim seçtiğim elbise, duvak gibi aksesuarlarla, iyi bir ayakkabıyla nikahı kurtarır mı? Yoksa erkek arkadaşım haklı mı?
0
ben sizin seçtiğinizi beğendim açıkcası. sizin rahat hissetmeniz daha önemli. aile muhtemelen en iyisi olsun aman kız sonradan gönül koyar falan diye pahalı olsun istemiş olabilir.
0
üstteki daha iyi, alttaki hem çok açık hem de taşıması zor bir elbise, herkese yakışmaz kolay kolay.
0
Gelinlik için erkek arkadaşının beğendiği uygun. Senin beğendiğin de güzel ama davetli için uygun.
0
ustteki kesinlikle! Alttaki de cok hos ama alttaki turkiyede ki gelinligin tanimi kusucaz artik straplezden
0
bu arada üsttekini bi görün kumaş yüzünden danteller dandik de durabilir. bir değerlendirme fırsatı verin. iade var mı sitede bilemedim. ancak bi görün şuan masa örtüsü gibi durmuyo ama danteller dandikse masa örtüsü gibi durabilir.
0
senin seçtiğin de güzel ama üstüne duvak olmaz, onu seçersen saç aksesuarı falan kullan.
0
seninki hoş bir elbise nikah a basit kaçar.
arkadaşınki de güzel değil .
vücüt bu mankenler gibi zayıf ise çok daha hoş ürünler mevcut.
bu arada gelinliği satın al..yazık kiraya verilen paraya..
arkadaşınki de güzel değil .
vücüt bu mankenler gibi zayıf ise çok daha hoş ürünler mevcut.
bu arada gelinliği satın al..yazık kiraya verilen paraya..
0
Ben de seninkini beğendim ama 726 dolara satılan elbise 750 lira verilip kiralanmaz. Üzerine de duvak olmaz.
0
Bu iki elbiseden çok çok daha harika gelinlikler, elbiseler bulunabileceğine eminim. Ama dediğim gibi, elimizde ne buna uygun kişilik var, ne zaman var. Bizim nikah da böyle olsun, ne yapalım artık.
Elbiselerin gerçek fiyatlarını bilmiyorum ancak satın almayacağım çünkü bu elbiseleri bir daha giyeceğimi sanmam, ve satın alsam da almasam da kullanış olarak aynı şeye denk geliyor; yani bir kere kullanıma para ödeyeceğim. Kiralayınca cisim artışı olmamış olur en azından evde. Bu yüzden yaşasın kiralama.
Düşündük tarttık, birinci elbisede karar kıldık. Çünkü vücudum iyi, sorun yok, ancak benim memeler küçük :( O ağır elbise, straplez, bir de meme eksikliği kombosunda elimizde çok mutsuz bir kadın kalıyor. Bir de eteği uzun, hareket çok kısıtlı benim için. Yani birinci elbiseyi seçtik gitti. Hem beğendiniz de :)
Sitede para iadesi yok. Kiralanan elbiseyi iade ettiğinde başka bir zaman başka bir elbise kiralama hakkı tanıyorlar. 4-6 günlük kiralanıyor, baktık masa örtüsü geldi, iade eder, iki dakika da başka bir elbise ayarlarız. Of, lütfen gelme masa örtüsü.
Duvak olmaz demekle haklısınız, bence de olmaz. Ama ben "bir davete gelmiş de gelin olduğu belli olsun diye saçına duvak kondurmuşlar" görüntüsüne razıyım, sorun yok. Kısa düz bir tülden şöyle bir şey olur diye düşünüyorum: www.davidsbridal.com
Zaten hippi nikahı olacak sanki biraz ya, muntazam bir şey olmayacak, kurtarır.
Duvaklı ya da duvaksız saçım muhtemelen şu olacak: aelida.com Kuaförler yapamazsa erkek arkadaşıma ördürtürüm, balık sırtı örmeye kalkınca çok cool dağınık bir model oluyor. Duvak olmazsa sağına soluna taşlı bir kaç bir şey koyarız olmadı ya ne yapayım artık! Bunları bulana kadar bile yarım saat geçti :( Aradan çıksın diyorduk, bu bildiğin kan, ter, gözyaşı, entrika, aşk isteyen bir şeymiş.
Evet beni tamamladık sayılır. Ayakkabı için haftaya yine yeni sorularımla aranızda olacağım. Damat yelek-gömlek giyip kolları kıvıracakmış, ceketsiz olacak. Bir o da oldursun, kostüm konusunda saçmalarsa yine buraya sorarım saçmalıyoruz mu diye. Kaldı ayakkabı, evet :(
Elbiselerin gerçek fiyatlarını bilmiyorum ancak satın almayacağım çünkü bu elbiseleri bir daha giyeceğimi sanmam, ve satın alsam da almasam da kullanış olarak aynı şeye denk geliyor; yani bir kere kullanıma para ödeyeceğim. Kiralayınca cisim artışı olmamış olur en azından evde. Bu yüzden yaşasın kiralama.
Düşündük tarttık, birinci elbisede karar kıldık. Çünkü vücudum iyi, sorun yok, ancak benim memeler küçük :( O ağır elbise, straplez, bir de meme eksikliği kombosunda elimizde çok mutsuz bir kadın kalıyor. Bir de eteği uzun, hareket çok kısıtlı benim için. Yani birinci elbiseyi seçtik gitti. Hem beğendiniz de :)
Sitede para iadesi yok. Kiralanan elbiseyi iade ettiğinde başka bir zaman başka bir elbise kiralama hakkı tanıyorlar. 4-6 günlük kiralanıyor, baktık masa örtüsü geldi, iade eder, iki dakika da başka bir elbise ayarlarız. Of, lütfen gelme masa örtüsü.
Duvak olmaz demekle haklısınız, bence de olmaz. Ama ben "bir davete gelmiş de gelin olduğu belli olsun diye saçına duvak kondurmuşlar" görüntüsüne razıyım, sorun yok. Kısa düz bir tülden şöyle bir şey olur diye düşünüyorum: www.davidsbridal.com
Zaten hippi nikahı olacak sanki biraz ya, muntazam bir şey olmayacak, kurtarır.
Duvaklı ya da duvaksız saçım muhtemelen şu olacak: aelida.com
Kuaförler yapamazsa erkek arkadaşıma ördürtürüm, balık sırtı örmeye kalkınca çok cool dağınık bir model oluyor. Duvak olmazsa sağına soluna taşlı bir kaç bir şey koyarız olmadı ya ne yapayım artık! Bunları bulana kadar bile yarım saat geçti :( Aradan çıksın diyorduk, bu bildiğin kan, ter, gözyaşı, entrika, aşk isteyen bir şeymiş. Evet beni tamamladık sayılır. Ayakkabı için haftaya yine yeni sorularımla aranızda olacağım. Damat yelek-gömlek giyip kolları kıvıracakmış, ceketsiz olacak. Bir o da oldursun, kostüm konusunda saçmalarsa yine buraya sorarım saçmalıyoruz mu diye. Kaldı ayakkabı, evet :(
0
sezar35
Haftaya nişanımız var.İzmir'de nerelerden alışveriş yapabiliriz kıyafet için önerilere açığım.
Haftaya nişanımız var.İzmir'de nerelerden alışveriş yapabiliriz kıyafet için önerilere açığım.
0
Mimar Kemalettin Caddesi ve etrafı, Hisarönü taraflarına bakabilirsiniz.
0
cercatrova
sevgili bonsai uzmanlarıpazartesi orman müdürlüğünün fidanlığına gidip şimşir fidanı alacağım. uzun 2-3 yaşlarında bir şey olmasını düşünüyorum. gövdesi mümkün mertebe köklü ve kalın boyunun ise olabildiğince bodur olmasına bakacağım. daha önce hiç bonsai yetiştirmedim. budama vs ile ilgili onlarca
sevgili bonsai uzmanları
pazartesi orman müdürlüğünün fidanlığına gidip şimşir fidanı alacağım. uzun 2-3 yaşlarında bir şey olmasını düşünüyorum. gövdesi mümkün mertebe köklü ve kalın boyunun ise olabildiğince bodur olmasına bakacağım. daha önce hiç bonsai yetiştirmedim. budama vs ile ilgili onlarca site, forum, video bakındım. tohumla yetiştirmek yerine şimşire yöneldim. şimdi bana şuna dikkat et, şöyle yap, bir de şuraya bak diyebilecek olan varsa müteşekkir olurum. sevgiler...
pazartesi orman müdürlüğünün fidanlığına gidip şimşir fidanı alacağım. uzun 2-3 yaşlarında bir şey olmasını düşünüyorum. gövdesi mümkün mertebe köklü ve kalın boyunun ise olabildiğince bodur olmasına bakacağım. daha önce hiç bonsai yetiştirmedim. budama vs ile ilgili onlarca site, forum, video bakındım. tohumla yetiştirmek yerine şimşire yöneldim. şimdi bana şuna dikkat et, şöyle yap, bir de şuraya bak diyebilecek olan varsa müteşekkir olurum. sevgiler...
0
duyuru gibi yardımlaşma ağırlıklı, bilgilerine güvenebileceğiniz bir sitedir:
www.agaclar.net
www.agaclar.net
www.agaclar.net
www.agaclar.net
0
puc
Selamlar,Şöyle basitçe bir et yemeği yapıyorum:Yarım kilo kadar yağsız dana kuşbaşı, buzu çözüldükten hemen sonra, terbiye etmeden, önce 4-5 dk yağda kavuruyorum. Sonra, üzerine sıcak su, 2-3 kaşık salça ve tuz ekleyip en kısık ateşte 2-3 saat pişmeye bırakıyorum. Başka hiçbir şey yok, ne soğan, ne
Selamlar,
Şöyle basitçe bir et yemeği yapıyorum:
Yarım kilo kadar yağsız dana kuşbaşı, buzu çözüldükten hemen sonra, terbiye etmeden, önce 4-5 dk yağda kavuruyorum. Sonra, üzerine sıcak su, 2-3 kaşık salça ve tuz ekleyip en kısık ateşte 2-3 saat pişmeye bırakıyorum. Başka hiçbir şey yok, ne soğan, ne de herhangi bir sebze. Sonunda et lime lime oluyor. Yanında pilavla da fena olmuyor. Tabii tadı biraz, salçaya rağmen, sek et tadı gibi oluyor, keşke biraz daha farklı lezzetli bir hale gelse dediğim oluyor.
Bu yöntemde veya sıralamada bir kusur var mı, daha iyi hale getirilebilir mi? Önerileriniz nedir?
Teşekkürler.
Şöyle basitçe bir et yemeği yapıyorum:
Yarım kilo kadar yağsız dana kuşbaşı, buzu çözüldükten hemen sonra, terbiye etmeden, önce 4-5 dk yağda kavuruyorum. Sonra, üzerine sıcak su, 2-3 kaşık salça ve tuz ekleyip en kısık ateşte 2-3 saat pişmeye bırakıyorum. Başka hiçbir şey yok, ne soğan, ne de herhangi bir sebze. Sonunda et lime lime oluyor. Yanında pilavla da fena olmuyor. Tabii tadı biraz, salçaya rağmen, sek et tadı gibi oluyor, keşke biraz daha farklı lezzetli bir hale gelse dediğim oluyor.
Bu yöntemde veya sıralamada bir kusur var mı, daha iyi hale getirilebilir mi? Önerileriniz nedir?
Teşekkürler.
0
Yemek pişerken içine bütün soğan atabilirsiniz. Et yemeklerine soğan cogunlukla tadı biraz daha arttırıyor.
0
bütün soğan, sarımsak, yeşil biber, domates, havuç.. ekleyebilirsiniz. hem daha besleyici olur hem lezzeti farklı olur.
sebze ve yeşilliklerin yemeğe karışmasını istemiyorsanız buke garni şeklinde yapabilirsiniz.
et yemeğine baharatlar da çok yakışır. biberiye (sindirime yardımcıdır), zerdeçal yine aynı şekilde hem yakışır hem çok faydalıdır. fesleğen maydonoz, kimyon...
damak zevkinize göre istediğiniz herhangi bi sebzeyi, baharatı, otu ekleyebilirsiniz. hatta kuru kayısı, yeşil elma, ayva gibi kuru yemiş veya meyveler de eklenebilir dana etine.
sebze ve yeşilliklerin yemeğe karışmasını istemiyorsanız buke garni şeklinde yapabilirsiniz.
et yemeğine baharatlar da çok yakışır. biberiye (sindirime yardımcıdır), zerdeçal yine aynı şekilde hem yakışır hem çok faydalıdır. fesleğen maydonoz, kimyon...
damak zevkinize göre istediğiniz herhangi bi sebzeyi, baharatı, otu ekleyebilirsiniz. hatta kuru kayısı, yeşil elma, ayva gibi kuru yemiş veya meyveler de eklenebilir dana etine.
0
annem kayısı, ayva, arpacık soğanı falan ekliyor. bütün bütün. bekletmeli bir şeyler de yapıyor ama meyveler çok yakışıyor yemeğe. nasıl yaptığını bilmiyorum, belki benzer bir tarif bulursunuz.
www.hisarhospital.com
www.hisarhospital.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
Bu yıl lys veya ygs puanıyla yerleşme oluması durumunda seneye katsayılı puanla yerleşme olabilir mi?Katsayı okula giriş yılına göre hesaplanıyor anladığım kadarıyla. Sene kaybı olduğu için bu yıl mezun olan öğrencide hesaplanmış. Bu durumda bu çocuk için önümüzdeki yıl sınavınıda da hesaplanır demi
Bu yıl lys veya ygs puanıyla yerleşme oluması durumunda seneye katsayılı puanla yerleşme olabilir mi?
Katsayı okula giriş yılına göre hesaplanıyor anladığım kadarıyla. Sene kaybı olduğu için bu yıl mezun olan öğrencide hesaplanmış. Bu durumda bu çocuk için önümüzdeki yıl sınavınıda da hesaplanır demi?
Katsayı okula giriş yılına göre hesaplanıyor anladığım kadarıyla. Sene kaybı olduğu için bu yıl mezun olan öğrencide hesaplanmış. Bu durumda bu çocuk için önümüzdeki yıl sınavınıda da hesaplanır demi?
0
Aslında sorunuzu tam olarak anlamadım.
---
@fuzzy olmak istemistim'in uyarısı üzerine yanıtı tekrar düzenliyorum. Kendisine teşekkürler. Kafa karışıklığına sebebiyet verdi isek affola.
---
ÖSYM'in bu yılki kılavuzuna baktım. Kendisi şurada: dokuman.osym.gov.tr OBP ile ilgili kısım aynen şöyle:
--- kılavuz spoiler ---
6.2. YERLEŞTİRME PUANLARI HESAPLANIRKEN OBP BU PUANLARA NASIL EKLENECEK VE EK PUANLAR NASIL HESAPLANACAKTIR?
Her aday için hesaplanmış olan OBP; 0,12 katsayısı ile çarpılarak sınav puanlarına eklenecek ve böylece adayların yerleştirme puanları hesaplanacaktır.
Bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarının mezunlarının, Tablo 3A’da ve Tablo 3B.1’de belirtilen
yükseköğretim lisans programına yerleştirilirken OBP’nin 0,06 katsayısı ile çarpımından elde edilecek ek puanları da yerleştirme puanlarına eklenecektir. Bu ek puanlardan yararlanmak için adayların ilgili puan türünde 180 veya daha yüksek puan almış olmaları gerekmektedir. Ek puanlar, 30.03.2012 tarihi itibarıyla bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarından mezun olan veya öğrenim görmekte olan öğrenciler için uygulanacaktır. İlgili ortaöğretim
kurumuna 30.03.2012 tarihinden sonra kayıt olan adaylar için Tablo-3A ve Tablo-3B1 kapsamında ek puan
hesaplanmayacaktır.
2015-ÖSYS puanları veya özel yetenek sınavı sonucu ile bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar, 2016-ÖSYS puanları ile bir yükseköğretim programına yerleştirilirken OBP’ye uygulanacak katsayılar yarıya düşürülecektir.
Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 24.06.2015 ve 09.09.2015 tarihli toplantılarında, ortaöğretim kurumlarından mezun olamadığı için 2015-ÖSYS’de kayıt hakkı kazandığı programa kayıt yaptıramayanların 22 Ekim 2015 tarihine kadar kayıt yaptırabilmelerine karar verilmiştir. Bu karar gereği; 2015-ÖSYS için lise son sınıf öğrenci durumunda eğitim bilgisi mevcut olup 2015-ÖSYS’de bir yükseköğretim programına yerleştirildiği hâlde belirtilen tarihe kadar mezun olamadığı için yerleştirildiği programa kayıt yaptıramayan adaylardan, 2016-ÖSYS’ye başvuranların OBP’lerinin çarpılacağı katsayılar yarıya düşürülmeyecektir. Bu durumdaki adayların MEB e-okuldaki bilgileri dikkate alınacağından adayların ayrıca ÖSYM’ye dilekçe/belge göndermesi gerekmemektedir.
Sınavsız geçiş hakkı ile 2015-ÖSYS’de bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların OBP’lerinin çarpılacağı
katsayılarda herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.
--- kılavuz spoiler ---
Yani benim anladığım: Her adayın diploma puanı 0,12 ile çarpılıyor. 30 Mart 2012 tarihinden önce bir mesleğe yönelik eğitim veren bir okula (öğretmen lisesi, meslek lisesi gibi) kayıt yaptırmış ve burdan mezun olmus adaylar için şöyle bir güzellik var: Eğitim aldığı alanda bir yeri tercih etmiş oraya yerleşecekse ekstradan bir de 0,6'lık katsayı alıyor.
Adaylar eğer tercih yapar da yerleşir bunla birlikte bir sonraki yıl tekrar sınava girerse bu defa aynı şartlarda bu katsayılar yarıya düşürülüyor. Tercih yaptı, yerleşti lakin sınıfta kaldı ve mezun olamadığı için yerleştiği programa kayıt yaptıramadı ise sınava ilk kez giriyormuş, puanı ilk kez hesaplanıyormuş gibi davranılıyor. Tercih yapıp yerleşmediği taktirde bir yaptırımdan bahsedilmemiş. Ki manasız olmaz mı yerleşmeden puanının kırılması?
---
@fuzzy olmak istemistim'in uyarısı üzerine yanıtı tekrar düzenliyorum. Kendisine teşekkürler. Kafa karışıklığına sebebiyet verdi isek affola.
---
ÖSYM'in bu yılki kılavuzuna baktım. Kendisi şurada: dokuman.osym.gov.tr OBP ile ilgili kısım aynen şöyle:
--- kılavuz spoiler ---
6.2. YERLEŞTİRME PUANLARI HESAPLANIRKEN OBP BU PUANLARA NASIL EKLENECEK VE EK PUANLAR NASIL HESAPLANACAKTIR?
Her aday için hesaplanmış olan OBP; 0,12 katsayısı ile çarpılarak sınav puanlarına eklenecek ve böylece adayların yerleştirme puanları hesaplanacaktır.
Bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarının mezunlarının, Tablo 3A’da ve Tablo 3B.1’de belirtilen
yükseköğretim lisans programına yerleştirilirken OBP’nin 0,06 katsayısı ile çarpımından elde edilecek ek puanları da yerleştirme puanlarına eklenecektir. Bu ek puanlardan yararlanmak için adayların ilgili puan türünde 180 veya daha yüksek puan almış olmaları gerekmektedir. Ek puanlar, 30.03.2012 tarihi itibarıyla bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarından mezun olan veya öğrenim görmekte olan öğrenciler için uygulanacaktır. İlgili ortaöğretim
kurumuna 30.03.2012 tarihinden sonra kayıt olan adaylar için Tablo-3A ve Tablo-3B1 kapsamında ek puan
hesaplanmayacaktır.
2015-ÖSYS puanları veya özel yetenek sınavı sonucu ile bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar, 2016-ÖSYS puanları ile bir yükseköğretim programına yerleştirilirken OBP’ye uygulanacak katsayılar yarıya düşürülecektir.
Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 24.06.2015 ve 09.09.2015 tarihli toplantılarında, ortaöğretim kurumlarından mezun olamadığı için 2015-ÖSYS’de kayıt hakkı kazandığı programa kayıt yaptıramayanların 22 Ekim 2015 tarihine kadar kayıt yaptırabilmelerine karar verilmiştir. Bu karar gereği; 2015-ÖSYS için lise son sınıf öğrenci durumunda eğitim bilgisi mevcut olup 2015-ÖSYS’de bir yükseköğretim programına yerleştirildiği hâlde belirtilen tarihe kadar mezun olamadığı için yerleştirildiği programa kayıt yaptıramayan adaylardan, 2016-ÖSYS’ye başvuranların OBP’lerinin çarpılacağı katsayılar yarıya düşürülmeyecektir. Bu durumdaki adayların MEB e-okuldaki bilgileri dikkate alınacağından adayların ayrıca ÖSYM’ye dilekçe/belge göndermesi gerekmemektedir.
Sınavsız geçiş hakkı ile 2015-ÖSYS’de bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların OBP’lerinin çarpılacağı
katsayılarda herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.
--- kılavuz spoiler ---
Yani benim anladığım: Her adayın diploma puanı 0,12 ile çarpılıyor. 30 Mart 2012 tarihinden önce bir mesleğe yönelik eğitim veren bir okula (öğretmen lisesi, meslek lisesi gibi) kayıt yaptırmış ve burdan mezun olmus adaylar için şöyle bir güzellik var: Eğitim aldığı alanda bir yeri tercih etmiş oraya yerleşecekse ekstradan bir de 0,6'lık katsayı alıyor.
Adaylar eğer tercih yapar da yerleşir bunla birlikte bir sonraki yıl tekrar sınava girerse bu defa aynı şartlarda bu katsayılar yarıya düşürülüyor. Tercih yaptı, yerleşti lakin sınıfta kaldı ve mezun olamadığı için yerleştiği programa kayıt yaptıramadı ise sınava ilk kez giriyormuş, puanı ilk kez hesaplanıyormuş gibi davranılıyor. Tercih yapıp yerleşmediği taktirde bir yaptırımdan bahsedilmemiş. Ki manasız olmaz mı yerleşmeden puanının kırılması?
0
@olanlaolunmaz o değişmiş sanırım. tercih yaparsan yerleşemesen bile kesinti oluyormuş artık. çoğu kişi tercih yapmaktan kaçınıyor bu sebepten.
0
arkadaşlar bence de çok saçma ama rehber öğretmenlerin dediği bu şekilde. riske atmamak için 30bindeki öğrenciler falan bile tercih yapmaktan vazgeçiyor. öss zamanında dediğiniz gibiydi.
0
Rehberlikçilerin kastı tedbir olsagerek dediğiniz gibi. Yoksa elbette işin içindeler ve konuya bizlerden daha vakıflar. Ben en son üç sene önce düştüm ÖSYS derdine. Az zamanda çok ve büyük değişiklikler yapabiliyor ÖSYM, biliyorum. Teknik olarak kılavuz bu şekilde, yine tabi okunsun, buraya bırakılmasın iş.
Bu yıl şu kapatılan vakıf üniversiteleri ve böylece çekilen kontenjanlar sebebiyle hatta belki ondan daha çok bu durumun yarattığı kafa karışıklığı sebebiyle okulların sıralamalarında beklenmeyen değişiklikler olabilir. Yerleşmeyecek denen adaylar gelmeyeceği dusunulen bölümlere gidebilir belki. O puanı boşu boşuna yakmamak için tedbir maksatlı böyle bir yola girmiş olabilir danışmanlar da.
Bu yıl şu kapatılan vakıf üniversiteleri ve böylece çekilen kontenjanlar sebebiyle hatta belki ondan daha çok bu durumun yarattığı kafa karışıklığı sebebiyle okulların sıralamalarında beklenmeyen değişiklikler olabilir. Yerleşmeyecek denen adaylar gelmeyeceği dusunulen bölümlere gidebilir belki. O puanı boşu boşuna yakmamak için tedbir maksatlı böyle bir yola girmiş olabilir danışmanlar da.
0
Mesleki ve Teknik okullar için ek puanmış esas adı. 30.03.2012 tarihinden sonra liseye kaydolanlar için hesaplanmıyormuş, öncesinde kayıt olanlar için hesaplanıyormuş. Bu yıl mezunlarında yokmuş.
Bu yılki klavuzun 60. sayfasındaki tablo 3b deki durum için soruyorum.
Çocuk meslek okulu mezunu ygs1 için ek puan hesaplanmış yerleştirme puanına ek olarak. Dijital oyun tasarımı bölümüyle ilgili ama bu sene sadece özel okullarda olan bir bölüm. Seneye maddi olarak hazırlanıp bu bölüme girerse ygs1 hakkından yararlanabilecek mi?
Yerleştirme olayları çok karışık yahu, valla başım döndü o tablo senin bu tablo benim gezinmekten.
Bu yılki klavuzun 60. sayfasındaki tablo 3b deki durum için soruyorum.
Çocuk meslek okulu mezunu ygs1 için ek puan hesaplanmış yerleştirme puanına ek olarak. Dijital oyun tasarımı bölümüyle ilgili ama bu sene sadece özel okullarda olan bir bölüm. Seneye maddi olarak hazırlanıp bu bölüme girerse ygs1 hakkından yararlanabilecek mi?
Yerleştirme olayları çok karışık yahu, valla başım döndü o tablo senin bu tablo benim gezinmekten.
0
ben bulup yazıncaya kadar siz cevabı editlemişsiniz @olanla olunmaz.
şimdi bi daha bakayım, sizin alıntıladığınız bölümü görmemişim ben.
şimdi bi daha bakayım, sizin alıntıladığınız bölümü görmemişim ben.
0
@hayat aklını konusacak bir filozof uret esasen burda yani şu 30.03.2012 meselesinde 'itibariyla' lafı kafami karıştırdı ama evet bu tarihten sonraki kayıtları kapsamayan bir durum olduğunu anlatmışlar sanırım.
Benim bildiğim kadarıyla katsayı konusunda bir kaybı olmamalı seneye. Sadece yeni bir YGS'ye gireceği için yeni bir YGS puanı hesaplanacak, aynı OBP puanı o yeni YGS puanına eklenip yeni yerleştirme puanı belirlenecek. Fakat dediğim gibi, kılavuzu iyice okuyun, bir de birkaç dershaneciye, rehberlikçiye danışın. Belki kaçırdığımız bir şey vardır.
Benim bildiğim kadarıyla katsayı konusunda bir kaybı olmamalı seneye. Sadece yeni bir YGS'ye gireceği için yeni bir YGS puanı hesaplanacak, aynı OBP puanı o yeni YGS puanına eklenip yeni yerleştirme puanı belirlenecek. Fakat dediğim gibi, kılavuzu iyice okuyun, bir de birkaç dershaneciye, rehberlikçiye danışın. Belki kaçırdığımız bir şey vardır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
Şıra yapacağım. Sirke ve şaraba dönüşmeden, zararlı bakterilerin oluşmasına izin vermeden fermantasyonu başlatıp yarı yolda durdurmam gerek. İstediklerim;Alkol oluşmasın, sirkeleşmeye neden olan bakteriler üremesin (acotobacter), fermante olsun. Nasıl yaparım?Sirke bakterileri 5. günde oluşuyor diye
Şıra yapacağım. Sirke ve şaraba dönüşmeden, zararlı bakterilerin oluşmasına izin vermeden fermantasyonu başlatıp yarı yolda durdurmam gerek.
İstediklerim;
Alkol oluşmasın, sirkeleşmeye neden olan bakteriler üremesin (acotobacter), fermante olsun.
Nasıl yaparım?
Sirke bakterileri 5. günde oluşuyor diye biliyorum. 5 gün ağzını kapalı tutayım sonra açıp mayalanmasını takip mi edeyim,
Şarap yapımında olduğu gibi instant mayayla mı mayalandırayım bilemedim.
Üzümleri marketten aldığım için yıkamak zorunda kaldım. Doğal bakterileri gitti yani.
İstediklerim;
Alkol oluşmasın, sirkeleşmeye neden olan bakteriler üremesin (acotobacter), fermante olsun.
Nasıl yaparım?
Sirke bakterileri 5. günde oluşuyor diye biliyorum. 5 gün ağzını kapalı tutayım sonra açıp mayalanmasını takip mi edeyim,
Şarap yapımında olduğu gibi instant mayayla mı mayalandırayım bilemedim.
Üzümleri marketten aldığım için yıkamak zorunda kaldım. Doğal bakterileri gitti yani.
0
Olanlar oldu...
İkinci yolu seçip şırayı mayalandırdım, köpürdü etti ikinci günde ekşimeye başlayacak gibi oldu, hava çok sıcak malum, daha fazla tutmayayım dedim, süzdüm ettim dolaba kaldırdım. rengi kokusu harika, tadında kamaşık bi nota var nedeni benim biliyom. akıllı ben üzümleri elle ezmek yerine miksere atıverdiydim, çekirdeklerden de kırılanlar oldu haliyle, acımsı tad çekirdeklerden geldi. acımsı da değil de daha çok kamaşık gibi bi tad. olsun varsın o kadar kusur kadı kızında da olur deyip bu sabah sevdiğim cam bardağıma koyup yuvarladım. Vallahi çok güzel olmuş.
Yalnız galiba biraz alkol oluştu içtikten sonra biraz sersemlik oldu ve acayip gülme geliyor, kimse de yok yanlızım herkes uyuyor, yalnız yalnız gülünmez ki, ona da ggülerim bide, dur durabilirsen.. kalkıp sirtaki yapasım da var.
ben en iyisi açıp bi zorba izleyeyim bari.
İkinci yolu seçip şırayı mayalandırdım, köpürdü etti ikinci günde ekşimeye başlayacak gibi oldu, hava çok sıcak malum, daha fazla tutmayayım dedim, süzdüm ettim dolaba kaldırdım. rengi kokusu harika, tadında kamaşık bi nota var nedeni benim biliyom. akıllı ben üzümleri elle ezmek yerine miksere atıverdiydim, çekirdeklerden de kırılanlar oldu haliyle, acımsı tad çekirdeklerden geldi. acımsı da değil de daha çok kamaşık gibi bi tad. olsun varsın o kadar kusur kadı kızında da olur deyip bu sabah sevdiğim cam bardağıma koyup yuvarladım. Vallahi çok güzel olmuş.
Yalnız galiba biraz alkol oluştu içtikten sonra biraz sersemlik oldu ve acayip gülme geliyor, kimse de yok yanlızım herkes uyuyor, yalnız yalnız gülünmez ki, ona da ggülerim bide, dur durabilirsen.. kalkıp sirtaki yapasım da var.
ben en iyisi açıp bi zorba izleyeyim bari.
0
deneyimim yok ama sanki istediğiniz kadar fermente olduktan sonra kaynatsanız alkol oluşması durur bakteriler öleceği için.
0
Evet pastorize eder gibi azcık kaynatsam olurdu hakkaten. Ben onun yerine dondurucuya atıp soğutayım dedim. Süzdükten hemen sonra dolabın şok dondurma bölümüne koydum epeyce soğuyunca alıp soğutucu bölümüne kaldırdım.
Şıra şampanya arası bişe oldu bu herhal. Düşük alkollu şampanya ürettim ehehe :)
Şimdi acı bi kahve içtim. Filmi de buldum.
O değil şimdi kızlar uyanacaklar maskara olucam, alkol dokunuyo bana. hiç tolaransım yok, fena saçmalayabilirim yani.
Şıra şampanya arası bişe oldu bu herhal. Düşük alkollu şampanya ürettim ehehe :)
Şimdi acı bi kahve içtim. Filmi de buldum.
O değil şimdi kızlar uyanacaklar maskara olucam, alkol dokunuyo bana. hiç tolaransım yok, fena saçmalayabilirim yani.
0
iste o kavunici balik
bi' dondurma sorusu da ben sorayım o zaman. dondurmaya bayılırım ve "şuraya git bak harikaymış" denince hemen gider yerim. tavsiyeleriniz?
bi' dondurma sorusu da ben sorayım o zaman. dondurmaya bayılırım ve "şuraya git bak harikaymış" denince hemen gider yerim.
tavsiyeleriniz?
tavsiyeleriniz?
0
Eski foça sahilinde bi dondurmacı var.adını unuttum ama sen gittiğinde önündeki kuyruktan anlıcaksın neresi olduğunu.
Sonradan edit:meşhur girit sakız dondurması Nazmi Usta
Sonradan edit:meşhur girit sakız dondurması Nazmi Usta
0
Dondurmino alacati
Bravo pastanesi bostanli
Topraktan pastanesi bornova
Milano gelato bilmem ne alsancak
Bravo pastanesi bostanli
Topraktan pastanesi bornova
Milano gelato bilmem ne alsancak
0
eskiden inciraltında hasan amca vardı kavunun içinde kaymaklı dondurma satardı sonra bu mahallesindeki birinin vasıtası ile azeri bir kadın ile evlendi kadına altınlar mücevherler filan kadın 2 ay sonra sabah ezanına mütakib altınları filan toplayıp evliliğe aracı olan komşu a.k.a gizli tokmak ile kaçıyor.Hasan amca aylarca karısını arıyor adam zorla kaçırdı onu filan diye bir resist oluşturmuş kendisine.Neyse uzatmıyım hasan amca da bir sabah ezanına mütakib pantolonun kemerini tavandaki kancaya dolayıp asıyor kendisini.Helvasının yanında kendi yaptığı dondurmadan vardı.Kavunla daha bir yakışıyordu sanki.
0
işte beklediğim soru :)
Bornova 'Topraktan'
1 saatlik yolu tepiyorum yemek için
Bornova 'Topraktan'
1 saatlik yolu tepiyorum yemek için
0
Karşıyaka çarşısında Beyoğlu Pastanesi
Kemeraltı Hisarönü'nde Mennan
Kemeraltı Hisarönü'nde Mennan
0
bosver nicki
Gecenlerde sormustum baska bir cicek icin, simdi ise arkadasimin bana emanti diger cicegi kaybediyorum gibi, arkadasim az su ver demisti ve günes gören bir yer koy demisti, cok mu az su vermisim, güzelim yesil cicegin beti benzi atti uclardan cürümeye basladi, napayim kendimi öldüreyim mi yoksa bu c
Gecenlerde sormustum baska bir cicek icin, simdi ise arkadasimin bana emanti diger cicegi kaybediyorum gibi, arkadasim az su ver demisti ve günes gören bir yer koy demisti, cok mu az su vermisim, güzelim yesil cicegin beti benzi atti uclardan cürümeye basladi, napayim kendimi öldüreyim mi yoksa bu cicegi kendine getirebilir miyiz?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Tesekkürler simdiden.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Tesekkürler simdiden.
0
yapraklari sert degilse yumusaksa cok su vermissin bir daha sulama.
gunes isigi direkt bitki uzerine dusmeyecek. yani tutup da camin dibine falan koyma.
topraga kurdan batir bakalim toprak kuru mu islak mi. islaksa toprak tamamen kuruyana kadar su verme.
gunes isigi direkt bitki uzerine dusmeyecek. yani tutup da camin dibine falan koyma.
topraga kurdan batir bakalim toprak kuru mu islak mi. islaksa toprak tamamen kuruyana kadar su verme.
0
Toprak kuru, direkt günes isiginda degil, uzun süredir kuru toprak hatta bilemiyorum. Aldigim rengi acilmaya baslamisti zaten arkadasim cok su verdim onlat böyle oldu galiba dedi, o nedenle ben de iki haftadir toplamda bir cay bardagini gececek kadar su vermisimdir en fazla, hatta gecen hafta sonu hic vermedim.
Etrafinda cicek var, direkt mesaj olsun bu da.
Etrafinda cicek var, direkt mesaj olsun bu da.
0
oha tribe gel
güldürdün beni
etrafındaki çiçeklerin çıkardıkları gazlardan etkilenebilir.Ayrı bir yere koy.
evi havalandır direk güneş ışığına koyma odanın sıcaklığı da çiçeği olumsuz etkileyebilir
kim bilir ne anladın sübliminal mesaj dediğimden de direkt mesaj yazmışsın hehe.
güldürdün beni
etrafındaki çiçeklerin çıkardıkları gazlardan etkilenebilir.Ayrı bir yere koy.
evi havalandır direk güneş ışığına koyma odanın sıcaklığı da çiçeği olumsuz etkileyebilir
kim bilir ne anladın sübliminal mesaj dediğimden de direkt mesaj yazmışsın hehe.
0
yumurtayı haşladığınız suyu verin. kalsiyum olduğu için içinde bitkiyi canlandırıyor, kendine getiriyor. bir sürü çiçeğimi öyle kurtardım.
0
Çürümeye başladı dediğin yerler iki yaprakta gördüğüm kahverengi noktalar mı? Onlar çürüme değil, küçük bi ihtimal, kloroz olabilir yani vitamin eksikliğinden olan yaprak renk değişimi.
Büyük ihtimal bitki boya gidiyor, toprak ve suya göre kendini ayarladı, yeni yaprakları besleyebilmek için alt yaprakları gözden çıkarıyor.
Bitkinin genel görünümü gayet iyi.
Bu tür bitkilerçok su istemez, kökleri suda kalırsa çürür. Donmuş bazı sebzeler gibi olur cıvır, rengi çok koyulaşır. Senin bitkide öyle bir durum yok. Yeni yaprak veriyor ve çok sağlıklı görünüyor.
Yaprakları güneşe göre renk alıyor bunların, çok güneş sarartır hatta bazıları pembemsi yeşil gibi olur. az güneşte yapraklar koyu olur.
Çok boya gitmesini istemiyorsan ışığı gövdeye ver yani yerini değiştir. Işığın geldiği hizaya yaklaştır. Boya gitsin istiyorsan ışık yukarıdan geçsin o ışığa doğru uzamak isteyecektir.
Bitkinin familyası succulent, bizde sukulent diye biliniyor. Echeveria türü olabilir.
Büyük ihtimal bitki boya gidiyor, toprak ve suya göre kendini ayarladı, yeni yaprakları besleyebilmek için alt yaprakları gözden çıkarıyor.
Bitkinin genel görünümü gayet iyi.
Bu tür bitkilerçok su istemez, kökleri suda kalırsa çürür. Donmuş bazı sebzeler gibi olur cıvır, rengi çok koyulaşır. Senin bitkide öyle bir durum yok. Yeni yaprak veriyor ve çok sağlıklı görünüyor.
Yaprakları güneşe göre renk alıyor bunların, çok güneş sarartır hatta bazıları pembemsi yeşil gibi olur. az güneşte yapraklar koyu olur.
Çok boya gitmesini istemiyorsan ışığı gövdeye ver yani yerini değiştir. Işığın geldiği hizaya yaklaştır. Boya gitsin istiyorsan ışık yukarıdan geçsin o ışığa doğru uzamak isteyecektir.
Bitkinin familyası succulent, bizde sukulent diye biliniyor. Echeveria türü olabilir.
0
the feel good
işim dolayısıyla uzun süreler şirkette vakit geçirmek durumunda kalıyorum. sabah kahvaltı ve öğle yemeği şirkette yiyebiliyoruz, fakat akşam 8 gibi çıktığımız için akşama kadar acıkıyoruz. iş dolayısıyla masa başından pek ayrılamıyorum ve pratik yemek çözümlerine ihtiyacım var. sulu yemek düşkünü bi
işim dolayısıyla uzun süreler şirkette vakit geçirmek durumunda kalıyorum. sabah kahvaltı ve öğle yemeği şirkette yiyebiliyoruz, fakat akşam 8 gibi çıktığımız için akşama kadar acıkıyoruz. iş dolayısıyla masa başından pek ayrılamıyorum ve pratik yemek çözümlerine ihtiyacım var. sulu yemek düşkünü bi adam değilim aksine sandviç tarzı yiyecekler daha çok seviyorum. diyorum ki haftada bir alışverişe çıkıp sandviç tarzı bi yiyecek stoklayayım. günden güne sabah dolaptan alıp şirkette akşama doğru gömerim. hem vakitten tasarruf etmiş olurum, hem de mal gibi acıkmış olmaktan kurtulurum.
üçgen sandviçlere bakıyorum, biraz pahalı geliyor. böyle pratik olsun, sağlıklı olsa daha da güzel olur.(protein oranı yüksek vs.) aklıma pek fikir de gelmiyor. ne tarz bir şey sabahtan götürülebilir? böyle haftadan haftaya satın alayım sürekli...
üçgen sandviçlere bakıyorum, biraz pahalı geliyor. böyle pratik olsun, sağlıklı olsa daha da güzel olur.(protein oranı yüksek vs.) aklıma pek fikir de gelmiyor. ne tarz bir şey sabahtan götürülebilir? böyle haftadan haftaya satın alayım sürekli...
0
Kepekli cekirdekli vs tost ekmekleri var ya da minik porsiyon ekmekler. Bunlardan haftalik alinabilir. Dilimlenmiş olanlar dolapta dayaniyor ama digerlerini dondurucuya koymak gerekebilir. Benim sevdigim sandvicler :
zeytin ezmeli kasarli rokali sandvic
Domatesli kekikli beyaz peynirli tost
Kozlenmis biber kasar kekik
Ton baligi roka misir vs
Turevini integralini alabilirsin bunlarin.
zeytin ezmeli kasarli rokali sandvic
Domatesli kekikli beyaz peynirli tost
Kozlenmis biber kasar kekik
Ton baligi roka misir vs
Turevini integralini alabilirsin bunlarin.
0
Yaz günü en güzeli meyve : karpuz - peynir, kavun - peynir, üzüm - peynir. İstersen yanına bir kaç dilim de ekmek yersin.
.
.
0
tabak yok demişsiniz gerçi biraz sinirlenip ama ben yine de yazayım, çünkü pratikte iki dakikanızı almıyor üstelik sağlıklı da.
yoğurt ve yulaf kepeği seçeneğini de deneyebilirsiniz bence. alternatif olarak salatalık ve yoğurt, seviyorsanız meyve yoğurt filan da değişiklik adına hoş, hem de her gün ekmek yememiş olursunuz. ben arada sırada chia puding yapıyorum (kendi kendine oluyo esasen süte chia tohumu ekleyince) o da bayağı pratik.
yoğurt ve yulaf kepeği seçeneğini de deneyebilirsiniz bence. alternatif olarak salatalık ve yoğurt, seviyorsanız meyve yoğurt filan da değişiklik adına hoş, hem de her gün ekmek yememiş olursunuz. ben arada sırada chia puding yapıyorum (kendi kendine oluyo esasen süte chia tohumu ekleyince) o da bayağı pratik.
0
sabahtan hazırladığın sandviç tarzı şeyler akşama kadar bozulabilir, dolap filan var mı iş yerinde?
dolap varsa soğuk sandviç yaparsın iyi olur.
örneler:
-marul, jambon, kaşar veya benzeri az sulu peynir (marulu da önceden yıka, kurusun. sulu olursa sandviçi bozar)
-zeytin ezmesi veya çekirdeksiz zeytin + domates ( sulu kısmını koyma) + roka
-yine marullu yapıp konserve ton balığını yaına alıp yiyeceğin sırada sandviçin içine koyabilirsin
-başka bir gün kuru incir içine ceviz (deve deriz biz buna) veya kuru kayısı içine badem vs yapabilirsin. sandviçten daha tok tutar.
-dürüm pideleri oluyor küçük boyda onlar da güzel oluyor. ben yağ ve bal sürüp dürüm gibi sarardım, akşam olup yiyene kadar yağ ve balı ekmek içine çekerdi, muhteşem olurdu. reçelle de yapabilirsin
-eti haşla, soğuk sandviçte kulan. miss. karabiber, yeşillik ekle.
-haftasonu filan yapabilirsen yufka alıp içine çeşitli kolay harçlar koyup pişirip soğuduktan sonra dondurabilirsin. götüreceğin zaman akşamdan çıkarıp dolaba koyarsın sen yiyene kada yencek kadar çözülürler ya da sabah evden çıkmadan kızartırsın.
ideail iç tarifi; 1 kavanoz hazır garnitür al, içine beyaz yada kırmızı et (haşlanmış doğranmış) ekle. tuz biber. sigara böreği gibi sar. ya kızart ya fırında pişir. bu iç soğuk da yeniyor hem de tam besinli. milföyle de kullanabilirsin. talaş böreği gibi yap at fırına.
dolap varsa soğuk sandviç yaparsın iyi olur.
örneler:
-marul, jambon, kaşar veya benzeri az sulu peynir (marulu da önceden yıka, kurusun. sulu olursa sandviçi bozar)
-zeytin ezmesi veya çekirdeksiz zeytin + domates ( sulu kısmını koyma) + roka
-yine marullu yapıp konserve ton balığını yaına alıp yiyeceğin sırada sandviçin içine koyabilirsin
-başka bir gün kuru incir içine ceviz (deve deriz biz buna) veya kuru kayısı içine badem vs yapabilirsin. sandviçten daha tok tutar.
-dürüm pideleri oluyor küçük boyda onlar da güzel oluyor. ben yağ ve bal sürüp dürüm gibi sarardım, akşam olup yiyene kadar yağ ve balı ekmek içine çekerdi, muhteşem olurdu. reçelle de yapabilirsin
-eti haşla, soğuk sandviçte kulan. miss. karabiber, yeşillik ekle.
-haftasonu filan yapabilirsen yufka alıp içine çeşitli kolay harçlar koyup pişirip soğuduktan sonra dondurabilirsin. götüreceğin zaman akşamdan çıkarıp dolaba koyarsın sen yiyene kada yencek kadar çözülürler ya da sabah evden çıkmadan kızartırsın.
ideail iç tarifi; 1 kavanoz hazır garnitür al, içine beyaz yada kırmızı et (haşlanmış doğranmış) ekle. tuz biber. sigara böreği gibi sar. ya kızart ya fırında pişir. bu iç soğuk da yeniyor hem de tam besinli. milföyle de kullanabilirsin. talaş böreği gibi yap at fırına.
0
bir nick var benden iceri
Bi kongreye katılacağım tepekule kongre merkezinde, bayraklıda. Kardeşim de evka4'te yaşıyor. Ulaşımı nasıldır? Rahat ulaşabilir miyim? İzmiri hiç bilmiyorum, kongrenin ayarladığı yerde mi kalayım? Bilemedim
Bi kongreye katılacağım tepekule kongre merkezinde, bayraklıda.
Kardeşim de evka4'te yaşıyor. Ulaşımı nasıldır? Rahat ulaşabilir miyim? İzmiri hiç bilmiyorum, kongrenin ayarladığı yerde mi kalayım? Bilemedim
Kardeşim de evka4'te yaşıyor. Ulaşımı nasıldır? Rahat ulaşabilir miyim? İzmiri hiç bilmiyorum, kongrenin ayarladığı yerde mi kalayım? Bilemedim
0
evka4 - karşıyaka dolmuşları bayraklıdan geçiyor bildiğim kadarıyla. bir de 168 numaralı otobüs var. evka4 - halkapınar metro. bu önünden geçiyor olabilir. geçmese bile halkapınar zaten aktarma merkezi. istediğin otobüse 90 dakika içinde ücretsiz olarak binebiliyorsun kentkart kullandığında. herhangi bir otobüse binip 3-4 durak sonra inebilirsin.
0
Tepekule tam Bayraklı'da değil, Salhane' de.
168 ile Halkapınar, oradan ya aktarma ya da taxi ile geçebilirsiniz. Halkapınar Salhane arası fazla değil.
Halkapınar aktarmadan kalkan Tepekule'nin önünden geçen birkaç otobüs var.
Bornova Karşıyaka Dolmuşları da tam önünde indirir.
Linkte izmir toplu taşıma güzergah ve saaatleri var.
www.eshot.gov.tr
Salhane'ye gitmişken uykuluk yemenizi tavsiye ederim.
168 ile Halkapınar, oradan ya aktarma ya da taxi ile geçebilirsiniz. Halkapınar Salhane arası fazla değil.
Halkapınar aktarmadan kalkan Tepekule'nin önünden geçen birkaç otobüs var.
Bornova Karşıyaka Dolmuşları da tam önünde indirir.
Linkte izmir toplu taşıma güzergah ve saaatleri var.
www.eshot.gov.tr
Salhane'ye gitmişken uykuluk yemenizi tavsiye ederim.
0
yuvarlanantencereninkapagi
bu söğüs denilen sey nedir, sakatatlar nasıl pişiriliyor, tadı neyi andırıyor, kokuyor mu, saglıksal acıdan yenmesinde sakınca var mı, seviyor musunuz, ne sıklıkla yersiniz. bu ve bunun gibi sorular. olumlu bakanlar izmir' deki favori söğüşcülerini de paylaşabilir.
bu söğüs denilen sey nedir, sakatatlar nasıl pişiriliyor, tadı neyi andırıyor, kokuyor mu, saglıksal acıdan yenmesinde sakınca var mı, seviyor musunuz, ne sıklıkla yersiniz. bu ve bunun gibi sorular.
olumlu bakanlar izmir' deki favori söğüşcülerini de paylaşabilir.
olumlu bakanlar izmir' deki favori söğüşcülerini de paylaşabilir.
0
söğüş candır :)
sakatatlar haşlama gibi pişiriliyor. su ve tuzla yani. tadı haşlanmış soğuk eti andırıyor. baharat eklemezsen haşlanmış et gibi kokar, eklersen baharat kokusu baskın gelir.
sağlık açısından yenmesinde bi sakınca yok bildiğim kadarıyla. doktor özel olarak yasaklamadıysa tabii.
izmir'de söğüş yiyeceksen üşenmeyip hisarönü'ne kadar gideceksin. hisarönü camiinin kapısını soluna alınca bedestenin sağındaki söğüşçu bir numaradır. (bedestene girme, dışında)
evde de söğüş yapabilirsiniz. mesela dil söğüşü hem yapımı kolay hem çok lezzetli olur.
sakatatlar haşlama gibi pişiriliyor. su ve tuzla yani. tadı haşlanmış soğuk eti andırıyor. baharat eklemezsen haşlanmış et gibi kokar, eklersen baharat kokusu baskın gelir.
sağlık açısından yenmesinde bi sakınca yok bildiğim kadarıyla. doktor özel olarak yasaklamadıysa tabii.
izmir'de söğüş yiyeceksen üşenmeyip hisarönü'ne kadar gideceksin. hisarönü camiinin kapısını soluna alınca bedestenin sağındaki söğüşçu bir numaradır. (bedestene girme, dışında)
evde de söğüş yapabilirsiniz. mesela dil söğüşü hem yapımı kolay hem çok lezzetli olur.
0
itsonlyhumannature
şimdi başlığa bakınca biraz garip oldu ama burada açıklığa kavuşturucam.şu an istanbul'da oturuyorum ve izmir'e taşınmayı planlıyorum. konak civarındaki 2+1 evlere bakıyorum (1500-2000tl civarı). burada bir şey dikkatimi çekti, baktığım 5 evden 3-4'ünde ısıtma tipi olarak klima yazıyor. zaten diğer
şimdi başlığa bakınca biraz garip oldu ama burada açıklığa kavuşturucam.
şu an istanbul'da oturuyorum ve izmir'e taşınmayı planlıyorum. konak civarındaki 2+1 evlere bakıyorum (1500-2000tl civarı). burada bir şey dikkatimi çekti, baktığım 5 evden 3-4'ünde ısıtma tipi olarak klima yazıyor. zaten diğer kısmı da merkezi sistem. kombi vs. 1-2 tane gördüm. klima yetiyor mu ısıtmak için, yetiyorsa ortalama ne kadar fatura gelir, bunlar aklımı kurcalayan sorular
şu an istanbul'da oturuyorum ve izmir'e taşınmayı planlıyorum. konak civarındaki 2+1 evlere bakıyorum (1500-2000tl civarı). burada bir şey dikkatimi çekti, baktığım 5 evden 3-4'ünde ısıtma tipi olarak klima yazıyor. zaten diğer kısmı da merkezi sistem. kombi vs. 1-2 tane gördüm. klima yetiyor mu ısıtmak için, yetiyorsa ortalama ne kadar fatura gelir, bunlar aklımı kurcalayan sorular
0
klima ısınma için yetmeyebilir. ama ev küçükse idare eder. fatura da 200 tl civarında gelir. izmir'in diğer ilçelerinde doğalgazlı evler bulabilirsin. narlıdere, balçova tarafında da termal ısıtma var.
0
konak civarında 1500-2000 tl arası evleri merak ettim. konağın neresindeymiş bu evler?
0
konak merkez etrafında pek ev yok olanlar da o kiradan fazladır bence onu kastetti @hayat hangi semtinde mesela?
soruna cevap verirsem üçyol-hatay civarı doğalgazlı evler daha uygun olabilir. metro üzeri olduğu için her yere kolaylıkla ulaşabilirsin. biraz daha sakin olsun dersen balçova narlıdere güzeldir daha uygun sanırım kiralar termal ısınmada daha hesaplı oluyor mesela bizim ev termal
soruna cevap verirsem üçyol-hatay civarı doğalgazlı evler daha uygun olabilir. metro üzeri olduğu için her yere kolaylıkla ulaşabilirsin. biraz daha sakin olsun dersen balçova narlıdere güzeldir daha uygun sanırım kiralar termal ısınmada daha hesaplı oluyor mesela bizim ev termal
0
Klima dediği küçük oda da milattan kalma olabilir. Sadece soğutuyordu bizim ki. Doğalgazlı eve gecince rahatladık. İzmirde klimasız da olmaz doğal gazsız da mümkünse panjurda tercih sebebidir
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
en yakın kız arkadaşın erkek arkadaşına doğum günü hediyesi olarak ne alınır. yaşlar 20 civarı.genç bilgisayar oyunu seviyomuş.
en yakın kız arkadaşın erkek arkadaşına doğum günü hediyesi olarak ne alınır. yaşlar 20 civarı.
genç bilgisayar oyunu seviyomuş.
genç bilgisayar oyunu seviyomuş.
0
ne oynuyormuş? steam'den oyun alınabilir, ekipmanı eksikse ekipman alınabilir(gaming mouse, keyboard, headset etc)
0
bütçe öğrenci bütçesi:)
zaten pahalı bişey uygun olmaz, yeni çıkmaya başladılar, bir iki aylık bi arkadaşlık.
zaten pahalı bişey uygun olmaz, yeni çıkmaya başladılar, bir iki aylık bi arkadaşlık.
0
Hm şimdi şöyle ki pahalı olmayan bir ekipman çok tat vermez bence ekipman işine girmeyin, oyun olarak da eğer istediği birşey varsa alınabilir ama bunu öğrenmek de mesele.
En ucuz yollu 75-80 ₺ ye bir qck mousepad alabilir bence.
En ucuz yollu 75-80 ₺ ye bir qck mousepad alabilir bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
semizotunun iki çeşidini yaptığımı farkettim. yoğurtlu salatası, boranisi, başka nasıl yapabilirim. yabani semizotu aldım, canım hiçbirini istemedi. mücver gibi olur mu ki, başka önerileri olan var mı?
semizotunun iki çeşidini yaptığımı farkettim. yoğurtlu salatası, boranisi, başka nasıl yapabilirim. yabani semizotu aldım, canım hiçbirini istemedi. mücver gibi olur mu ki, başka önerileri olan var mı?
0
sarı/turuncu mercimekle çorbasını yapıyorum ben. çok da seviyorum. mercimeği koyuyoruz kaynıyor bir süre. semiz otlarını doğruyoruz ufak ufak. biraz kaynamış, açılmış mercimeğin içerisine semiz otunu koyuyoruz. o sırada sarımsağı da doğrayarak ya da ezerek koyuyoruz. biraz da ekşi koyuyoruz. kaynamaya devam ediyor.
ocaktan almak üzereyken ince doğranmış soğanı ayrı yağda kavurup çorbayla karıştırıyoruz.
ocaktan almak üzereyken ince doğranmış soğanı ayrı yağda kavurup çorbayla karıştırıyoruz.
0
borani ne bilmiyorum ama biz direkt salataya doğruyoruz. zevkine göre ince de dilimlenebilir. salçalı yemeği ise ıspanaktan pek farklı değil ama ben ıspanağın sulu salçalı yemeğini çok daha seviyorum.
boraniyi gördüm biz ona direkt yoğurtlu semiz diyoruz :d
boraniyi gördüm biz ona direkt yoğurtlu semiz diyoruz :d
0
boraniyi biz prinçle yapıyoruz.
soğan, domates, semiz pişiyor inmesine yakın bi avuç içi kadar prinç ekliyoruz. prinçler pişince ocaktan alıyoruz.
ıspanakla yaparken domates yerine salça oluyor.
soğan, domates, semiz pişiyor inmesine yakın bi avuç içi kadar prinç ekliyoruz. prinçler pişince ocaktan alıyoruz.
ıspanakla yaparken domates yerine salça oluyor.
0
@uzunuzunilgi, birazıyla mercimekliyi deneyeceğim. soğan kavurmak yerine ince ince taze soğan doğrasam nasıl olur diye düşünmekteyim, nasıl olur sence?
@pin, salata demi? o da iyi fikirmiş. birazını da sabah kahvaltısında öyle yapayım.
birazıyla da mücveri deneyeyim diyorum.. ya da okonomiyaki gibi bişey yaparım lahana yerine semizotlu da olur bence.
sonucu yazarım buraya :P
@pin, salata demi? o da iyi fikirmiş. birazını da sabah kahvaltısında öyle yapayım.
birazıyla da mücveri deneyeyim diyorum.. ya da okonomiyaki gibi bişey yaparım lahana yerine semizotlu da olur bence.
sonucu yazarım buraya :P
0
Domates salatalık tercihen biber vs doğrayarak semizotunu da içine atıp salata yapabilirsiniz. İçine peynir ve cevizle efsane olur.
0
Ben haşlamadan yapıyorum, haşlayınca tadı kaçıyor bence. Semizotu piyazı diye bir şey var, salata gibi. Domatesi ve soğanı küp küp kesip araya semizotu atarak, üstüne sarmısak, limon, zeytinyağı ve sumak atınca mükemmel bir şey oluyor.
0
buff
Kullanıp memnun kaldığınız, ulaşması kolay olan (marketlerde vs bulabileceğim mesela ya da Türkiye'de online satışı falan bulunan) ev temizliği ürünleri var mı? Bulaşık ve çamaşır deterjanı da dahil. Turmepa'nın ürünlerine baktım ama organikliği üzerine tartışmalar var bazı bloglarda, sertifikalı ür
Kullanıp memnun kaldığınız, ulaşması kolay olan (marketlerde vs bulabileceğim mesela ya da Türkiye'de online satışı falan bulunan) ev temizliği ürünleri var mı? Bulaşık ve çamaşır deterjanı da dahil.
Turmepa'nın ürünlerine baktım ama organikliği üzerine tartışmalar var bazı bloglarda, sertifikalı ürün olmadığı söyleniyor.
Turmepa'nın ürünlerine baktım ama organikliği üzerine tartışmalar var bazı bloglarda, sertifikalı ürün olmadığı söyleniyor.
0
migrosta frosch ürünleri var turmepa nın yakınında, yüzey mutfak banyo temizleyiciler ve deterjan olarak
fiyatları biraz yüksek açıkçası 1,5-2 kat kadar
fiyatları biraz yüksek açıkçası 1,5-2 kat kadar
0
internetten market fiyatından daha ucuza bulabilirsin.
green clean, sodasan, moms green benim duyduklarım.
green clean bulaşık deterjanı kullanıyorum. iyi gibi.
green clean, sodasan, moms green benim duyduklarım.
green clean bulaşık deterjanı kullanıyorum. iyi gibi.
0
Frosch ekolojik sertifikalı değilmiş.
Moms green'e bakıyordum tam şimdi. Sodasan'ı da tavsiye etmişler evet, ona da bi bakayım.
Moms green'e bakıyordum tam şimdi. Sodasan'ı da tavsiye etmişler evet, ona da bi bakayım.
0
Bu arada her organik ürün vegan değildir. İçinde hayvan ürünü barındırmıyor olsa bile hyvan deneyi yapılıyor olabilir. Ona dikkat etmek lazım.
0
en son çamaşır için etibor aldım çok memnun kaldım. hem güzel temizledi hem çamaşırlar yumuşacık çıktı. tavsiye ederim. hem de yurdun malı, milli değer.
genel temizlik için loc kullanıyorum amway'in. loc'u tercih etmemin bir çok nedeni var.
öncelikle çok güzel temizliyor. bezi loc olan temizlik suyunda yıkayınca temizlik bezinde kir bırakmıyor , dolayısıyla çok az ürünle çok yer temizleyebiliyorsun. ikide bir su değiştirmek zorunda kalmıyorsun.
ahşap ürünlerde güvenle kullanıyorum, ahşaba zarar vermiyor
ardından durulama gerekmiyor
amway testlerinde hayvan kullanmıyor, doğaya saygılı üretim yapıyor.
(amway distribütörü değilim, olmayı da düşünmüyorum, çok yapışkan tutumları var özellikle netwörk 21 grubunun)
genel temizlik için loc kullanıyorum amway'in. loc'u tercih etmemin bir çok nedeni var.
öncelikle çok güzel temizliyor. bezi loc olan temizlik suyunda yıkayınca temizlik bezinde kir bırakmıyor , dolayısıyla çok az ürünle çok yer temizleyebiliyorsun. ikide bir su değiştirmek zorunda kalmıyorsun.
ahşap ürünlerde güvenle kullanıyorum, ahşaba zarar vermiyor
ardından durulama gerekmiyor
amway testlerinde hayvan kullanmıyor, doğaya saygılı üretim yapıyor.
(amway distribütörü değilim, olmayı da düşünmüyorum, çok yapışkan tutumları var özellikle netwörk 21 grubunun)
0
@hayat etibor benim de aklımda ancak etrafımda kullananlardan çok da iyi geribildirim almmadım ya. Kokusunun bi garip olduğunu söylüyorlar, bir de genel kanı günlük temizlik için yeterli ama lekeli çamaşırlarda leke çıkartma konusunda çok yeterli olmadığı yönünde.
Sen kir çıkartmasından memnun musun? Bir de normal derecede mı yıkıyorsun onu kullandığında 40ta falan?
Bir de eskiden burda bir iki markette görüyordum ama tutmadı diye kaldırdılar sanırım, şimdi hiçbir yerde yok. Sen nereden aldın?
Sen kir çıkartmasından memnun musun? Bir de normal derecede mı yıkıyorsun onu kullandığında 40ta falan?
Bir de eskiden burda bir iki markette görüyordum ama tutmadı diye kaldırdılar sanırım, şimdi hiçbir yerde yok. Sen nereden aldın?
0
valla bizde bu sıra lekeli çamaşır olmadı galiba olduysa da çıkarmıştır. ben daha çok beyazlardaki durumu merak ediyordum. beyazlarda renk dönmesi hiç hoşuma gitmiyor, sarı, gri filan oluyor ya. hiç öyle olmadı, ilk günkü renklerini korudular. beyazlarda sadece ariel toz olanda iyi sonuç almıştım, bu da aynı performansı gösterdi. demek etibor da kumaş gözeneklerinin arasında kalacak bi dolgu maddesi taşımıyor. renk değişimini yapan o dolgu maddeleriymiş çünkü.
kokuda rahatsız olacak bişe yok. normal temiz çamaşır kokusu işte. ben hanidir yumuşatıcı kullanmıyorum belki parfümlü kokuya alışık olmadığımdan eksikliğini hissetmemiş olabilirim. bence deterjan, yumuşatıcı parfümlü olmayınca çamaşırın temizlenip temizlenmediği daha iyi anlaşılıyor.
koku için lavanta alıyorum ben. yarım kilosu hayli yere yetiyor artıyor bile. torbalara koyup dolaplara çekmecelere koyuyorum. bazen de sabun koyuyorum. geçen yaz çok güzel kokulu sabunlar buldmuştum full yasemen filen bi yı oldu hala koku vermeye devam ediyorlar.
kokuda rahatsız olacak bişe yok. normal temiz çamaşır kokusu işte. ben hanidir yumuşatıcı kullanmıyorum belki parfümlü kokuya alışık olmadığımdan eksikliğini hissetmemiş olabilirim. bence deterjan, yumuşatıcı parfümlü olmayınca çamaşırın temizlenip temizlenmediği daha iyi anlaşılıyor.
koku için lavanta alıyorum ben. yarım kilosu hayli yere yetiyor artıyor bile. torbalara koyup dolaplara çekmecelere koyuyorum. bazen de sabun koyuyorum. geçen yaz çok güzel kokulu sabunlar buldmuştum full yasemen filen bi yı oldu hala koku vermeye devam ediyorlar.
0
sacmasalakbirisi
Öncelikle hesap sahibinin kardeşiyim ve bu yıl lysye girdim, şuan sıralamalar açıklandı ve nereye gideceğim hangi mesleği seçeceğim konusunda kararsız kaldım. Makine mühendisliği, gemi inşaat ve gemi makineleri muh, diş hekimliği, eczacılık, matematik öğretmenliği alanlarında bana yardımcı olabilece
Öncelikle hesap sahibinin kardeşiyim ve bu yıl lysye girdim, şuan sıralamalar açıklandı ve nereye gideceğim hangi mesleği seçeceğim konusunda kararsız kaldım. Makine mühendisliği, gemi inşaat ve gemi makineleri muh, diş hekimliği, eczacılık, matematik öğretmenliği alanlarında bana yardımcı olabilecek birilerini arıyorum. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim, şimdiden teşekkürler.
0
öncelikle ne yapmak istediğine karar vermelisin.
mslek seçimiyle ilgili google şöyle bi çalışma başlatmış.
universitesecimim.withgoogle.com
ted konuşması "sevdiğiniz işi nasıl bulursunuz"
www.ted.com
izmir'de bu tür seminerler oluyor belki bulunduğunuz yerde de vardır:
egesem.org
mslek seçimiyle ilgili google şöyle bi çalışma başlatmış.
universitesecimim.withgoogle.com
ted konuşması "sevdiğiniz işi nasıl bulursunuz"
www.ted.com
izmir'de bu tür seminerler oluyor belki bulunduğunuz yerde de vardır:
egesem.org
0
eleutheiros
İzmir'de sakız ağacı fidanı bulabileceğim bir yer var mı? Sadece hobi olarak 2 tane yetiştirmek istiyorum köyde.
İzmir'de sakız ağacı fidanı bulabileceğim bir yer var mı? Sadece hobi olarak 2 tane yetiştirmek istiyorum köyde.
0
orman bölge müdürlüğünde olabilir belki. epey fidan üretmişler diye duymuştum. telefonla sorabilirsiniz.
0
matilda
Pratik zekam sıfır. Örneğin geçen gün kargo gönderirken adresi yanlış yazdım üstüne yeni etiket yapıştırmak aklıma gelmedi kargo poşetini yırtıp yeni poşete koyup adresi tekrar yazdım. Bu ve bunun gibi bir çok saçma şey yapıyorum ve bu durumdan çok şikayetçiyim. Biraz da olsa pratik zekamı geliştirm
Pratik zekam sıfır. Örneğin geçen gün kargo gönderirken adresi yanlış yazdım üstüne yeni etiket yapıştırmak aklıma gelmedi kargo poşetini yırtıp yeni poşete koyup adresi tekrar yazdım. Bu ve bunun gibi bir çok saçma şey yapıyorum ve bu durumdan çok şikayetçiyim. Biraz da olsa pratik zekamı geliştirmek istiyorum. Nasıl yapabilirim? Bulmacaysa ne tarz bulmaca?
Teşekkürler..
Teşekkürler..
0
Bazı konularda yaptıkça pratiklik kazanılıyor. Mesela örnekteki olayda bir dahaki sefere büyük ihtimal etiket yapıştırmayı düşüneceksin.
Değişik düşünme, başka yönden bakma alıştırmaları yap istersen. mesela sıralı şeyleri tersten tekrar etmek iyi bi alıştırma bence. biri sana rakamları söylüyor sen onun sıralamasının tersini ona söylüyorsun.
ben çocuklara 3 basamaklı rakamlardan başlatıyorum 4, 5 basamak gidiyoruz. sonra harf veya nesnelerle devam ediyoruz.
satranç oynamak da alternatif yollar düşünme alışkanlığı veriyor.
sevdiğim bir soru var, gündem de ağır, sorayım kafamız dağılsın azcık:
4 kişi var, her birinin kafasında şapka var. şapkaların ikisi kırmızı ikisi siyah. 1. kişi bir odada diğer üç kişi başka bir odada. konuşmaları yasak. 3 kişi arka arkaya sıralanmışlar ve herkes önündekini yani şapkasının rengini görebiliyor.
1. kişi siyah
----------- (duvar)
2. kişi kırmızı
3. kişi siyah
4. kişi kırmızı şapkalı.
kendi şapkasının rengini bilebilen ödülü alıyor. Şapkasının rengini hangisi bilebilir?
eedit: 2. kişi hiç birini görmüyor, 3. kişi 2. kişiyi görebiliyor, 4. kişi de önündeki 2. ve 3. kişileri görebiliyor.
Değişik düşünme, başka yönden bakma alıştırmaları yap istersen. mesela sıralı şeyleri tersten tekrar etmek iyi bi alıştırma bence. biri sana rakamları söylüyor sen onun sıralamasının tersini ona söylüyorsun.
ben çocuklara 3 basamaklı rakamlardan başlatıyorum 4, 5 basamak gidiyoruz. sonra harf veya nesnelerle devam ediyoruz.
satranç oynamak da alternatif yollar düşünme alışkanlığı veriyor.
sevdiğim bir soru var, gündem de ağır, sorayım kafamız dağılsın azcık:
4 kişi var, her birinin kafasında şapka var. şapkaların ikisi kırmızı ikisi siyah. 1. kişi bir odada diğer üç kişi başka bir odada. konuşmaları yasak. 3 kişi arka arkaya sıralanmışlar ve herkes önündekini yani şapkasının rengini görebiliyor.
1. kişi siyah
----------- (duvar)
2. kişi kırmızı
3. kişi siyah
4. kişi kırmızı şapkalı.
kendi şapkasının rengini bilebilen ödülü alıyor. Şapkasının rengini hangisi bilebilir?
eedit: 2. kişi hiç birini görmüyor, 3. kişi 2. kişiyi görebiliyor, 4. kişi de önündeki 2. ve 3. kişileri görebiliyor.
0
çok fazla geliştirebileceğin bir şey değil malesef. anca yaptığın bu tür hatalardan ders çıkarıp bir daha yapmazsın.
0
ben böyle bahsettiğin gibi şeyler başıma geldikten sonra bütün olası senaryoları yazıp kendi olası cevaplarımız hazırlıyorum, tabi ezberimde durmuyo ama sonra onlar böyle durumlarda yine çıkıveriyo içimden, kendime şaşırıyorum
0
yargin
Anne ve baba olma eğitimi veren bir yer kurs vs. bilen, duyan, giden, tavsiye edebilecek olan var mı?
Anne ve baba olma eğitimi veren bir yer kurs vs. bilen, duyan, giden, tavsiye edebilecek olan var mı?
0
halk eğitim merkezlerinde ücretsiz olarak veriliyor.
yakınınızdaki halk eğitimde açılması planlanan böyle bir kurs yoksa muhtara veya halkeğitim müdürlüğüne talepte bulunabilirsiniz. sanıyorum 10 kişilik talep gerekiyor bir sınıf açmak için.
(sadece anne baba eğitimi değil istediğiniz her konuda bir grup oluşturup talepte bulunabilirsiniz. )
yakınınızdaki halk eğitimde açılması planlanan böyle bir kurs yoksa muhtara veya halkeğitim müdürlüğüne talepte bulunabilirsiniz. sanıyorum 10 kişilik talep gerekiyor bir sınıf açmak için.
(sadece anne baba eğitimi değil istediğiniz her konuda bir grup oluşturup talepte bulunabilirsiniz. )
0
loveinaflipbook
hayata genel bakış açınız da dahil olmak üzere, şu an yaşadığınız hayata dair hisleriniz, planlarınız veya hayatınızın kendisi değişti mi?ben şahsen birden çok aşırı depresif bir moda girdim keskin bir şekilde. halbu ki 2 haftalık izinimden daha bugün yeni döndüm (gerçi bunun da etkisi olabilir tabi
hayata genel bakış açınız da dahil olmak üzere, şu an yaşadığınız hayata dair hisleriniz, planlarınız veya hayatınızın kendisi değişti mi?
ben şahsen birden çok aşırı depresif bir moda girdim keskin bir şekilde. halbu ki 2 haftalık izinimden daha bugün yeni döndüm (gerçi bunun da etkisi olabilir tabii ama hepsi bu değildir). majör depresyon belirtileri göstermeye başladım okuduğum ve anladığım kadarıyla. artık hiçbir şey güzel olmayacakmış gibi geliyor. ne çalışasım var, ne eve gidesim, ne de başka bir şey yapasım. geleceğe dair bütün planlarımı sorgulamaya başladım, buradaki hayatımı tamamen bırakıp kaçasım, alakasız bir ülkede çöpçülük, pompacılık, bahçıvanlık, uşaklık, kapıcılık, çiftçilik vs yapasım var...
not: genelde TR sınırları dahilinde yaşayanlar için soruyorum. yurtdışında yaşayanlar da yazabilirler ama belirtirlerse sevinirim.
teşekkürler, süper pazartesiler.
ben şahsen birden çok aşırı depresif bir moda girdim keskin bir şekilde. halbu ki 2 haftalık izinimden daha bugün yeni döndüm (gerçi bunun da etkisi olabilir tabii ama hepsi bu değildir). majör depresyon belirtileri göstermeye başladım okuduğum ve anladığım kadarıyla. artık hiçbir şey güzel olmayacakmış gibi geliyor. ne çalışasım var, ne eve gidesim, ne de başka bir şey yapasım. geleceğe dair bütün planlarımı sorgulamaya başladım, buradaki hayatımı tamamen bırakıp kaçasım, alakasız bir ülkede çöpçülük, pompacılık, bahçıvanlık, uşaklık, kapıcılık, çiftçilik vs yapasım var...
not: genelde TR sınırları dahilinde yaşayanlar için soruyorum. yurtdışında yaşayanlar da yazabilirler ama belirtirlerse sevinirim.
teşekkürler, süper pazartesiler.
0
benim değişmedi, zaten nefret ediyordum ülkeden ama sinirlerim biraz daha oynadı.
Mutluluk verici şekilde eşim biraz değişti, genelde benim gibi düşünse de yurtdışına yerleşmeye mırın kırın ediyordu, şimdi kendi araştırıyor.
Mutluluk verici şekilde eşim biraz değişti, genelde benim gibi düşünse de yurtdışına yerleşmeye mırın kırın ediyordu, şimdi kendi araştırıyor.
0
Mutsuzduk, ümidimiz azdı, travma üzerine travma yaşadığımız için zaten ülke hakkında iç açıcı düşüncelere ve hislere sahip değildik ancak cuma akşamını unutamıyorum. Sonrasında yaşananları unutamıyorum. Tek yatamıyorum mesela. Ölümden korkmuyorum ama o sesler, o patlamalar, silah sesleri. Doğu'da o çocuklar bu seslerle nasıl yaşamayı başarıyor diye soruyorum kendime. Beyin algılamadığı şeyi garipsiyor. Yanlışlıkla görmek durumunda kaldığım +18'lik görüntüleri silemiyorum aklımdan. Uzun zamandır panik bozukluk tedavimi sonlandırmıştık, artık anksiyete önleyici ilaçlar almıyordum, ruhen inanılmaz dengedeydim ancak cuma akşamı sonrası ruh halinden ziyade beyinde algılar değişti. Dilim çok uyuştu mesela iki günde. Sigara içtim. Ağlama nöbetlerim oldu. Konuşurken toparlayamıyorum mesela ifade etmek istediklerimi. Kopuk kopuk anlattığımı fark ettim. Dün akşam Kadıköy'de alalen tacize uğradım. Yardım çığlığıma kimse tepki vermedi. İnsan olarak nasıl bu kadar kaybettik sorusunu çözümleyemiyor beynim. Kalbim acıyor. Belki bu cevabımı sonrasında silerim. Şu an sadece paylaşmak istedim. Bilmiyorum bu toplumsal travmayı nasıl atlatırız. Zihinlerden o görüntüleri nasıl sileriz.
0
hemen hemen aynı durumlar.
ülkeyi belirledik şu an gitmek için nasıl bir yol izlenmeli diye düşünüyoruz.
mesele şu ki umudumuzu kaybettik.
pembe tablo çizenlerin bu ülkede kalarak o pembeliği yaşamalarında sakınca görmüyorum.
böyle bozuk bir düzen olamaz.
tarakkürek konuşan kimseye cevap verme hissi ve onların anlattıklarından rahatsız olma hissi artık kayboldu.
şimdi millet; he oralarda sizi bekliyordu diyecekler, ama son yıllarda çevremdeki insanlarda yurtdışına gidenlerin oranı ciddi sayılara geldi. on yıl sonra akrabalarım yurt dışında daha kalabalık olacak bu gidişle.
babam ve annem bile gitmeye hazır.
kimse de ne huzur ne yatırım/çalışma isteği ne de sağlıklı bir psikoloji kalmadı.
bu arada ailece eğitim düzeyi ve geliri iyi, yurtdışını özellikle avrupayı gezmiş görmüş insanlarız. gitmeyi herkes buruk bir şekilde istemekte.
ülkenin şu durumunda fakir olup mutlu olanları anlayamıyorum.
ülkeyi belirledik şu an gitmek için nasıl bir yol izlenmeli diye düşünüyoruz.
mesele şu ki umudumuzu kaybettik.
pembe tablo çizenlerin bu ülkede kalarak o pembeliği yaşamalarında sakınca görmüyorum.
böyle bozuk bir düzen olamaz.
tarakkürek konuşan kimseye cevap verme hissi ve onların anlattıklarından rahatsız olma hissi artık kayboldu.
şimdi millet; he oralarda sizi bekliyordu diyecekler, ama son yıllarda çevremdeki insanlarda yurtdışına gidenlerin oranı ciddi sayılara geldi. on yıl sonra akrabalarım yurt dışında daha kalabalık olacak bu gidişle.
babam ve annem bile gitmeye hazır.
kimse de ne huzur ne yatırım/çalışma isteği ne de sağlıklı bir psikoloji kalmadı.
bu arada ailece eğitim düzeyi ve geliri iyi, yurtdışını özellikle avrupayı gezmiş görmüş insanlarız. gitmeyi herkes buruk bir şekilde istemekte.
ülkenin şu durumunda fakir olup mutlu olanları anlayamıyorum.
0
Korkuyorum. Onun dışında olayla ilgili yapılan yorumları okurken kendimi keseck kıvama geldim. Gezide kendimi çok yakın hissettiğim "aydın" kesimin akp'li "çomar" tayfayla beyinsizlikte yarışacak düzeyde olduğunu gördüm. Ülkeyi terk etmeme 2-3 sene var. Bu süre içinde iç savaş çıkmasından korkuyorum.
0
evimin önünden 3 gün boyunca tekbir getirip silah atarak sabahlara kadar korna çalan tipler tüm yaşam enerjimi sömürdü bitirdi. ek olarak umutsuzluk, korku, karamsarlık ve isteksizlik duyuyorum. bu ülkede gelecek planı yapmalık ortam yok, yurtdışına gitmek için çabalamak ise enerji, umut ve istek gerektiriyor.
0
Hep bir umudum vardı, kitabı kapatmayalım, hallolacak, düzelecek, güzel günler ileride diyebilecek bir şey bulabiliyordum. Bu iki gün o umut kırıntılarını aldı götürdü. Dipten gelen bir mutsuzluk dahası umutsuzluk içindeyim. Ne yapacağımı bilmiyorum.
0
keşke değişse, hayatımın değişime o kadar çok ihtiyacı var ki. öyle ki; değişimin nerden nasıl geleceğini bile önemseyesim olmuyor bazen. şaka bir yana bence darbeyi fazla abartıyorlar, biz sıradan insanlara pek bir şey olmaz. bir sosyoloji kitabında okumuştum en büyük dünya savaşlarında bile halkın hayatı rutin devam etmiş, yemiş, içmiş sevişmiş, üremişler. önceden bin türlü zorluklarla baş ederek işten eve evden işe gidiyorduk, yine öyle olacağız.
0
Benim kafam çok karıştı, hiç güvende hissetmiyorum kendimi.
Belki ben biraz abartıyorum ama ulan sen açıksın, vay bu kıyafet ne diye kuytu bi yere çekilip önce tecavüze uğrayıp sonra öldürüleceğim günler çok uzak değilmiş gibi geliyor.
Ankara'dayım, buradan ayrılmak istiyorum. Kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Markete bile giderken tedirginim. Böyle yaşanmaz. Yaşadığım hayatı, yaşadığım yeri, işimi toptan sorgulamaya başladım. Yurt dışına asla gitmek istemeyen biriyim acaba mı demeye başladım.
Onun ötesinde bütün memleketin akıbeti ne olacak endişe içerisindeyim. Dev bir bilinmezlik ortamının içerisindeyiz. Çok korkunç her şey.
Yine de olan bitenden hemen sıyrılıp normal hayatına dönemeyen siz gibi insanların olduğunu görmek beni nedense sevindiriyor.
Belki ben biraz abartıyorum ama ulan sen açıksın, vay bu kıyafet ne diye kuytu bi yere çekilip önce tecavüze uğrayıp sonra öldürüleceğim günler çok uzak değilmiş gibi geliyor.
Ankara'dayım, buradan ayrılmak istiyorum. Kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Markete bile giderken tedirginim. Böyle yaşanmaz. Yaşadığım hayatı, yaşadığım yeri, işimi toptan sorgulamaya başladım. Yurt dışına asla gitmek istemeyen biriyim acaba mı demeye başladım.
Onun ötesinde bütün memleketin akıbeti ne olacak endişe içerisindeyim. Dev bir bilinmezlik ortamının içerisindeyiz. Çok korkunç her şey.
Yine de olan bitenden hemen sıyrılıp normal hayatına dönemeyen siz gibi insanların olduğunu görmek beni nedense sevindiriyor.
0
Şu işidçi tiplerden daha fazla korkmaya başladım. Bu ülkede iyi bir şeyler olabileceğine dair umutlarım tükendi. Daha kötüsünün geleceğini düşünüyorum, bunlar iyi günlerimiz.
Kısa etek giydiğimiz için, sevgilimizin elini tuttuğumuz için, alkol aldığımız için dövüleceğimiz günleri bekliyorum.
Şimdiye kadar 2 kere başka bir ülkede yaşama fırsatım oldu. Cesaret edemedim, buralardan kopamadım. Şimdi çok pişmanım.
Kısa etek giydiğimiz için, sevgilimizin elini tuttuğumuz için, alkol aldığımız için dövüleceğimiz günleri bekliyorum.
Şimdiye kadar 2 kere başka bir ülkede yaşama fırsatım oldu. Cesaret edemedim, buralardan kopamadım. Şimdi çok pişmanım.
0
bir gecede herşeyin değişebileceğini öğrendik. Cuma gece o uçak ve silah sesleri bomba sesleri çok fenaydı. suriyelilere her zaman karşı olan biriydim ama bir an düşündüm savaş çıksa ne yaparız ? suriye'de herkes dilenci değildi sonuçta işi gücü kariyeri parası eşyaları evi olan insanlardı.
savaş olsa benim işimin paramın eşyalarımın evimin ne kadar anlamsız olacağını düşündüm. neyse ki olmadı herkesin herşeyini kaybetme noktasına yaklaştığı bir gece geçirdik .tanıdığım herkes mutsuz ve bezgin bıkkın. tatil planları konuşmaları yok bugün işyerimde .kolay unutulmaz ve etkisi silinmez gibi geliyor bana .
savaş olsa benim işimin paramın eşyalarımın evimin ne kadar anlamsız olacağını düşündüm. neyse ki olmadı herkesin herşeyini kaybetme noktasına yaklaştığı bir gece geçirdik .tanıdığım herkes mutsuz ve bezgin bıkkın. tatil planları konuşmaları yok bugün işyerimde .kolay unutulmaz ve etkisi silinmez gibi geliyor bana .
0
nefretim ve tepkim bakiydi zaten de kafam çok karıştı. bu kitleye karşı dikbaşlılık yapabiliyordum, düşündüğümü söylüyordum ama artık söyleyemem galiba. askerin kafasını kesen beni keser bir kuytuya atar, nasılsa hiçbir şey olmuyor. adamların cinayet videosu var ya, ötesi yok yani.
0
bir kez daha akıllara (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek) geldi.
biz arkadaşlarım ile dışarıdaydık, darbeler konusunda bilgi sahibi olduğumuzdan saçma gelmişti ilk başta, kısa sürede biteceğini düşündük ama barbar sürüsünü hesaba bile katmamıştık. kolay kolay umudunu kaybeden bir insan değilim, güleçliğimden ödün vermeyeceğim de, ama başta da dediğim gibi sürekli akıllara gelen başıma gelecek galiba, ilk defa bir araştırmaya girdim, ecnebistanda yaşamayı bırak vatandaşı olmak için direkt, önümüzdeki bir kaç yıla aslıma döneceğim gibi duruyor.
kötü görüntülere bakmıyorum, genelde haber okumuyorum, sosyal medya hesabım yok, pervasız bir insan değilim, bu olanlar takmıyor hiç değilim, sadece bana etkilerini minimize ediyorum. (öneririm)
biz arkadaşlarım ile dışarıdaydık, darbeler konusunda bilgi sahibi olduğumuzdan saçma gelmişti ilk başta, kısa sürede biteceğini düşündük ama barbar sürüsünü hesaba bile katmamıştık. kolay kolay umudunu kaybeden bir insan değilim, güleçliğimden ödün vermeyeceğim de, ama başta da dediğim gibi sürekli akıllara gelen başıma gelecek galiba, ilk defa bir araştırmaya girdim, ecnebistanda yaşamayı bırak vatandaşı olmak için direkt, önümüzdeki bir kaç yıla aslıma döneceğim gibi duruyor.
kötü görüntülere bakmıyorum, genelde haber okumuyorum, sosyal medya hesabım yok, pervasız bir insan değilim, bu olanlar takmıyor hiç değilim, sadece bana etkilerini minimize ediyorum. (öneririm)
0
Artık umut olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de ne oluyorsa "iki ucu bokluk değnek" usulü oluyor her şartta bize kötü oluyor. Bundan sonra İslam Cumhuriyeti mi kurulur, bu şekilde devam ederiz ama yabancı ülkelerden boykot mu yeriz(yayınlanacak wikileaks belgeleri), insanlar daha da kutuplaşır ve iç savaş mı çıkar(Allah korusun) bilemiyorum. Yurtdışındaki arkadaşlarıma bakıyorum zaten pek politikayla ilgileri yok, şu an tek dertleri pokemon go ve kültür aktiviteleri vs vs. Biz çok saçma şeylerle hayatımızı mahvediyoruz/geçiriyoruz. Ha tüm bunlar olmasa bile sırf iş bulmak iş hayatı, aşk hayatı evlilik durumları falan yeterince zor onlarda bile çok geriden geliyoruz. İngiltere'de asgari ücretle çalışan bir baristonun alım gücü burada "başlangıç için iyi para ya" dediğin maaştan daha iyi belki de.
Zaten akademik kariyer gibi bir yola girdim, yurtdışını deneyebilirim ki geçen yıl ingiltere'de master yapıp döndüm. Ortam böyle olsaydı belki dönmemek için deli gibi uğraşırım. Orada da aile faktörü işin içine giriyor. Ailemi de yanımda götüremezsem yine aklım burada kalacak. Yavaş yavaş Suriyeli modunda giriyoruz hazır olun tek farkımız dil bilmemiz biraz daha eğitimli olmamız belki.
Zaten akademik kariyer gibi bir yola girdim, yurtdışını deneyebilirim ki geçen yıl ingiltere'de master yapıp döndüm. Ortam böyle olsaydı belki dönmemek için deli gibi uğraşırım. Orada da aile faktörü işin içine giriyor. Ailemi de yanımda götüremezsem yine aklım burada kalacak. Yavaş yavaş Suriyeli modunda giriyoruz hazır olun tek farkımız dil bilmemiz biraz daha eğitimli olmamız belki.
0
hayır değişmedi.
ülkeden %91 tiksiniyosam, artık %93 tiksiniyorum. ufak bi artış oldu yani sadece. ümidimi kaybedeli yıllar olduğu için artık öyle büyük yıkımlar yaşamıyorum, geyiğe vuruyorum hatta.
ülkeden %91 tiksiniyosam, artık %93 tiksiniyorum. ufak bi artış oldu yani sadece. ümidimi kaybedeli yıllar olduğu için artık öyle büyük yıkımlar yaşamıyorum, geyiğe vuruyorum hatta.
0
@buff +1 ben de giyimimden ötürü korkmaya başladım. kalkıp da bikiniyle çıkmıyorum halbuki sokağa. sırf başım açık diye ötekileştirileceğimi düşünüyorum. en çok ağrıma giden de hayatlarında hiçbir başarısı olmayan, bilimi bırak iki satır takvim yaprağı okumamış adamların kendilerini bir halt zannetmesi. bu insanlara baştakilerden daha çok kızıyorum. ama en büyük küfürleri bizi bu hale sokan, bu din bozuntusunu ortaya atan araplara ediyorum. benim de cumadan beri hayatımda çok şey değişti. artık kendi aileme bile tahammül edemediğimi fark ettim.
0
Evet bazı konulardaki düşüncelerim ve değer yargılarım değişti.
2002 yılından beri vicdani retçiyim, Türkiye'de o dönemde bunu deklare etmiş çok az sayıdaki kadınlardan biriyim,evliyim, anneyim, ateistim, analitik, seküler düşünce tarzına sahip ve başkalarının siyasi ve dini görüşlerine saygısı olan biriyim.
Çocuklarımı herhangi bir dinin öğretilerine göre yetiştirmiyorum, yarın öbür gün biri anne ben Budist oldum, bir diğeri ben gayim derse asla yadırgamam, hayatlarına müdahale etmeden, desteğimi ve sevgimi olabildiğince hissettiririm.
Gel gelelim ayın 15 inden beri bende nelerin değiştiğine, her tür siyasi düşünceden buna Akp liler de dahil olmak üsere pek çok arkadaşım ve eşim dostum vardı (dostum zannettiklerim) ama bu süreçte gördüm ki, ellerine fırsat geçtiğinde, ben benim gibileri bozuk para gibi harcayacak potansiyele sahipler.
Hepsini hayatımdan çıkardım. Eşimle birlikte bir takım radikal kararlar aldık ve iş yaptığımız Akp liler de dahil olmak üzere ve eş dost akraba tanıdık hepsiyle iletişimimizi kestik. Anladık ki bu karakterdeki insanlar, bizim yaşam tarzımıza tahammül ediyorlarmış sadece.
Ohhh be rahatladım.
2002 yılından beri vicdani retçiyim, Türkiye'de o dönemde bunu deklare etmiş çok az sayıdaki kadınlardan biriyim,evliyim, anneyim, ateistim, analitik, seküler düşünce tarzına sahip ve başkalarının siyasi ve dini görüşlerine saygısı olan biriyim.
Çocuklarımı herhangi bir dinin öğretilerine göre yetiştirmiyorum, yarın öbür gün biri anne ben Budist oldum, bir diğeri ben gayim derse asla yadırgamam, hayatlarına müdahale etmeden, desteğimi ve sevgimi olabildiğince hissettiririm.
Gel gelelim ayın 15 inden beri bende nelerin değiştiğine, her tür siyasi düşünceden buna Akp liler de dahil olmak üsere pek çok arkadaşım ve eşim dostum vardı (dostum zannettiklerim) ama bu süreçte gördüm ki, ellerine fırsat geçtiğinde, ben benim gibileri bozuk para gibi harcayacak potansiyele sahipler.
Hepsini hayatımdan çıkardım. Eşimle birlikte bir takım radikal kararlar aldık ve iş yaptığımız Akp liler de dahil olmak üzere ve eş dost akraba tanıdık hepsiyle iletişimimizi kestik. Anladık ki bu karakterdeki insanlar, bizim yaşam tarzımıza tahammül ediyorlarmış sadece.
Ohhh be rahatladım.
0
hayır.
bugüne kadar nasıldılarsa cuma gününden sonra da aynı. bizim gibi düşünmeyen %52 değişmedi. bugüne kadar onlar nasıldıysa cuma akşamından beri de aynılar.
kendilerini bir yalana inandırıp doyasıya eğleniyorlar ve bize de hayatı zehir ediyorlar.
bugüne kadar nasıldılarsa cuma gününden sonra da aynı. bizim gibi düşünmeyen %52 değişmedi. bugüne kadar onlar nasıldıysa cuma akşamından beri de aynılar.
kendilerini bir yalana inandırıp doyasıya eğleniyorlar ve bize de hayatı zehir ediyorlar.
0
Bir de konuşasım, paylaşasım var :( Sanırım içimdekileri paylaşmak istiyorum ancak herkesin derdi başından aşkın. Omuzlarına yük bindireceğim diye de anlatamıyorum.
0
hayata bakış açım, hislerim olumsuz yönde etkilendi. pek olumlu biri olmamama rağmen hem de. aklımdan selalar, tekbirler çıkmıyor. bunları dinlerken bu adamlar istese beni kıtır kıtır keser dedim. buna hayatımda ilk defa inandım. inancı ne olursa olsun bugüne dek inandığım güvendiğim herkese karşı artık temkinliyim. artık akşamları sokağa çıkmam mümkün değil, canım ne isterse onu giyiyordum, artık giymem. ortalıkta fikrimi özgürce ifade edemem. bunlar değişti yani. daha doğrudüzgün bilgi yokken etrafta sokağa çıkın dedi tayyip, çıktılar abi. evlerine girin derse bir gün, girerler. kapımı kapayınca huzurum vardı, artık yok.
0
hayır. o duruma çok evvel gelmiştim. özel hayatım da iyi gitmediğinden devreleri o zaman yaktıydım. daha yanacak devre var da... hayatla "başladın, bitirdim" noktasında uzlaşınca çok şey olmuyor...
beni durumu yorumlayan insanlar ve yorumları bunalttı hep. kendimi asıl onlardan korumaya çalışıyorum
-falan filan olacak
- ahaha komplocu seni gıdıaa
(oluyor tıs yok)
bu durum x 1 milyon
bu ülke kontrol edilmeyen conjecture'lar diyarı. yüz kere yanlış konuşma hakkı var insanların. olacaklar -onlar her ne ise her karar aşamasında yeni patikalar açılıyor veya olasılıklar değişiyor- yine olacak ve bu gerçek -sonsuz yanlış yapma ve hiç dinlememe, umursamama hakkı- sabit olduğu için olacak.
o adamların zaten farkındaydım, anlıyor musun. mayınlar kaldırıldığından beri farkındaydım. etnikçi iyi polislerle bu kötü polisler o zamandan beri vardı, kuklalar hep vardı. hatta 11 eylülden sonra ismi değişeduran aynı terörist örgütlerin, besleme lejyonerlerin, berserkerların farkına varmamak için kör olmak gerekiyordu. bunları bırakalım gömme olduğu kanıtlanmış kanıtla uluorta ömür çürütüp insanları hasta ettiler cezaevlerinde. umursayan var mı? yok. o askerler 1980'dekiler ya, ondan o zaman umursamadı duyarlı millet. o kadar kolay mı? babamızın çiftliği mi? ulan, onu yapabilen bunu neden yapamasın a be kazkafa, ne engelliyor, orada adam ölmedi mi sanıyorsun? ya da o iki kesimin birbirinden farkı mı var sanıyorsun? dünyanın onca yerind ebunlar olurken masal mı sanıyordu insanlar? libya'da kaddafi'yi kazığa oturtanlar? onları da mı görmediniz? kadınların okuyabildiği falan şeriatla alakası olmayan ülkeye "arap baharı" ile neler oldu? havalı havalı herifler sniperlarına susturucu takarlerken pek yakışıklı, öldürüşleri çok estetik, bu mu fark? onlar bu bokları sıçıyorlar biz de o sıçtıklarının pembe olmasını mı bekliyoruz?
-anti abdci gafa sken komplocu seni.
ulan... ah ulan yemin ederim bıktım. eh dövünsün herkes, hepimiz ne halimiz varsa görelim.
beni durumu yorumlayan insanlar ve yorumları bunalttı hep. kendimi asıl onlardan korumaya çalışıyorum
-falan filan olacak
- ahaha komplocu seni gıdıaa
(oluyor tıs yok)
bu durum x 1 milyon
bu ülke kontrol edilmeyen conjecture'lar diyarı. yüz kere yanlış konuşma hakkı var insanların. olacaklar -onlar her ne ise her karar aşamasında yeni patikalar açılıyor veya olasılıklar değişiyor- yine olacak ve bu gerçek -sonsuz yanlış yapma ve hiç dinlememe, umursamama hakkı- sabit olduğu için olacak.
o adamların zaten farkındaydım, anlıyor musun. mayınlar kaldırıldığından beri farkındaydım. etnikçi iyi polislerle bu kötü polisler o zamandan beri vardı, kuklalar hep vardı. hatta 11 eylülden sonra ismi değişeduran aynı terörist örgütlerin, besleme lejyonerlerin, berserkerların farkına varmamak için kör olmak gerekiyordu. bunları bırakalım gömme olduğu kanıtlanmış kanıtla uluorta ömür çürütüp insanları hasta ettiler cezaevlerinde. umursayan var mı? yok. o askerler 1980'dekiler ya, ondan o zaman umursamadı duyarlı millet. o kadar kolay mı? babamızın çiftliği mi? ulan, onu yapabilen bunu neden yapamasın a be kazkafa, ne engelliyor, orada adam ölmedi mi sanıyorsun? ya da o iki kesimin birbirinden farkı mı var sanıyorsun? dünyanın onca yerind ebunlar olurken masal mı sanıyordu insanlar? libya'da kaddafi'yi kazığa oturtanlar? onları da mı görmediniz? kadınların okuyabildiği falan şeriatla alakası olmayan ülkeye "arap baharı" ile neler oldu? havalı havalı herifler sniperlarına susturucu takarlerken pek yakışıklı, öldürüşleri çok estetik, bu mu fark? onlar bu bokları sıçıyorlar biz de o sıçtıklarının pembe olmasını mı bekliyoruz?
-anti abdci gafa sken komplocu seni.
ulan... ah ulan yemin ederim bıktım. eh dövünsün herkes, hepimiz ne halimiz varsa görelim.
0
Ben şunu düşünüyorum, evet %52 lik kesim değişmedi, evet perşembenin gelişi çarşambadan belliydi belki ama bu kesim artık şundan iyice emin oldu, biz ve bizim gibileri yarın öbür gün, bir mekanda alkol alırken görünce istediği gibi linç edebilecek bu zaten zındıktı, allahsızdı deyip kesip doğrayabilecek ve karısına kızına bunlar mürted, karısı kızı bize helaldir deyip tacavüz edebilecek o gümbürtüde bizler kim vurduya gideceğiz. Onlara hiç bir şey olamayacak.
Çok mu ütopik ta da distopik mi demeliyim?
Çok mu ütopik ta da distopik mi demeliyim?
0
Ben yurtdışındayım. Belki fark edenler olmuştur ama şu birkaç gündür daha önce hiç olmadığı kadar sık yazıyorum buraya. Yurtdışında olmak insanı epey etkiliyormuş, onu anladım. İçini dökmek istiyorsun, çevrendekiler haftasonu etkinliklere gitmiş, keyfine bakmış...vs. Acır bir ifadeyle "ne oluyor Türkiye'de" diye sorular geliyor, anlatıyorsun. E çok iyi anlayamıyorlar da ortamı tabii. Hayatlarının hiçbir döneminde Türkiye'deki ortama benzer bir ortamda bulunmamış insanlar bunlar. Bisiklet yolunun geliştirilmesine dair imza toplayan gönüllüler konuşuluyordu düne kadar. Ya da en fazla kira fiyatlarının gün geçtikçe artması gündem oluyor. Böyle bir ortamdasın ama senin içinde ciddi bir öfke var ve bu öfkeni boşaltamıyorsun. Ciddi bir problem bu benim için, daha önce yaşamamıştım. Yani şu anda yurtdışında yaşamamın tek avantajı güvende olmam, onun dışında psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Tabii gidişatın varacağı noktayı iki sene önceden görüp bir sene boyunca ülkeden gitmek için çok çabaladım. Bu çabamın boşa olmadığını görmek de üzdü esasında. "Oh iyi ki zamanında gitmişim şu ülkeden" gibi bir tepki veremiyor insan, inan bana. Bundan sonraki süreçte de keşke diyorum tüm sevdiklerim Türkiye'yi terk edebilse. Ha ya da diyorum dönsem mi Türkiye'ye. Çünkü bu şartlarda yurtdışında yaşamanın da pek anlamı yok gibi geliyor bana. Gerçekten bilmiyorum. Yalnızlığı yaşam biçimi olarak görmüş bir insanım ben. Türk insanının Asya soğukluğunu bünyesine almış birisiyim. Ancak bu olanlardan sonra hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim kendimi. Tuhaf duygular.
Lütfen dikkatli olun. Karşı karşıya olduğunuz kitle mantıktan, anlayıştan ve insanlıktan nasibini almamış insanları barındırıyor. Şu kökten dinci, baş belası terör örgütünün bu darbe girişimini önleyen islamcılar sizi baş düşman olarak görüyor ve elbette ki sokağa alışmanın verdiği duyguyla sizin başınızı sık sık ağrıtacak.
Lütfen dikkatli olun. Karşı karşıya olduğunuz kitle mantıktan, anlayıştan ve insanlıktan nasibini almamış insanları barındırıyor. Şu kökten dinci, baş belası terör örgütünün bu darbe girişimini önleyen islamcılar sizi baş düşman olarak görüyor ve elbette ki sokağa alışmanın verdiği duyguyla sizin başınızı sık sık ağrıtacak.
0
beni pek etkilemedi açıkçası
bu kalabalığı biliyordum bunlar vardı hala varlar, biraz gaza geldiler ancak yavaş yavaş normal boktanlığa dönmeye başlar hayat.
bu kalabalığı biliyordum bunlar vardı hala varlar, biraz gaza geldiler ancak yavaş yavaş normal boktanlığa dönmeye başlar hayat.
0
öküz oturdu içime, 3 gündür çok huzursuzum. cuma günü öncesinde AKP yi istediğim şekilde eleştiriyordum, artık eleştiremem herhalde. Çünkü beni kıtır kıtır kesecek potansiyeli gördüm çok yakın çevremde, daha kötüsü onlarda kendilerini engelleyecek birşey olmadığını gördüler, bugün beni Tayyibe küfür etti bu diye linç etseler hiç bir yaptırımla karşılaşmazlar ve bunu da çok ii biliyorlar artık.
İş dışında şort-tişört-terlikle dolaşırım genelde, hem hava sıcak hem de çok rahatlık.
2 gündür hiç olmadığı şekilde bir sürü laf yedim şakayla karışık, üstelik erkeğim :(
İş dışında şort-tişört-terlikle dolaşırım genelde, hem hava sıcak hem de çok rahatlık.
2 gündür hiç olmadığı şekilde bir sürü laf yedim şakayla karışık, üstelik erkeğim :(
0
Acayip tırsmış durumdayım ben.
Şu "karıları ganimetimizdir " düşüncesi, askere "kızın var mı" diyen polis, bebekliğini bildiğim akrabamın oğlunun facebook yazıları ( facebook arkadaşlarına ana avrat düz gitmesi, reis emretsin kardeşimi keserim demesi, edepsiz, saygısız lafları...), emniyetin "darbeci" ihbarı yapana prim vereceği söylentisi (gerçek mi bilmiyorum, gerçektir zannımca), silahlanmanın serbest bırakılacak olması...
Kendim için değil, kızlarım için endişeliyim. Bu adamların akılları fikirleri pipilerinde. Kafasının üzerinde helikopter uçuyor adamın ilk aklına gelen pilotun karısına hallenmek.
önleminizi alın notu:
emniyetin darbeci ihbarı için prim şeysi doğruysa kötüye kullanımları olacaktır. 80'de aynı şeyi yapıldı, komşusuna kızan, işyerindeki arkadaşını devre dışı bırakmak isteyen, tarlasında gözü olan vs " bu koministir" diye ihbar etti, adamlar içerde bişey kanıtlayamadı. zira içersi çok kalabalıktı kimsenin de gerçekleri araştırma gibi bi niyeti yoktu, ne kadar çok suçlu o kadar başarı...
Şu "karıları ganimetimizdir " düşüncesi, askere "kızın var mı" diyen polis, bebekliğini bildiğim akrabamın oğlunun facebook yazıları ( facebook arkadaşlarına ana avrat düz gitmesi, reis emretsin kardeşimi keserim demesi, edepsiz, saygısız lafları...), emniyetin "darbeci" ihbarı yapana prim vereceği söylentisi (gerçek mi bilmiyorum, gerçektir zannımca), silahlanmanın serbest bırakılacak olması...
Kendim için değil, kızlarım için endişeliyim. Bu adamların akılları fikirleri pipilerinde. Kafasının üzerinde helikopter uçuyor adamın ilk aklına gelen pilotun karısına hallenmek.
önleminizi alın notu:
emniyetin darbeci ihbarı için prim şeysi doğruysa kötüye kullanımları olacaktır. 80'de aynı şeyi yapıldı, komşusuna kızan, işyerindeki arkadaşını devre dışı bırakmak isteyen, tarlasında gözü olan vs " bu koministir" diye ihbar etti, adamlar içerde bişey kanıtlayamadı. zira içersi çok kalabalıktı kimsenin de gerçekleri araştırma gibi bi niyeti yoktu, ne kadar çok suçlu o kadar başarı...
0
yuvarlanantencereninkapagi
Bir arkadaşım var. Kendisi her şeyden darlaniyor. İki dakika sarılı bir halde duramazsin bile. İçi sıkılıyor hemen. Çok zor doğmuş hatta doğduğunda mormus. Ben buna bağlıyorum, zor ve stresli doğan bebeklerde böyle şeylere rastlanıyor mu ve bunun bir adı var mı?
Bir arkadaşım var. Kendisi her şeyden darlaniyor. İki dakika sarılı bir halde duramazsin bile. İçi sıkılıyor hemen. Çok zor doğmuş hatta doğduğunda mormus. Ben buna bağlıyorum, zor ve stresli doğan bebeklerde böyle şeylere rastlanıyor mu ve bunun bir adı var mı?
0
karakterin düşünce yapısının vs. bu tarz şeylerle alakalı olduğunu düşünmüyorum. zor doğdu, her şeye darlanıyor mantıksız. ama anneler anneanneler mantıklı bulur mesela öyle şeyleri. arada bi bağ olduğuna inanır. batıl inanca benziyor tam olmasa da.
0
Olabilir de olmayabilir de.
Senin aradığın bir araştırma veya bilimsel bir araştırma galiba. Ama böyle sorunca insanlar bilmedikleri bir mesele olmasına rağmen yorum yapacak, var ya da yok diyecek. Benim de içimden yapmak geldi mesela.
Bildiğim kadarıyla bir bağı yok.
Senin aradığın bir araştırma veya bilimsel bir araştırma galiba. Ama böyle sorunca insanlar bilmedikleri bir mesele olmasına rağmen yorum yapacak, var ya da yok diyecek. Benim de içimden yapmak geldi mesela.
Bildiğim kadarıyla bir bağı yok.
0
Bir ingiliz arkadaşım var, doğarken kordon boynuna dolanmış, atkı vs. Boynuna dolamalı şeyler kullanamıyor :-) belki olabilir belki de olmayabilir. Konu uzmanı değilim, literature de bi ismi tanısı var mı bilemiyorum.
0
doğum başlar başlamaz annesinin kasılmaları durdugu icin yarı yolda kalan, forseps-vakum gibi aletlerin işe yaramadığı, annenin ameliyatı kaldıramayacağını düşündükleri için sezeryana alamadıkları, babaya ve annenin ailesine anne ile çocuk arasında bir tercih yapmamız gerekiyordu; biz de anneyi kurtarmayı tercih ettik şeklinde bilgi verilen bir doğumun tercih edilmeyen bireyi olarak net şekilde alakası olmadığını söyleyebilirim.
belki doğmaya üşendiği için üşengeç olabilir. ben çok üşengecim.
belki doğmaya üşendiği için üşengeç olabilir. ben çok üşengecim.
0
olabilir tabii, ama olmayabilir de...
bilimsel olarak bu yönde bi araştırma var mı bakmak lazım.
benim ilk kızzım öyle, çok yakın temastan hoşlaşmaz sarılınca hemen sıkılır, kucakta oturmayı sevmezdi, kapalı yerde kalamaz hala yaz kış pencere açık yatar, gökyüzünü görererk uyur. gayet rahat doğdu. o kadar rahat doğumdu ki anlatamam.
ikinci kızım halk arasında " kuruya kaldı" denilen şekilde doğdu. doğum sırasında doğumhanede çok kadın vardı, doktor çabuk doğsunlar diye hepimizin suyunu patlattı çocuk suyun yardımı olmadan doğdu. epey zorlandık ikimiz de. o kızım kedi gibidir, kucaktan inmezdi, sevilsin baylır, kucaklaşması epeyce uzun sürer.
3. kızımı ileri yaşta doğurdum, kaslar eskisi gibi değildi doğum biraz zordu. bir ara doğum durdu hiç hareket yok, doktor bana bakıyor ben doktora bakıyorum. sonra doktor karnımı gıdıkladı, doğum tekrar kaldığı yerden devam etti.
o kızım normal sarılıyor, ne sıkılır ne uzatır. kucakta oturma süresi de ne az ne de çoktu.
benim 3 bebeklik istatistiğime göre önermen yanlış oluyor. ancak her birey farklı, aynı olaya farklı tepkiler veriyoruz. bu nedenle bence öyle bi etki olma olasılığı var.
ilk kızıma gebeyken ani bir sesle ürküp uyanmıştım, epeyce korkmuştum. o kızım uykudayken olan ani seslerde çok rahatsız oluyor mesela.
şişmanlıkla ilgili bi çalışma var. anne karnındayken anneleri çok zor koşullarda olan bebeklerde sonraki yaşamlarında normal hayat yaşamalarına karşın obezite oranı daha yüksekmiş. ikinci dünya savaşı sırasında doğan bebekleri filan incelemişler. ana karnındayken yaşadığı olumsuzluğun sonraki yaşamını etkilemesi açısından bence iyi bir örnek.
bilimsel olarak bu yönde bi araştırma var mı bakmak lazım.
benim ilk kızzım öyle, çok yakın temastan hoşlaşmaz sarılınca hemen sıkılır, kucakta oturmayı sevmezdi, kapalı yerde kalamaz hala yaz kış pencere açık yatar, gökyüzünü görererk uyur. gayet rahat doğdu. o kadar rahat doğumdu ki anlatamam.
ikinci kızım halk arasında " kuruya kaldı" denilen şekilde doğdu. doğum sırasında doğumhanede çok kadın vardı, doktor çabuk doğsunlar diye hepimizin suyunu patlattı çocuk suyun yardımı olmadan doğdu. epey zorlandık ikimiz de. o kızım kedi gibidir, kucaktan inmezdi, sevilsin baylır, kucaklaşması epeyce uzun sürer.
3. kızımı ileri yaşta doğurdum, kaslar eskisi gibi değildi doğum biraz zordu. bir ara doğum durdu hiç hareket yok, doktor bana bakıyor ben doktora bakıyorum. sonra doktor karnımı gıdıkladı, doğum tekrar kaldığı yerden devam etti.
o kızım normal sarılıyor, ne sıkılır ne uzatır. kucakta oturma süresi de ne az ne de çoktu.
benim 3 bebeklik istatistiğime göre önermen yanlış oluyor. ancak her birey farklı, aynı olaya farklı tepkiler veriyoruz. bu nedenle bence öyle bi etki olma olasılığı var.
ilk kızıma gebeyken ani bir sesle ürküp uyanmıştım, epeyce korkmuştum. o kızım uykudayken olan ani seslerde çok rahatsız oluyor mesela.
şişmanlıkla ilgili bi çalışma var. anne karnındayken anneleri çok zor koşullarda olan bebeklerde sonraki yaşamlarında normal hayat yaşamalarına karşın obezite oranı daha yüksekmiş. ikinci dünya savaşı sırasında doğan bebekleri filan incelemişler. ana karnındayken yaşadığı olumsuzluğun sonraki yaşamını etkilemesi açısından bence iyi bir örnek.
0
susuz koye hamam
camı açınca direk içeri doluyorlar, böyle duvara takmalı vs bir ilaç tarzı bir sağlam bir şey var mı odaya giremeden bahçede öldüreyim hepsini ?
camı açınca direk içeri doluyorlar, böyle duvara takmalı vs bir ilaç tarzı bir sağlam bir şey var mı odaya giremeden bahçede öldüreyim hepsini ?
0
strangerinhere
Ciddi ciddi dusunmeye basladim koyde yasamayi， ozellikle yazlari 2-3 ay kalmak istiyorum ama aklimda bazi sorular var. Bir koy secip ev alinir mi sizce， koydekiler bu nerden cikti der mi yoksa alisiklar mi bu durumlara? Bir de ev fiyatlari uygundur diye tahmin ediyorum. Bu konuda bilgisi， onerisi ol
Ciddi ciddi dusunmeye basladim koyde yasamayi， ozellikle yazlari 2-3 ay kalmak istiyorum ama aklimda bazi sorular var. Bir koy secip ev alinir mi sizce， koydekiler bu nerden cikti der mi yoksa alisiklar mi bu durumlara? Bir de ev fiyatlari uygundur diye tahmin ediyorum. Bu konuda bilgisi， onerisi olan varsa belki bir hayal gercek olur sayesinde :)
0
kimse bi şey demez. boşuna denmiyor türkiyenin en modern bölgesi diye. her taraf yazlıkçı dolu zaten burda. yaz kış kalanlar da oluyor. denize yakın olsun alcağın eve arada bir girer çıkarsın. muğlanın köyleri güzel çok bozulmamış.
0
yaz ayları kiralar çok pahalı oluyor.
evet alınır,yazlıkçılar öyle yapıyor sonuçta.
hayır alışıklar.
ev fiyatları uygun olabiliyor.
not: ege köyünde oturuyorum
evet alınır,yazlıkçılar öyle yapıyor sonuçta.
hayır alışıklar.
ev fiyatları uygun olabiliyor.
not: ege köyünde oturuyorum
0
cgtto102
Şimdi ben sözlükte bir başlıkta (örneğin ezel) 1 mayıs 2012 den 1 temmuz 2012 ye kadar olan entryleri şukela sıralaması yaparak görebiliyor muyum? Görebiliyorsam nereden arayabiliyorum?
Şimdi ben sözlükte bir başlıkta (örneğin ezel) 1 mayıs 2012 den 1 temmuz 2012 ye kadar olan entryleri şukela sıralaması yaparak görebiliyor muyum? Görebiliyorsam nereden arayabiliyorum?
0
Lola90
Kolonya severler buraya..En iyi kolonya hangisi sizce?
Kolonya severler buraya..En iyi kolonya hangisi sizce?
0
